"Olağanüstü kongre olursa yeni bölünmeler olur"

SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Erbakan ve cephesinin olağanüstü kongre başvurusunu değerlendirirken, "Bir kongre geride kaldı. Güzel bir kongre oldu. Ama maalesef çok az sayıda kendini bilmez insanın, bir takım maksadını aşan sözler söylendi. Her çift listeli kongreden sonra mutlaka bir takım kırgınlıklar, küskünler olur. Böyle bir ortamda, yeni bir kongrenin yapılmış olması, ilave küskünlükler, kırgınlıklar dargınlıklar belki yeni bölünmeler olacaktır" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.07.2010 - 17:50

SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, NTV'de olağanüstü kongre sürecine ilişkin soruları yanıtladı.

Kurtulmuş, olağanüstü kongre tarihini partinin yetkili kurullarını topladıktan sonra tarihin belirleneceğini belirtti. Kurtulmuş, 11 Temmuz'da yapılan olağanüstü Kongre'den sonra yaşanan sürecini ve kongreye gidilip gidilmeyeceğini şöyle anlattı:
 

"Yeni kongre yeni bölünmeler getirebilir"

"Eski tüzüğe göre olağanüstü kongre için 850 delegenin imzası gerekiyordu. Ancak, son kongrede yapılan değişiklikle; bir delege gerçekten olağanüstü kongre istiyorsa, 850 delegenin imzası antidemokratik bir usuldür. Bunu bizim indirmemiz lazım. Biz bunu 626'ya yani salt çoğunluğa indirdik. Artık kongre sürecini partinin yetkili kurulları belirleyecek. Artık olay benim şahsi durumumdan çıktı. Özellikle benim temel inancım şudur; Bir kongre geride kaldı. Güzel bir kongre oldu. Ama maalesef çok az sayıda kendini bilmez insanın, bir takım maksadını aşan sözler söylendi. Her çift listeli kongreden sonra mutlaka bir takım kırgınlıklar, küskünler olur. Böyle bir ortamda, yeni bir kongrenin yapılmış olması, ilave küskünlükler, kırgınlıklar dargınlıklar belki yeni bölünmeler olacaktır."

Yeni bölünmelerin önüne nasıl geçileceğine ilişkin bir soruyu Kurtulmuş, "Hayat siyasetten politikadan ibaret değildir. Hiç kimse yıllar içerisinde burada oluşmuş olan, kardeşlikleri, dostlukları ayaklar altına alacak sözleri söylememeli. Hep bu uyarıyı yaptım. Bugün de aynı uyarıyı yapıyorum. Ama sonuçta biz bu davanın iktidar alternatifi haline getirmek istiyorsak hepimiz sorumlu davranmalıyız" dedi.

Olağanüstü kongreye tek listeyle gidilmesine bakacaklarını belirten Kurtulmuş, "Önce kongrede nasıl süreci çok geniş istişarelerle yürütmeye çalıştıysak, şimdide aynı şekilde olacak. SP'nin kongresiyle ilgili olarak 'Ne oldu sorusunu kimse merak etmez.' Kongreden sonra iki hafta geçmesine rağmen hala SP kongresi konuşuluyor. Bunun sebebi Saadet Partisi'nin Türkiye'nin iktidara alternatif partisi haline gelmesidir" diye konuştu.

Yeni bir uzlaşma olursa, Erbakan'ın çocuklarının listeye girip girmeyeceğine ilişkin bir soruya ise Kurtulmuş, "Bütün bunları bugün için konuşmak fevkalade erkendir. GİK'te değerlendirilecektir. Bundan sonrasını nasıl yürütebiliriz ona bakacağız. Herkesin görüşlerini alacağız. Ciddi bir şekilde önümüzdeki süreçlere hazırlayacağız" dedi.

Kurtulmuş genel başkanlığına ilişkin soruları yanıtlarken, "Benim vazifem partimin ileriye doğru götürmek için çalışmak. Partinin genel başkanının Numan Kurtulmuş olması konusunda bir uzlaşı sağlanmıştır. çok ciddi bir kamplaşma olan bir partinin kongresinden bahsetmiyoruz" diye konuştu.
 

Sav görüşmesi

Kurtulmuş, Adalet eski Bakanı Şevket Kazan'ın, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile yaptığı görüşmeyi değerlendirirken, "Bu konuyla ilgili pek konuşmak istemiyorum aslında. Bu konu kamuoyu önünde cereyan etti. Parti içinde olan bir meseleden dolayı, gidip başka partiden hele Önder Sav gibi bir isimden yardım istemek ne demek olduğunu SP'ye ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum" sözleriyle değerlendirdi.

Erbakan'la yaptığı son görüşmeye de değinen Kurtulmuş, "Siyaseten kendisinden çok şey öğrendim. Her zaman ziyaret ederiz. Siyasi görüşlerinden istifade ederiz. Benim yaptığım görüşme kongre sonrasında yapılan bir görüşmeydi. Bu da son derece doğaldır. 2008'den beri genel başkanıyım. Yüzlerce konuşla yaptım" dedi.
 

İhanet kavramı

Son günlerde Başbakan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında yaşanan "ihanet" sözlerini Kurtulmuş, "Siyasetin kişiler üzerinden tartışılmasını yanlış buluyorum. Biz kendi siyasi fikrimizin temel dinamiklerine bağlı olmalıyız. Bu anlamda hiçbir şekilde sırt çevrilmeyecek olan ana unsurun demokrasilerde millet olduğunu düşünüyorum. Kişiler üzerinden siyaset yapmayı, Türkiye siyasetinin bir eksikliği olarak görüyorum. Bizim siyasi görüşlerimiz bu topraklarda kıyamete kadar yaşayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler