OKFRAM: Merkez bankası zor bir süreçte

Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (OKFRAM) Merkez Bankası'nın (TCMB) zor bir sürecin içinde olduğunu belirterek, faiz indirimlerinde aceleci davranmadan, fiyat istikrarı önceliliğinin büyüme gözardı edilmeden korunması gerektiğine dikkat çekti.

OKFRAM: Merkez bankası zor bir süreçte
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.10.2010 - 13:48

OKFRAM hazırladığı raporla enflasyon verilerini değerlendirdi. Raporda, TCMB'nin üzerindeki faiz kararlarına ilişkin baskıların önümüzdeki dönemde artacağı vurgulanarak, enflasyonun hedeflenen seviyenin üzerinde gerçekleşmesine karşın beklentilerin faizlerin indirilmesi yönünde olacağı kaydedildi. Ekonominin daha hızlı toparlanabilmesi için faizlerin düşük seviyelerde seyretmesi doğru bir strateji olduğu belirtilen Raporda, "Ancak kontrolsüz bir büyüme trendine girilmesi, yapısal sorunları da beraberinde getirecektir. Dolayısıyla, OKFRAM olarak, faiz indirimlerinde aceleci davranmadan, fiyat istikrarı önceliliğinin büyüme gözardı edilmeden korunması gerektiği görüşündeyiz" denildi.

Merkez'in işi zorlaşıyor

TCMB son dönemde faizleri indirme baskısı ile karşı karşıya kaldığı vurgulanan Raporda, bunun iki nedeninin bulunduğu kaydedildi. Bunlardan ilkinin, faizlerin düşük bir düzeyde seyretmesinin iç tüketimi arttırarak ekonomiyi canlandırabileceği belirtilen Raporda, şöyle denildi:

"Diğeri ise düşük faizlere bağlı olarak döviz kurunda meydana gelebilecek olan yükseliştir. Bu durumda ihracatçılar fiyat avantajı kazanacaklardır. Böyle bir durumda yine ihracatta olası bir artış ve yine buna bağlı olarak büyümenin güçlendiği görülebilecektir. Ancak mevcut durumda dolar kurunun düzeyi ile faiz arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmemektedir. Bununla birlikte faiz oranlarında meydana gelebilecek sert indirimlerin TL'nin diğer para birimleri karşısında getirisini düşürmesi kaynaklı kurda yükseliş olduğu görülebilecektir. Ancak bu ayarlamanın faiz üzerinden gerçekleştirilmesi rasyonel bir adım olmayacaktır. TCMB'nin son açıklamasında uygulamaya koyduğu üzere, döviz alım ihalelerindeki miktarı arttırması bu noktada daha rasyonel bir çözüm olarak durmaktadır. Böyle bir adım, aynı zamanda döviz rezervlerini de yukarı çekecektir."

TCMB'nin gözü fiyat istikrarında

Raporda, bu noktada TCMB'nin duruşunun ise fiyat istikrarının korunması yönünde olduğu ifade edilen Raporda, buna göre TCMB enflasyonun belli bir bant içinde kalmasını sağlamaya çalıştığı kaydedildi. Mevcut durumda enflasyonun düzeyinin yüzde 9.24 ile hedefin üstünde seyrettiği belirtilen Raporda, "Gıda fiyatları kaynaklı oluşan bu fiyat artışı, TCMB'nin daha temkinli hareket etmesine neden olmaktadır. TCMB'nin bu duruşu ekonominin dengesiz bir büyüme trendine girmemesi açısından önemlidir. Yine TCMB'nin bu noktada sert faiz indirimleri yapması durumunda, piyasa gösterge faizlerinin aynı hızda tepki vermeyeceği de göz önünde bulundurulmalıdır" denildi.

Enflasyon gelişmekte olan ülkeler grubunun üst diliminde


Enflasyonun diğer ülkelere oranla Türkiye'de daha hızlı açıklandığı belirtilen Raporda, dolayısıyla Türkiye'nin enflasyon verileri ile diğer ülkelerin bir önceki ayına ait rakamlar ile kıyaslanabildiği kaydedildi. Bununla birlikte yıllık bazdaki rakamlar ele alındığından bunun önemli bir farklılık oluşturduğuna dikkat çekilen Raporda, "Bu rakamlar göz önünde bulundurulduğunda krizden ağır yara ile çıkan gelişmiş ülkelerde enflasyon oranları oldukça düşük bir düzeyde seyretmektedir. Nitekim, enflasyon ABD'de yüzde 1.1, Euro Bölgesi'nde ise yüzde 1.9 düzeyindedir. Deflasyon sürecinde olan Japonya'da ise fiyatlar yüzde 0.9'luk gerileme kaydetmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde ise enflasyon tüketici talebine de paralel olarak yüksek bir düzeyde seyretmektedir. Buna göre Hindistan yüzde 9.9'luk enflasyonu ile liderliği elinde bulundururken, bunu Türkiye yüzde 9.24 ile takip etmektedir. Bu ülkeleri sırasıyla yüzde 6.4 ile Endonezya, yüzde 6.1 ile Rusya, yüzde 4.5 ile Brezilya ve yüzde 3.4 ile Güney Afrika izlemektedir. Buna göre Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında enflasyon oranı yüksek olan gruba girmektedir" ifadeleri kullanıldı.

Enflasyonun temel nedeni mevsimselliğin etkili olduğu gıda fiyatlarında meydana gelen yükseliş

Raporda, TÜİK'in son açıkladığı rakamlara göre Eylül ayında enflasyonun TÜFE'de yüzde 1.23, ÜFE'de yüzde 0.51 olurken, yıllık bazda ise artışların TÜFE'de, yüzde 9.24, ÜFE'de yüzde 8.91 olduğu anımsatıldı. Raporda, açıklanan bu rakamlara göre enflasyonun, TCMB'nin yıl sonu için hedeflediği yüzde 6.5'in 174 baz puan üzerinde oluştuğu kaydedildi. Raporda, alt kalemler itibariyle en etkili üç kalem olan gıda, konut ve ulaştırmada fiyat artışlarının sırasıyla yüzde 4.72, yüzde 0.33 ve yüzde 0.12 düzeyinde gerçekleştiğine dikkat çekilerek, "Buna göre enflasyondaki artışın temel nedeni mevsimselliğin etkili olduğu gıda fiyatlarında meydana gelen yükseliştir" denildi.

Gıda, konut ve ulaştırmaya dikkat

Enflasyonda en fazla etki sahibi olan kalemlerin sırasıyla gıda, konut ve ulaştırma olarak gözlendiği belirtilen Raporda, bu kalemlerin enflasyon üzerindeki etkisinin sırasıyla yüzde 27.6, yüzde 16.83 ve yüzde 13.9 düzeyinde olduğu ve toplamda enflasyon üzerinde yüzde 58.33'lük bir etkiye sahip olduğu kaydedildi. Raporda, "Dolayısıyla başta gıda olmak üzere bu kalemlerin fiyatlarında meydana gelen değişimlerin enflasyonu tetikleyen en önemli unsurlar olduğu görülmektedir. Son ayda açıklanan rakamlarda gıda ve alkolsüz içkilerde meydana gelen yüzde 4.72'lik artış bu noktada belirleyici unsur olmuştur. Nitekim bu kalemin enflasyon üzerindeki direk etkisi yüzde 1.29 olarak gerçekleşmiştir. Giyim ve ayakkabı fiyatlarında bu ay meydana gelen yüzde 2.21'lik gerileme, enflasyonun hızını kesen bir unsur olarak ön plana çıkmıştır. Gıda kaynaklı bu fiyat artışının mevsimsellikten kaynaklandığı unutulmamalıdır" ifadeleri kullanıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler