Öğrencilerden harç zammına dava
Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen), üniversite harçlarına zam kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay'da dava açtı.
Üniversite öğrencilerinin belini büken harç zamlarına yapılan zammın durdurulması için dava açıldı.
Danıştay Başkanlığı'na iletilmek üzere İstanbul İdare Mahkemesi Başkanlığı'na sunulan dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu'nun, 18 Ağustos 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ''2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılında Yükseköğretim Kurumlarında Cari Hizmet Maliyetlerine Öğrenci Katkısı Olarak Alınacak Katkı Payları ile İkinci Öğretim Ücretlerinin Tespitine Dair Karar''ı ile yükseköğretim kurumlarında cari hizmet maliyetlerine öğrenci katkısı miktarlarının ortalama yüzde 8 artırıldığı anımsatıldı.
Anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre eğitim hakkının temel hak ve özgürlüklerden olduğuna dikkat çekilen dilekçede, Anayasa'nın ''temel hak ve özgürlükler'' kapsamında nitelediği bir hak ve özgürlüğün kısıtlanmasının yine bir anayasal düzenleme ile mümkün olabileceği vurgulandı.
2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 5/e maddesindeki, ''yükseköğretimde imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak önlemler alınır'' hükmünün hatırlatıldığı dilekçede, eğitim ve öğrenim görmek isteyen her yurttaşın, bu hak ve özgürlüğünü fırsat eşitliğiyle kullanabilmesinin sağlanmasının devletin temel görevleri arasında yer aldığı kaydedildi.
Yüksek Öğretim Kanunu'nun 46. maddesindeki ''cari hizmet maliyeti'' düzenlemesi ile yükseköğretim kurumlarında eğitim ve öğrenim görmek isteyen öğrenicilere verilecek eğitim ve öğrenim hizmeti için öğrenci başına cari hizmet maliyetinin devletçe karşılanan kısmı dışındaki miktarın öğrenci tarafından karşılanmasının öngörüldüğüne işaret edilen dilekçede, bu düzenlemenin Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası düzenlemelere ve Anayasa'nın 13. maddesindeki ''Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması'' ve 42. maddesindeki ''Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi'' maddelerine açıkça aykırı olduğu iddia edildi. Dilekçede, bu nedenle Anayasa'ya aykırılık iddiasının kabulü ile Anayasa Mahkemesine başvurulması istendi.
''Zam yapılsa bile enflasyondan fazla olmaz"
Dilekçede, ayrıca Bakanlar Kurulu kararı ile cari hizmet maliyetlerine öğrenci katılımındaki artışa neden olunmasının kamu yararı ilkesi ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, bu kararın iptali istendi. Dava dilekçesinde şunlar kaydedildi:
''Küresel ve ulusal nitelikte yaşanan ekonomik krizin herkesi etkilediği bir dönemde toplumun üretime katkısı olmayan ve dolayısıyla yaşamını idamesi mutlak olarak bir başkasına, ailesine bağlı olan yükseköğrenim öğrencilerinin yaşamlarının kamu tarafından desteklenmesi gerekirken, krize karşı alınan tedbirler içinde toplumun bu kesiminin öngörülmediği görülmektedir.''
Dilekçede, yükseköğrenim hizmetinin kamu tarafından ücreti karşılığında yerine getirilen bir hizmet olduğu varsayılsa bile, kamu tarafından ücret karşılığı sunulan köprü-otoyol geçişi ve benzeri kamusal hizmet bedellerine zam yapılması halinde, hizmet bedelindeki artış oranının enflasyon oranından fazla olmayacağı, aksi durumda fazla miktarın nereden kaynaklandığının hizmeti sunan tarafından kanıtlanması gerektiği hususunda idari yargı kararları bulunduğuna yer verildi.
Gerçekleşen yıllık enflasyonun Temmuz 2009 itibariyle TEFE'de yüzde 5.39, TÜFE'de yüzde 3.75 olduğu belirtilen dilekçede, ''kökleşmiş idari yargı karar ve içtihatlarına göre bu oranların üzerinde bir artışla yükseköğrenim öğrencisinin cari hizmet maliyetine katılım payında artışa gidilmesinin mümkün olmadığı'' savunuldu.
''Ödeyemeyenin hakkı engellenecek"
Yükseköğrenim kurumlarında Eylül ayı itibariyle kayıt yapıldığı ve öğrenim yılına başlandığına dikkat çekilen dilekçede, davaya konu Bakanlar Kurulu kararının 5. maddesine göre, öğrenci katkı payının 2 eşit taksitte ödeneceği ve ilk taksidin eğitim-öğretim yılının başında alınacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Bakanlar Kurulu kararı gereğince alınacak öğrenci katkı paylarının ilk taksidinin Eylül ve Ekim aylarında ödeneceği, aksi durumda öğrencinin kaydının yapılmayacağı veya yenilenmeyeceği belirtilen kararda, ''Dolayısıyla yükseköğrenim öğrencisinin bu hakkı engellenmiş, ihlal edilmiş olacak ve telafisi mümkün olmayan zararlar meydana gelecektir. Bu nedenle davamız ile ilgili olarak nihai hüküm verilinceye kadar davaya konu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasını talep ediyoruz'' denildi.
Dilekçede belirtilen gerekçelerle ilgili Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptaline, idare işlemi ve bu işleme dayanak olan 2547 sayılı yasanın 46. maddesinin Anayasa'ya aykırılık iddiası nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılması talep edildi.
''Karar, 1,5 milyon öğrenci ve ailesini ilgilendiriyor"
Genç-Sen Merkez Yönetim Kurulu üyesi Kıvanç Eliaçık, yaptığı açıklamada, üniversite harçlarının uzun yıllardır uygulandığını, ancak bu konuda ilk kez dava açıldığını söyledi.
Zamların geri çekilmesi için eylem ve etkinlikler yaptıklarını, YÖK ve rektörlerle görüştüklerini anlatan Eliaçık, şöyle konuştu:
''Eylemlerimiz sonunda yüzde 500'lük zam yüzde 8'e geriledi. Şimdi de yürütmenin durdurulmasını ve zam kararının iptalini istiyoruz. Amacımız yüzde 8'lik zammın da uygulanmaması. Parasız eğitim hakkımızı savunmak için her yolu deneyeceğiz. Söz konusu zam hem akla ve mantığa hem de uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Çünkü Anayasa'nın 42. maddesi eğitim ve öğretim hakkımızı garanti altına almıştır. Şimdi başvurumuzun biran önce karara bağlanmasını bekliyoruz. Çünkü çıkacak karar 1,5 milyon üniversite öğrencisi ve ailelerini ilgilendiriyor. Kayıt dönemi geldi. Çok yakında harçların ilk taksidinin ödenmesi gerekiyor.''
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı