"O kadar büyük bir yangın var ki..."

Bakan Şimşek, Dünya Ekonomi Forumu kapsamında düzenlenen ve kemer sıkma politikaları ile etkilerinin ele alındığı oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye'de 2001'li yıllardan itibaren birtakım düzenlemelerin yapılmasına başlandığını, mali açıdan düzenlemelerin güveni artırdığını ve özel sektörde harcama düzeyinin arttığını söyledi.

Avrupa'da yaşanan problemlere değinen Şimşek, toksik birtakım varlıklar nedeniyle ciddi sıkıntı içinde olan bankaların krizle birlikte zayıf hale geldiğini, hükümetlerin de mali açıdan çok zor bir durumda olduğunu anlattı.

Bakan Şimşek, Avro Bölgesi'nde büyümeyi desteklemek için neler yapılması, tek bir önlem önerilmesi halinde bunun ne olması gerektiği yönündeki bir soru üzerine, Almanya'nın enflasyon riskinden vazgeçmesi ya da bu konuda biraz daha rahatlaması gerektiğini, Almanya gibi ülkelerin çok şey yapabileceğini ve şu anda 10 yıl yüzde 1,5 faizle kredi alabildiğini söyledi.

''Herkes kendi evinde yangını önleyecek malzemeler kullanmalı''

Bankaların yeniden kapitalizasyon sorununu çözmek için yeni paketler oluşturulabileceğinin altını çizen Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Devletler de bankalarda zayıf. İspanya'da olduğu gibi bankaların bu işi tek başına yapmasını bekleyemezsiniz. Bir şekilde bu kurtarma fonlarının daha kapsamlı hale gelmesi sağlanabilir. Bu konuyla ilgili etik sorunların da olabileceğini biliyorum. Ama şu anda çok ciddi bir yangın var. O kadar büyük bir yangın var ki herkes zarar görebilir. İlerde kendi bindikleri dalı kesmemek için şu anda adım atmaları gerekir. Hatta bu adımların dün atılması gerekirdi. Şu anda da yapılabilecek çok şey var. Öncelikle yangını temel unsurlarla kontrol altına almak gerekiyor. Ondan sonra ortaklarla bir araya gelip, herkesin kendi evinde yangını önleyen malzemeleri kullanmalarını sağlamamız gerekiyor. Bu, yıllarca sürecek yapısal bir dönüşüm. Bu yangın yayılıyor. Bu yangının durdurulması gerekiyor. Bu adımların atılabilmesi için de Almanya'nın yaklaşımını, Avrupa'ya bakış açısını değiştirmesi gerekiyor.''