Öcalan'ın çağrısına BDP ne yanıt verdi?

Diyarbakır'da İmralı'dan Abdullah Öcalan'ın mesajlarının okunmasından sonra konuşmalar geçildi. Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, "Nevruz; özgürlük ve direniş günüdür. Kürt halkı büyük bir çalışma ve emekle, özgürlük, barış sesini yükseltiyor. Öcalan'ı yolu bizim yolumuz, Siyaseti bizim siyasetimizdir. Kürt halkı, Kürt özgürlük mücadelesi için yeni bir dönemdir. 2013 yılı barış yılıdır. Ama aynı zamanda direniş yılıdır, dönem siyaset dönemidir" dedi.

"Sonuna kadar destekliyoruz"

Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Abdullah Öcalan'ın mesajının 'Özgürlük ve demokrasi manifestosu' olduğunu iddia ederek şöyle konuştu:

"DTK olarak sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu çağrıyı sonuna kadar destekliyoruz. Hepimize, tüm halklara, kadınlara, gençlere, bir çağrısı var. Bu mesaj, bu mektup bir özgürlük manifestosu, bir demokrasi manifestosu, kardeşlik manifestosudur. Bu mektupta, bu çağrıda sadece Kürtlere haklarını kazansınlar, diğerleri ne olursa olsun denmiyor. Herkes, hepimiz, tüm kimlik, inanç, kültürler için özgürlük deniyor. İşte önderlik sorumluluğu bu, işte asalet burada, işte büyük burada. 'Herkes özgürleşsin, herkes eşit olsun' deniyor. Umut ediyoruz ki, bu anlamlı çağrıya, devlet ve AKP anlamlı adalet içeren eşitlik içeren bir karşılık verirler. Evet bir kez daha belki de son kez, barışmayı öneriyoruz. Bu kez barışmak ve başarmak istiyoruz. Halklarımıza onurlu barışı armağan etmek istiyoruz. Bizler Kürt siyasetçiler, DTK olarak sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu çağrıyı sonuna kadar destekliyoruz. Artık barışa mecburuz. Barış artık soyut bir kavram değil, barış toplumsal bir talep haline geldi. Kürdü ile, Türkü ile artık barış istiyoruz. İşte bizim boynumuzun borcudur, halkımıza barışı armağan etmek. Bunu başaracak ve barışı bu topraklara getireceğiz. Saygıdeğer Amedliler, bunun için bu anlamlı çağrıya aynı içerikte aynı özde yanıtlar verilmesi gerekiyor. Kürt hareketi sayın Öcalan bu sürecin barışla sonuçlanması için, acılar yaşanmaması için gereken adımları attılar, fakat bu süreç tek taraflı adımlarla gelişemez. Bu adımlara denk yanıtlar verilmelidir. Evet, gelin yeniden, Kürt, Türk ve tüm halkları eşit ve özgür yaşayacağı demokratik cumhuriyeti inşa edelim. Sorun inkardan doğdu, sorun imhadan doğdu. İsyanımız yok sayılmayaydı. Dilimize, kimliğimize yasak konulmasınaydı. İşte bu isyanın bitirmenin yolu kabulden geçer. Bu halkı kimliğiyle, kültürüyle, tanımaktan geçer."

Demirtaş: Üzerimize düşeni yapacağız

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün verilmesi gereken en güçlü mesajların verildiğini söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:

"Biz BDP olarak, gençlerin kadınların, dostlarımızın ve bütün halkımızın desteğiyle bugün ortaya çıkan bu barış iradesinin arkasındayız. Sayın Öcalan'ın uzattığı bu dostluk, kardeşlik ve barış elinin havada kalmaması için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Bir kez daha yüzyıllardır barışa hasret kalmış bu topraklara, 21 Mart 2013 günü hayırlı olsun diyorum. Artık bu topraklara barış gelir inşallah diyorum. Bugün böylesine güçlü bir çağrı hepimizsin yüreğini, içini umutlandırdı. Bu umutlar boşa çıkmasın diye üzerimize düşeni yapacağız."

"Hazırız"

BDP Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, DHA'nın haberine göre halkın mücadele ettiğini, direndiğini, inandığını, özgürlüğe yürüdüğünü, bugünleri yarattığını ifade ederken şunları söyledi:

"Direndiniz, inandınız, yürüdünüz, özgürlüğe yürüdünüz, bugünleri yarattınız, sözümüzü oluşturdunuz, direnişimizi kurdunuz ve bugün hepimizin ortak sözüdür. Kürt halk önderi sayın Öcalan söyledi, bu söz hepimiz adına direnen halkımız adına, kadınlar adına, gençler adına Agitler, Berivanlar adına söylenmiş sözdür. Biz bu sözün gereğini yapmak için bundan sonra daha çok çalışacağız. Sözümüzü bugün söyledik. Buradan Amed (Diyarbakır) meydanından bir kez daha sizler hem tarih yazdınız, hem de tarihe tanıklık ettiniz. Şimdi yeni bir sürecin hep beraber daha güçlü, daha emin adımlarla yürümek için hazır mıyız? Demokratik siyasette görev verdiğiniz bizlere, sizinle birlikte bu yolu yürümek düşer. Bu onuru bize bahşederseniz, ömrümüzün sonuna kadar barış için çözüm için özgürlük için, özgür bir gelecek için yürümeye hazırız."