Müzedeki 7 kubbenin anlamı
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; memleketi İslamköy’e kardeşi Şevket Demirel tarafından yaptırılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi açılış törenindeydi. Müzeyi bize gezdiren mihmandarımız kubbelerin anlamını izah ederek turu başlattı: “7 küçük kubbe Demirel’in siyaset mücadelesini anlatır. ‘6 kere gitti, 7 kere geldi’ sözü nedeniyle 7 kubbe var.”
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün kısa sohbetimize, “Heyecan dolu bir gün” diye başladı. Heyecanın nedeni memleketi İslamköy’e kardeşi Şevket Demirel tarafından yaptırılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi açılış töreniydi.
Merkez sağda kendisiyle birlikte siyaset yapan neredeyse tüm isimlerin yanı sıra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli de onunla beraberdi. Yurtdışından gelen ünlü devlet adamları onur sıralarında yerlerini almıştı. Ankara, İstanbul, İzmir ve yurdun dört bir yanından davet edilen konuklar tatil günü demeden İslamköy’e akmıştı.
Süleyman Demirel'in yaşamından kesitler- FOTO GALERİ
Bir de tabii İslamköy ve Ispartalılar gelmişti. Kendisine yönelik bu büyük teveccühten memnuniyetini saklamayan Demirel, “Ya bir de parti toplantısı olsaydı!” diye espri yapmayı da ihmal etmedi. 6 kere gitti, 7 kere geldi Şevket Demirel’in 20 senede tamamlandığını açıkladığı müze, 17 bin metrekare zemin üzerine Selçuklu mimarisi örnek alınarak kurulmuş. İçinde Demirel’in doğduğu ev, 5 bin kitabının bulunduğu kütüphane (Girişine Cüneyt Arcayürek’in kitapları dizilmiş) ile 7 küçük, bir de büyük kubbe altında kurulan Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nden oluşuyor. Bize müzeyi gezdiren mihmandarımız kubbelerin anlamını izah ederek turu başlattı: “7 küçük kubbe Demirel’in siyaset mücadelesini anlatır. ‘6 kere gitti, 7 kere geldi’ sözü nedeniyle 7 kubbe var. Ortadaki büyük kubbe de onun devletin başı olarak icra ettiği Cumhurbaşkanlığı dönemini simgeler.” Demokrasiyi yerleştirme inadı Müzenin her bir kubbenin altına denk düşen sekiz değişik bölümünde neler var? 94 panoda 950 fotoğraf ve orijinal ya da tıpkıbasım belge var. Her kubbenin altına düşen salon
ayrı bir temaya ayrılmış:
Bize anlatıldığı şekilde sıralayalım:
1. Çocukluk ve eğitim yılları. Başarıları sıralanmış.
2. Siyasi hayatta tırmanışı. Mihmandarlar bu dönemi sadece bir siyasi başarı öyküsü olarak anlatmıyor, “Demokrasiyi yerleştirmeye çalışan bir insanın inatlaşması” diye tanımlıyor.
3. Dünyada Soğuk Savaş, Türkiye’de endüstrileşme dönemi.
Duvardaki ‘darbe’ mektubu
Üçüncü kubbenin altından dördüncüye geçerken, camekânın içinde sararmış bir mektup var. 12 Eylül 1980 günü darbe yaparak kendisini Başbakanlık’tan uzaklaştıran Kenan Evren’in o gün tarihli
mektubu...
4. Mektubu okuduktan sonra girdiğimiz dördüncü salon dünya liderleri ile dostluklarına ayrılmış.
5. Bir sonraki kubbenin bulunduğu salonun teması ise Türk dünyası ile ilişkiler üzerine.
6. Altıncı salon projelere ayrılmış. Özellikle de Güneydoğu Anadolu Projesi’ne (GAP). Bu salonda Keban, Atatürk ve Karakaya barajlarının maketleri konmuş. Yıldızlı kubbe Son küçük salona geçmeden ortadaki büyük kubbenin altındaki salonu anlatalım. Burası Demirel’in Cumhurbaşkanlığı dönemi ve eşi Nazmiye Demirel’in Çankaya Köşkü’ndeki günlerini anlatıyor. Tavan diğerlerinden farklı. Kubbeye minik ışıklarla “samanyolu” işlenmiş. Cumhurbaşkanlığı forsunun yıldızlarını andırırcasına. Bu salonda Demirel çiftinin Cumhurbaşkanlığı döneminde giydikleri kıyafetler, kullandıkları özel eşyalar ve dünya liderleriyle çektirdikleri fotoğraflar var.
Marmaray’ın gerçek sahibi Yedinci kubbeyi sona sakladık. Ancak oraya giderken Cumhurbaşkanlığı dönemine ilişkin ana salonda sergilenen eşyalar arasında bir gazete kupürü ve Bakanlar Kurulu kararı dikkatimizi çekti. “Marmaray’ın Gerçek Sahibi” kupürünün altında 15 Şubat 2000 tarihli bir Bakanlar Kurulu kararının fotokopisi konmuş. Bülent Ecevit başkanlığındaki hükümetin aldığı Boğaz’a tüpgeçit yapılması kararının altındaki son imza dönemin Cumhurbaşkanı olarak Demirel’e ait. Son salon: Hoşgörü kubbesi Müzenin yedinci ve son salonunda bizi hoş bir sürpriz bekliyor: Demirel, siyasi yaşamı boyunca kendisi hakkında çizilen karikatürlerden bir seçmeyi bu salona koydurmuş. Onu en ağır biçimde hicveden Akbaba dergisinin kapaklarından tutun da Bedri Koraman ve Tan Oral gibiustaların zamanında gündem yaratan Demirel karikatürleri duvarları süslüyor. Müze turu, Demirel’in yıllardır yanında yer alan Hulusi Turgut Ağabeyimizin kulağımıza fısıldadığı şu cümle ile bitiyor:
“Demirel siyasi hayatı boyunca ne kadar ağır olursa olsun hiçbir karikatür için dava açmadı!..”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza