"Olumsuz İslam imajını Almanya'daki Türkler belirliyor"

Almanya'da 2004 yılında Berlin Film Festivali Berlinale'de "Altın Ayı" ödülünü kazanan Sibel Kekilli, "Alman medyasındaki olumsuz İslam imajının Türkiye'deki Türkler kadar hızlı gelişme sağlayamayan Almanya'daki Türk toplumu tarafından belirlendiğini" belirtti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.02.2010 - 14:18

Kekilli, "Der Spiegel" dergisinin özel kültür ekinde yayımlanan röportajında, "Birçok kişi İslamiyet'i şiddet yanlısı olarak görüyor. Siz nasıl görüyorsunuz" şeklindeki soruya karşılık, kendisinin herhangi bir dini kuruluşla ilişkisi bulunmadığını, ancak bu değerlendirmenin çok ağır olduğunu, özellikle İstanbul'da çok sayıda çağdaş ve barışçı Müslümanın görülebileceğini belirterek, "Alman medyasında İslam imajı, Türkiye'deki Türkler kadar hızlı gelişme sağlayamayan buradaki Türk toplumu tarafından belirleniyor" ifadesini kullandı.
"Bu insanların geçmişte ve şimdi de Alman toplumundan dışlandığını, çoğunun 1970'li yıllarda dağ köylerinden Almanya'ya geldiğinde bu ülkedeki yaşantıdan korktuğunu" ifade eden Kekilli, "Bu insanlar sıla hasreti çekti, buradaki hayattan korktu ve kendisini daha da tecrit etti. Alman kültürü ve modernliğin etkisinden uzak kendi dünyalarını yarattılar" şeklinde görüş belirtti.

Kekilli, "Bu durum değişebilir mi" sorusu üzerine de Güney ve Güney Doğu Avrupa ülkelerinden gelen gençlerin, sadece görünüşlerinden dolayı gece kulüplerine giremediğini, Türk ismi taşıyan bir kişinin ev bulmakta bile zorlandığını, bu nedenle çoğunun hayal kırıklığına uğradığını ve kendi kabuğuna çekildiğini belirterek, bu sebeplerden dolayı da sonraki kuşakların daha da milliyetçi olacağına inandığını kaydetti.

Kekilli, "bu içine kapalı topluluklarla ilişkisi olup olmadığının" sorulması üzerine de tüm arkadaşlarının açık görüşlü ve çağdaş olduğunu ifade ederek, "Zaten onlarla temas aramıyorum. Ben uyum sorumlusu değilim ki. Ancak Türk kökenimi inkar etmiyorum. Türk dili çok edebi, müziği harika ve Türk insanı da sıcak kalpli. Bunlar benim için Alman disiplini, özgür düşünce ve hoşgörü gibi değerler kadar önemli" açıklamasında bulundu.

Sadece filmlerde başörtüsü taktığını belirten Kekilli, bir kişinin, başörtüsünü isteyerek taktığında bunda bir sorun görmediğini, başörtüsü takan her kadının da baskı altında olduğu düşünülmemesi gerektiğini ifade etti.

Kekilli ayrıca, "Yabancı" filminin, her olay karşısında çok fazla hoşgörülü davranılmaması, ancak şiddetin önlenmesi gerektiği mesajını vermek istediğini bildirdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler