O Sözler ki

O sözler ki ülkeyi yönetenlerin, nasıl yönetildiğimizin ve yönetileceğimizin göstergesidir. Atatürk, “Tam bağımsızlık benim karakterimdir” derken ulusun bağımsızlığını ne denli önemsediğini belirtir. İsmet İnönü, “Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı” derken, ülkeyi korumanın sorumluk gerektirdiğini anımsatır.

Ülkemizde çok partili döneme geçince, yönetenlerin sözlerinin değiştiğini gözleriz. Adnan Menderes, milletvekillerine, halka, “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz” diye seslenirken ülkenin nereye götürüleceğinin işaretini verir. Ardından Süleyman Demirel, halkın, gençliğin uyanışını küçümsemek için “Yollar yürümekle aşınmaz” der. Çok partili dönemde, Atatürk’ün partisi tek başına iktidar olamaz ne yazık ki. Bülent Ecevit, “Toprak işleyenin, su kullananın” sözüyle, uygulamalarıyla umut olur, Karaoğlan olur. Tansu Çiller, Sivas’ta yakılan otuz yedi aydının ardından “Çok şükür halkımıza bir şey olmamıştır” diyerek yakılan aydınlarımızı umursamadığını belirtir. Aynı duyarsızlığı, “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” diyerek Turgut Özal da gösterir. 2002 yılından bu yana yönetimde olan AKP’nin Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Laik ve Müslüman olunmaz” diyerek gideceği yönü çizer. Geçim sıkıntısından yakınan bir çiftçiye “Ananı da al git. Artistlik yapma lan!” diyebilir.

Uzun söze gerek yok. Yunus Emre’nin “Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür” deyişini anımsayıp ülkemizi yönetenlerin sözleriyle baş başa kalalım ve geleceğimizi düşünelim.