‘Omuz omuza savaştık!’

Gönen’de neler yaşadılar? Nasıl öğretmen oldular? Nasıl Gazili oldular? TÖS’ün kuruluşu, Fakir Baykurt’un Genel Başkanlığı, cezaevi günleri, TÖB-DER’in kuruluşu, Baykurt’un Almanya yılları, Özkan’ın yayıncılık yılları... Fakir - Refet Kitabı; öğretmen olmayı, devrimci mücadelenin dinamiklerini ortaya koyan iki Gönen Köy Enstitülünün birlikteliği kitabı.

‘Omuz omuza savaştık!’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.01.2021 - 00:19

1944’TE BAŞLAYAN YOLDAŞLIK

- Söyleşimize kadim dostunuz Fakir Baykurt’la omuz omuza mücadele sürecinizi konuşmadan önce ilk nerede tanıştığınızı sorarak başlayalım isterim.

Fakir ile 1944 ilkbaharında Gönen Köy Enstitüsü’nde tanıştım. Enstitülerde uygulanan laik, demokratik, katılımcı, karma, üretim için eğitim dizgesi bize birlikte çalışmayı, örgütlenmeyi ve yaşama müdahaleyi öğretti. Enstitüyü bitirip köy öğretmenliği görevine başladık. Bir süre çalıştıktan sonra çember daraldı. Köyde çalışma koşulları zorlaştı. Yoksulların üniversitesi Gazi Eğitim Enstitüsü’nde , edebiyat bölümünde okuduk. Omuz omuza örgütlü, birlikte savaşım bu noktada başladı.

- Fakir Baykurt’un kimliğini, yeteneklerini, yaşamındaki önemli anları, o kırılma noktalarını hangi başat anlarla sunuyorsunuz?

Fakir, ağzı laf yapan, eli kalem tutan, tanınmış, yaratıcı, cesur, çalışkan bir kişilikti. Yazarlığını aksatır düşüncesiyle TÖS Genel Başkanlığı’nı üstlenmek istemedi. Çevresinin ısrarlarına dayanamayıp “Eh!” dedi. Sıfırdan başladı. Ekibiyle çok önemli işler başardı. Yürüyüşler, mitingler yaptı. TÖS Gazetesi ve kitapçıklar yayınladı. Devrimci Eğitim Şurası’nı gerçekleştirdi. 1969 Aralık ayında dört günlük eğitim boykotunu gerçekleştirdi.

KÖY ENSTİTÜLERİ

- Kitabınızda da önemle vurguladığınız Köy Enstitüleri’nin yakın tarihimizdeki yadsınamaz etkisini burada da yorumlar mısınız? Ve bu yolda Fakir Baykurt’la birlikte verdiğiniz mücadeleyi, yaşama geçirdiğiniz eylemleri anlatır mısınız?

Köy Enstitüleri Cumhuriyet Eğitim tarihinin en değerli uygulamasıdır. İlköğretimin gerçekleştirilmesinde önemli kazanımlar sağlamıştır. 1935’te 380.000 olan ilkokul öğrencisi sayısı 1946-47 yılında 1.360.000’e ulaştı. Bu sürede 9000 eğitmen, 2800 sağlıkçı, 17.000 kadar köy öğretmeni yetişti. Günümüz koşullarında köy enstitüleri yeniden açılamaz; uygulanan eğitim ilkeleri günümüz okullarında uygulanabilir. Köy Enstitüsü konusunun ülke gündeminde kalıyor olması, verilen mücadelenin haklılığının kanıtıdır. Dönemin iktidarı, köy enstitülerinin ilerici özünü, demokratik niteliklerini yok etti. İşe, üretime dayalı eğitimi, öğretmen ve öğrencilerin demokratik iş bölümünü ortadan kaldırdı. Enstitüleri klasik öğretmen okullarına çevirdi.

- Son olarak tanıklıkların yanı sıra mektuplaşmaların da kitapta önemli bir yeri var. Hangi aralıklarda hangi bağlamlarda yazıldıklarından bahseder misiniz?

Fakir’in bana yazdığı mektupların koruyabildiklerim kadarı kitapta yer aldı. Bunların kimi el yazısıyla, kimileri de örgüt antetli kağıtlara daktiloyla yazılmıştır. Bu sonuncular görev bildirimi ve talimat niteliğindedir! Mektuplar dünya ve ülke yazınında yer alan önemli bir türdür. Benim Fakir’e yazdıklarım da Fakir’in belgeliğindedir. Onlara ulaşmak çok çok zor.

Fakir ve Refet Kitabı / Refet Özkan / Ege Reklam Basım Sanatları / 272 s. / 2020.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon