'Ne avukatım ne savcı'

DSP Genel Başkanı Masum Türker, ''Ergenekon'' davasındaki tavrının net olduğunu belirterek, ''Ne bilmediğimiz kişinin avukatı oluruz, ne de hükümeti idare edenler adına 'ben savcıyım' deyip birilerini birilerine adres gösteririz'' dedi.

'Ne avukatım ne savcı'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.05.2009 - 15:06

DSP Genel Başkanı Masum Türker, partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin ''hukuksuz demokrasinin işlediği bir alan haline geldiğini'', insanların gece saatlerinde evlerine baskın yapılmasından korkar olduğunu savundu.
Toplantıda, bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ''Ergenokan davasında gerekirse avukatlık'' yapabileceği şeklindeki sözlerini hatırlatması üzerine Türker, şöyle konuştu: ''Biz ne avukatlıktan ne de Tayyip Erdoğan gibi haksız savcılıktan söz ediyoruz. Devletin gücünü kullanarak da şu anda insanların zor durumda bırakıldığını biliyoruz. Bir olay yaşadık, biliyoruz ki 100 bini aşkın kişinin cenazesinde bulunduğu Türkan Saylan'ın evini, kanser tedavisi, kemoterapi gördüğü sırada basmışlardır, özel evraklarına el koymuşlardır. Bugün herkes, ben dahil böyle bir riskle karşı karşıyayız.
Çok iyi biliyoruz ki kim susarsa sussun, bir gün ona bu iktidarda sıra geliyor. Biz bunlara karşı duruyoruz, yoksa ne bilmediğimiz birilerinin avukatı oluruz, ne de hükümeti idare eden adına ben savcıyım deyip birilerini birilerine adres gösteririz.''


''Güneydoğa sorununa radikal çözüm''

''Güneydoğu Sorunu''na kararlı ve radikal şekilde çözüm getireceklerini belirten Türker, meseleye çok yönlü yaklaştıklarını söyledi. En önemli iki unsurun ifade özgürlüğü ve ekonomi olduğunu vurgulayan DSP Genel Başkanı Türker, şunları kaydetti: ''Güneydoğu Anadolu'da sorun var. Buna karşılık, Batı'da, Karadeniz'de her gün cenaze namazını kıldığımız şehitlerimiz var. Bu nedenle hem şehit vermemek için, hem de Güneydoğu'da sorunu çözmek için gerekli çözüm önlemlerini biz alacağız. Doğu'da da Batı'da da hiçbir gencimizin annesi ağlamayacak. Bunu DSP olarak biz sağlayacağız.''

Bölgede en önemli sorunlardan birinin ''ifade özgürlüğü'' olduğunu savunan Türker, birilerinin parlamento dışında bırakılması amacıyla seçimde barajın yüksek tutulmasının anlamının bulunmadığının açıkça görüldüğünü bildirdi. Türker, barajın düşürülmesi gerektiğini ifade ederek, ''Türkiye'de seçim barajının yüzde 10'da tutulması, ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir düzenlemedir'' diye konuştu. Güneydoğu'da çözülmesi gereken ikinci konunun ekonomik anlamda güçlenme olduğunu kaydeden Türker, şöyle devam etti: ''Yalnız bölgede istihdam yaratan 200'e yakın özelleştirilen işletmede makineler boşaltılmış, inşaatlar yarım kalmış, orada ekonomik devinim yaratılmamıştır. Ekonomik devinim olmayınca, insanların mülkiyet ruhu, aşını temin etme ruhunu yok ederseniz, orada terör rahatlıkla vücut bulur. Yol, ekonomik ve sosyal birliği sağlamaktır.''

 

''Türkiye arayış içinde''

Türkiye'nin siyasi anlamda bir arayış içinde olduğunu ve sürekli yeni oluşumlardan söz edildiğini ifade eden DSP Genel Başkanı Türker, mevcut iktidarı istemeyenlerin de seçim zamanı geldiğinde ''oy verecek başka parti olmadığını'' gerekçe göstererek aynı partiye oy verdiklerini savundu. Masum Türker, DSP'nin ''mevcut iktidarın yönetim anlayışından mutlu olmayanlar için alternatif olacağını'' belirterek, ''Daha önce DSP'de ya da başka yerde hizmet vermiş herkesi çatımız altına bekliyoruz. Küskün, ayrı kim varsa kucaklıyoruz, onlarla birlikte Türkiye'yi kucaklamaya hazırlanıyoruz'' dedi. Partisinin örgüt ve kadro partisi olacağını bildiren Türker, ''Parti lideri asla partinin önünde yer almayacak, örgütle birlikte hareket edecek. Türkiye'nin son 5 yıl içindeki en önemli problemi, alternatif lider, alternatif parti yaratılmamış olmasıdır'' diye konuştu. Özelleştirmelere son vereceklerini belirten DSP Genel Başkanı Türker, içi boşaltılmış, makineleri sökülmüş, çalışmaz hale gelen bütün özelleştirilmiş işletmeleri tespit edeceklerini ve geri alacaklarını söyledi. Türker'in özelleştirmeye yönelik açıklamaları, salonda bulunanların alkışlarıyla kesildi.


Başka bir parti ile işbirliği


Masum Türker, bir gazetecinin ''solda birlik'' konusundaki sorusu üzerine, DSP olarak ''alternatifte birlik'' anlayışıyla yola çıktığını, AK Parti'den mutlu olmayan herkesi yanlarına çağırdıklarını belirtti. Muhalefetin rakibi olmadıklarını ifade eden Türker, ''Muhalefet bizim kardeş partimizdir. İnşallah biz alternatifte birliği sağladığımız zaman, gerekirse parlamentoda onlarla iktidarda birlik oluruz'' diye konuştu. Bir parti ile işbirliğinin söz konusu olmadığının altını çizen Türker, şöyle devam etti: ''Hiçbir partiyle işbirliği yapmıyoruz, halkın bizatihi kendisiyle işbirliği yapmak üzere yola çıkıyoruz. Ne bir partiye 'gelin işbirliği yapalım' diyoruz, ne de başka bir partiye ister sol adına, ister AK Parti karşıtlığı adına 'artık bize bu teklifleri yapmayın' diyoruz.'' Türker, basın toplantısının ardından, parti yetkilileriyle basına kapalı toplantıda bir araya geldi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler