Okay'dan tasarı değerlendirmesi
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, bu hafta Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi beklenen taş atan çocuklarla ilgili düzenlemenin görüşmelerinin ertelenmesinin isabetli olduğunu söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Meclis'te düzenlediği basınla sohbet toplantısında, taş atan çocuklarla ilgili tasarının görüşülmesinin ertelenmesini değerlendirdi.
Tasarının Meclis'in gündemine 10 Kasım'da geldiğini ve Öcalan ile bazı terör örgütü mensuplarının yeniden yargılanmasına zemin yaratarak örtülü af amacı taşıdığını daha önce de dile getirdiklerini ifade eden Okay, Adalet Bakanlığı'nın yaptığı açıklama ile suçüstü yakalandığını söyledi. Okay, "Bakanlığın yasayı niçin getirdiğini açıkça ortaya koyması gerekirdi. Maalesef kimi zaman kelime oyunlarının arkasına saklanıp kimi zaman laf cambazlığı yapıp kimi zaman gerekçede saklanıp Türkiye'de yasama faaliyeti yapma çabası vardır. Bu tür çabalar ciddi sorumlu bir devlet anlayışıyla da bağdaşmaz. Getirdiğin yasada amaçladığın neyse bunu açıkça ortaya koy Türkiye bunu tartışsın. Sen taş atan çocuklar tasarısı diyeceksin arkasına yeniden yargılamayı saklayacaksın ve kamuoyunun gündeminde de taş atan çocukları öne çıkaracaksın. Sonuç itibariyle taş atan çocuklar bu açılımın en somut kanun tasarısıydı. Bunu İçişleri bakanı ifade etti ve bu tasarıyı getirdik dedi. Ne oldu şimdi? Demokrasi barış adına getirdiğiniz tasarıyı şimdi erteliyorsunuz" diye konuştu.
"Açılım sonuçlanmıştır"
Tasarının içerisine, 'terör örgütü mensuplarının yeniden yargılanması'nın saklandığını, bu nedenle muhalefet partileri olarak tasarının derhal geri çekilmesini istediklerini hatırlatan Okay, şunları söyledi:
"Toplumun böylesine gerildiği, böylesine tartışmalı bir ortamın yaşandığı, yurdun dört bir tarafında olayların yaşandığı bir zaman diliminde bu tasarının görüşülmesi çok tehlikeli bir başlangıca yeniden bir ivme kazandırır. Bu haliyle tasarının görüşülmesinin şu aşamada geri çekilmiş olması, terör örgütü mensuplarına yeniden yargılama imkanı veren bölümün de bu bağlamda geri çekilmiş olması isabetli olmuştur. Ama bir başka şey daha ortaya çıkmıştır. Açılımın tek somut göstergesi olan tasarıda, geri çekilerek açılımın nasıl bir fiyasko olduğu da ortaya çıkmıştır. Açılım adına yola çıkanlar Türkiye'yi yeniden kardeş kavgasına sürüklemişlerdir. Neticede bu açılım artık sonuçlanmıştır, sonlanmıştır."
Komutanların ifade vermesi
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Okay, Ergenekon davası kapsamında ifade veren 3 eski kuvvet komutanının 'kaçma ihtimalleri bulunmadığı' gerekçesiyle serbest bırakıldıkları ancak aralarında Mustafa Balbay'ın da olduğu bazı isimlerin 9 aydır tutuklu olduğunun hatırlatılması üzerine Okay "Özellikle bu konu gündeme geldiğinden bu yana bu konuyla bağlantılı olduğu düşünülen kuvvet komutanlarının ifadesinin alınmamış olması ciddi bir eksiklikti. Ama keşke o zaman kuvvet komutanlarının ifadesi alınsaydı da bu darbe günlükleriyle bağlantılı olarak halen içerde olan, bu suçun ortaklarından kabul edilen kişiler hakkında da o dönemde bir değerlendirme yapılsaydı. Ancak bu aşamadan sonra komutanların da ifadelerinin alındığı göz önünde tutularak iddianamenin hazırlanması, eğer haklarında bir dava açılacaksa, o iddianamenin hazırlanmasını beklemek durumundayız. Anlaşılan o ki darbe günlüklerini hazırladıkları iddia edilenler serbest bırakılmıştır ama bu darbe günlüklerinden birileri halen hürriyetinden mahrum edilmişlerdir" diye konuştu.
Sine-i millet değerlendirmesi
Okay Diyarbakır'da bir ilköğretim okulu öğrencisinin okula türbanla gitmesine ilişkin bir soruya ise "Milli Eğitim Bakanlığı'nın bireysel olarak inisiyatif koyacağı bir iş değil. Kurallara bağlıdır, kurallar neyi emrediyorsa onun yapılması zorunluluktur. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda bir alternatif üretemez" dedi. Okay, yarın Anayasa Mahkemesi'nde görüşülecek olan DTP hakkındaki kapatma davası ve DTP'nin sine i millete dönme tehdidiyle ilgili bir soruya da "Siyasi partilerin kapatılması ile ilgili düzenleme anayasada yazılı. Davanın sonucu ne olur, onu yarın hep birlikte göreceğiz. Ancak bu tür dava aşamalarında, değişik zaman dilimlerinde sine- i millet ifade edilir. Sine i millete dönme amacında bulunan, düşünen ya da milletin sinesinde yer alacağını düşünenlerin kendi tasarruflarıdır. Sonuç itibariyle davanın sonucu ortaya çıkmadan, yarın hangi sonuç çıkacak o görülmeden bir şey söylemek mümkün değil. Bunlar siyasi söylem olarak ifade edilir. Ama bir parlamenterin milletvekilliğinden ayrılması sadece parlamenterin özgür iradesi değil aynı zamanda TBMM Genel Kurulu'nun kabulüne bağlıdır." karşılığını verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi