"Netanyahu'nun sözcüsü değilim"

İsrail Başbakanlığı'nın tepki gösteren açıklamasının ardından Lieberman kendini savunarak, "Başbakan'ın sözcüsü değilim" diyerek görüşlerinde ısrar etti. Ana muhalefet partisi Kadima lideri Tzipi Livni ise Lieberman'ın Türkiye'ye sert ifadelerinin "ciddi bir sorun" oluşturduğunu ifade ederken, "Netanyahu'nun Lieberman'dan sorumlu olduğu"nu söyledi.

Jerusalem Post gazetesine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "yalan" ifadelerini kullandıklarını iddia eden Lieberman, İsrail Başbakanlığı'nın "Hükümetin pozisyonunu sadece Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından ifade edilir" yönündeki açıklamasının ardından İsrail Radyosu'na verdiği demeçte kendisini savundu ve görüşlerinde ısrar etti.

Lieberman, kendisinin Başbakan Netanyahu'nun bir sözcüsü olmadığını, kendi görüşlerine hakkının bulunduğunu belirtirken Türkiye ve Filistinlilere ilişkin tepki yaratan konuşmasını Dışişleri Bakanlığı'nın, farklı görüşlerin dile getirilebileceği kapalı bir konferansta yaptığını da söyledi.

"İsrail daha cesur bir lidere layık"

Lieberman'ın açıklamalarına muhalefetten de tepki geldi. Ana muhalefet partisi Kadima lideri Tzipi Livni, Netanyahu'nun, Lieberman'ın, hükümetin pozisyonunu temsil etmediğini söylerken hata yaptığını belirterek, "Netanyahu'nun Lieberman'dan sorumlu olduğu"nu vurguladı.

İsrail Ordusu Radyosu'na konuşan Livni, Lieberman'ın Türkiye'ye ağır ifadelerinin, Netanyahu'nun konuya ilişkin tavrı açısından "ciddi bir sorun" oluşturduğunu belirterek "İsrail'in daha cesur bir lidere layık olduğu"nu da savundu.

Lieberman'ı görevden al

Bu arada Kadima Partisi milletvekillerinden Yoel Hasson, "yangın çıkarmaktan hoşlanan Liberman" ile Netanyahu arasındaki mücadelenin bedelini tüm İsrail halkının ödediğini vurgulayarak, Netanyahu'nun, dürüst davranarak İsrail'i temsil etmesi için dışişleri bakanlığına getirdiği Lieberman'ı görevden alması gerektiğini söyledi.

Yediot Ahronoth gazetesinde, Lieberman'ın dünkü ifadeleriyle ilgili olarak yer alan ve Eytan Haber imzası taşıyan yorumda, "Liberman herhalde dün yaptığı konuşmadan çok memnundur. O bütün dünyaya, Başbakan Netanyahu ve hükümetine, Türklere ve Filistinlilere, hem sağa hem sola oy verenlere çalım attı. Çöplüğünden çok sayıda ok attı ve okların hepsi (ona göre) hedefe tam isabet etti. Şimdi mutlaka 'Büyük Liberman' diye alkış tutanlar olacaktır.

Liberman tek bir konuşmada, İsrail'de pek çok insanın sessizce düşündüğünü dile getirdi ve böylece kendi görüşleri ve partisi için puan topladı. Bu vesileyle Liberman, Başbakan'ı mahcup etti (küçük düşürdü de diyebiliriz) ve O'nu hiçbir siyasi planı olmayan boş bir kap gibi gösterdi. Netanyahu, şimdi ne yapacak? Liberman'ı başından atacak mı? Tam bütçe yasası onaylanmadan önce mi? Hadi canım." denildi.

Yorumda daha sonra şu ifadeler yer aldı:

"Liberman seçmenlerin kalbini çalmak ve Netanyahu'yu yere sermek için kötü kalpli Türkler ve aciz Filistinlilerle ilgili görüşlerini de ortaya koydu ve böylece bütün dünyayla hesabı kapattı. Onun için 'Bravo, ne cesaret, zor da olsa gerçekleri söylüyor' diyenler çıkacaktır. Liberman dün başbakanlık yolunda büyük bir adım attı. Aslında şikayet etmemiz gereken Liberman değil... Esas sorun şu: Kim, hangi akla hizmet onu dışişleri bakanlığına getirdi."

Lieberman'ın İsrail Dışişleri Bakanlığında büyükelçilerle yaptığı toplantıda ifade ettiği görüşlerinin ardından İsrail Başbakanlığı, "Liberman'ın kendi görüşlerini ifade ettiğini" belirtmiş, İsrail'in resmi pozisyonunun sadece Başbakan Netanyahu tarafından dile getirildiği açıklanmıştı.
 

Mavi Marmara haberleri geniş yer buldu

Öte yandan İsrail basını, Lieberman'ın açıklamalarının yanı sıra, Mavi Marmara gemisinin İstanbul'a dönüşüne ilişkin haberlere geniş yer verdi. Haaretz "Mavi Marmara gemisi İsrail aleyhine sloganlarla karşılandı", Maariv gazetesi de "Limanda nefret" başlıklarını kullandı.

Yediot Ahranot ise Mavi Marmara'yı karşılayan kalabalıklarla ilgili fotoğrafa da yer verilen haberde, "Nefret Denizi" manşetini attı. Haberde, geminin filo olayından 7 ay sonra İstanbul'a döndüğü ve İHH'nin bu vesileyle "gövde gösterisi" düzenlediği öne sürüldü.

"Türklerin kum torbası olamayız"

Lieberman, Türkiye'ye saldırılarını sürdürerek, "Türklere gelince, itidal göstermeye çalışıyoruz ancak bir kum torbasına dönüştürülmemize izin veremeyiz" dedi.  İsrail medyasına göre Lieberman, partisi Beiteinu'nun bir toplantısı sırasında yeniden Türkiye ve Filistin Yönetimine yönelik saldırılarına devam etti.

Hafta sonunda Türkiye ile ilgili yaptığı yorumlara gösterilen tepkilerin kendisini "şaşırtığı"nı belirten Lieberman, "Her zaman söylediklerimden farklı bir şey ifade ettiğimi sanmıyorum" dedi. Lieberman, "Türklere gelince, itidal göstermeye çalışıyoruz ancak bir kum torbasına dönüştürülmemize izin veremeyiz" sözlerini de kullandı.