'Ne oldu da bu aileleri kaderlerine terk ettiniz?'

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın, Akhisar'da görülen altıncı oturumda, İşletme Müdürü Akın Çelik'in avukatı Yusuf Koçyiğit savunması yaptı.

Yazılı yaptığı savunmasında Koçyiğit, olayını sabotaj olma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürdü. Gizlilik içerisinde sürdürülmesi gereken soruşturmanın medyaya sızdırıldığını, aşırı ceza talebinin de medya baskısıyla oluştuğunu söyleyen Yusuf Koçyiğit, "Kötü niyetli kişilerin kötü niyetli yönlendirmeleriyle iddianame hazırlandı. Meslek odaları, odanın başında ellerinde ciddi bir veri yokken raporlar hazırladı. Ayrıca tanık beyanları, olayın oluş nedeniyle ilgili biri bilgi vermediği gibi ifadeler arasında zıtlıklar olduğu da ortada" dedi.

Olayın yaşanmasından hemen önce 'diren soma' isimli sitenin kurulmasının manidar olduğunu da anlatan Koçyiğit, "Olayın ardından marjinal gruplara Soma'da ve birçok yerde eylemlerde bulundular. Eylemlerinin merkezine Soma'yı koydular. Olayın olduğu yer, ocağa en fazla zararın verileceği yer. Ayrıca ifadelerde olan beyaz duman petrol ve türevlerinin yanmasıyla ortaya çıkacak dumandır. Bu da sabotaj ihtimalinin kanıtları arasındadır. Bunun yanı sıra işçiler de, ihmal sonucu kazaen ocak içerisinde yangına neden olmuş olabilirler. Bunu söylemekten korktukları için de yangın büyümüş olabilir. Ayrıca yakında açık ocak bulunmakta ve burada olası bir deprem, yan ocaktaki bir gaz sıkışmasının aniden patlak vermesi ya da eski işletmenin terk ettiği ocak içerisindeki 180 ve 190 kotlarında tavanın çökmesiyle bir gaz açığı ortaya çıkmış olabilir. Ancak izah ettiğim tüm bu ihtimaller bilimsel araştırmaya muhtaç ihtimallerdir" dedi.

Bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, onların acısı olan aileleri de kandırdıklarını ileri süren Koçyiğit, "Hiçbir vicdanı sızlatmayacak şekilde tamamlanması gereken bir dava. Bunun ancak bilimsel bir araştırmayla sonuna ulaşacağına inanıyoruz" dedi.

Bu ifade sonrasında mahkeme bakanı Aytaç Ballı, duruşmaya yarına kadar ara verdi. Bu anda da aileler, "İşçiler ekmek parası için madene gidiyordu. Bu da sabotaj diyor" sözleriyle tepkilerini gösterdi.

ÖZEL, İŞLERİNE GEDİKLERİ ZAMAN RAPORU KULLANIYORLAR

Sanık avukatlarının sık sıkı atıfta bulunduğu Meclis Araştırma Komisyo'nun raporunu hazırlayanlardan olan ancak sonrasında rapora şerh koyan CHP Milletvekili Özgür Özel, "Avukatlar işlerine gediği zaman Meclis Araştırma Komisyonu raporunu, bilirkişi raporunu eleştirmek için kullanıyorlar. Bizim komisyon araştırma komisyonudur. Soruşturma komisyonu değildir. Yani suçlu aramaz, suçlamaz, kişilerle ilgili yargıda bulunmaz. Yargılanan kişilerle ilgili, komisyonun raporuna dayanılarak çıkarımda bulunulamaz. Komisyon raporunda muhalefetini şerhlerinin de ortaya konması lazımdır. Bu yapılmazsa, Raporun, haksız ve hukuksuz olarak savunmaya alet edilmesidir. Komisyondan hiç kimse de şirket yöneticilerini, suçsuz yada kusursuz görmemektedir" dedi.

'DAVA TAŞINSIN' TALEBİNE TEPKİ

Özgür Özel, davayı başka kente alınması için ailelerin provoke edilmeye çalışıldığını da öne sürdü. Özel, "Eğer uzağa bir yere götürürseniz davayı, aileler ekonomik güçlüklerinden dolayı gidemeyecekler. Manisa Valiliği, mülki amirler, bakan merak ediyor mu? Bu anneler, eşler buraya nasıl geliyor? Yol paralarını kim veriyor? Bu aileler burada ne yiyor, ne içiyor? Merak eden yok. Her gün başka bir belediyeden araba temin etmeye, aramızda para toplayıp araç kiralamaya uğraşıyoruz. Hani bunlar şehit ailesiydi? Hani bağrımıza basacaktık? Devletimiz güçlüydü, hükümetimiz vicdan sahibiydi. Ne oldu da bu aileleri burada kaderlerine terk ettiniz? Manisa Valisi hiç merak etmez mi bunlar burada ne yer, ne içer diye? İktidar partisine mensup Akhisar Belediyesi bir tas çorbayı, iki fincan sıcak çayı, sabahları bir simidi, öğlenleri pilavı, nohudu fazla mı görüyor? Neden korkuyor? Bu davayı buradan uzaklaştırmak istemelerinin sebebi de bu? Araya kilometreler girsin, nasıl olsa bu garibanlar gelemez? diyorlar. Esas sıkıntı budur?" dedi.