Önce 4 evladını sonra kolunu kaybetti

Çamaşır suyundan etkilenerek kolunda ödem oluşan Hacı Ali Aydar tedavi sürecinin ardından kolunu kaybederek işsiz kalınca, 1 buçuk yaşındaki çocuğuna bakamayacak duruma geldi. Yeterli beslenemediği için çocuğunu eşiyle birlikte kayınvalidesine göndermek zorunda kalan Aydar, yetkililere yardım çağrısında bulundu.

Sözcü'den Tugay Saday'ın haberi şöyle: Kağıthane'ye bağlı Gültepe Mahallesi'nde yaşayan 34 yaşındaki Hacı Ali Aydar 2007 yılında evlendi. Dört çocuğunu erken doğum sebebiyle kaybeden Hacı Ali Aydar çeşitli işlerde çalışarak geçimini sağlamaya çalışıyordu.

Aydar, 2017'de dünyaya gelen kızının sağlık sorunları sebebiyle işinden ayrılmak zorunda kaldı. Bir süre işsiz kalan Aydar'ın hayatı 29 Mart 2018 tarihinde bulaşıkçı olarak girdiği yemek firmasında karardı. Bulaşıkçılık yaparken, çamaşır suyundan etkilenen Aydar'ın sağ eli bir süre sonra şişmeye başladı. Elinde oluşan ödem gittikçe büyüyünce Aydar'ın sağ kolu 2019 yılının Mart ayında kesildi. Engel durumu sebebiyle maddi durumu bozulan Aydar, bir buçuk yaşındaki bebeğine bakamayacak duruma geldi. Eşiyle birlikte bebeğini sağlıklı beslenebilmesi için kayınvalidesine gönderen Aydar, aylardır kirasını ödeyemediğini belirterek devlet yetkililerine yardım çağrısında bulundu.

“4 EVLADIMI TOPRAĞA VERDİM”

Hacı Ali Aydar, “12 yıl önce evlendim. 4 tane çocuğum erken doğum sebebiyle öldü. Şu an bir buçuk yaşında bir çocuğum var. Bir şirkette işe başladım. O dönem eşim ve çocuğum hastanedeydi. İşe girerken, eşimin ve çocuğumun sağlık sorunları olduğunu söyleyerek izin konularında tolerans gösterilmesini istedim. İlk etapta bana bu kolaylığı sağlayacaklarını söylediler. Daha sonra söz vermelerine rağmen işten çıkarıldım. Yaklaşık 2 işsiz kaldım” dedi.

“HAYATIM KARARDI”

Bir süre yaşadığı işsizliğin ardından bulaşıkçı olarak bir firmada işe başlamasıyla hayatının karardığını belirten Aydar, “Bir yemek firmasında bulaşıkçı olarak 29 Mart 2018'de çalışmaya başladım. Bir süre sonra elimde ağrılar ve şişmeler oluştu. Hastaneye gittiğimde çamaşır suyundan dolayı elimde önce alerji sonra ödem oluştuğunu söylediler. Muayenenin ardından 15 günlük rapor verdiler. Rapor süresi bittikten sonra yine çalışmaya başladım. Elim bu sefer daha fazla şişmeye başladı. Okmeydanı Devlet Hastanesi'ne gittim. 20 gün boyunca enfeksiyon bölümünde yatırdılar. Haziran ayı içerisinde arasında 3 defa ameliyat oldum. Elimin gittikçe kötü olduğunu görünce başka hastanelere de gittim. En sonunda 2019 yılının Mart ayında kolumu kestiler. Benim hayatım karardı. Ben Okmeydanı Devlet Hastanesi'nde yatarken, çalıştığım işyerinin insan kaynakları sorumlusu Adem Ş. beni arayarak raporlarımı istedi. Beni hastanede hiç ziyaret etmediler. Ben de yanımda refakatçi olmadığını, refakatçim geldiğinde göndereceğimi söyledim. Bana, ‘Senin yüzünden ceza alırsak seni mahkemeye veririm' dedi. Benim başıma kaza gelmiş, benimle ilgilenilmedi. Ben de Adem Ş.'ye dava açtım” diye konuştu.

“ÇOCUĞUMA BAKACAK DURUMUM YOK”

Yaşadığı sorunları anlatan Aydar, “İşyerinde dirsek altı bulaşık eldiveni verilmişti. Eldivene giren çamaşır suyu elimi mahvetmiş. Ben çamaşır suyunun bu kadar zarar vereceğini bilseydim, işe başlamazdım. Benim çocuğum şu an kayınvalidemde kalıyor. Bakacak gücüm olmadığı için eşim çocuğumuzu daha sağlıklı beslensin diye kayınvalideme götürdü. Yaklaşık 5 aydır kiramı ve faturalarımı ödeyemiyorum. Çocuğuma ilaçlarını alamıyorum. Defalarca çeşitli yerlere iş başvurusunda bulundum. Ama bana kolum olmadığı için iş verilmedi. Engelli kontenjanından da almadılar. Bir milletvekilinden durumumu anlatarak iş istedim. Bana çorap satmamı tavsiye etti. Ben daha birşey diyemiyorum. Ben yardım istemiyorum, iş istiyorum” dedi.

“DEVLET BANA DA SAHİP ÇIKSIN”

Devlet kurumlarının kendisiyle ilgilenmediğini iddia eden Aydar yaşadıklarını şu sözlerle anlattı; “Hastane yüzde 66 engel raporu verdi. SGK ise benim engel kaybım olmadığına dair yazı gönderdi. Böyle bir şey olur mu? Ben 15 Temmuz Günü Cumhurbaşkanımızla görüşüp derdimi anlatmak istedim. Görüştürmediler. Buradan yetkililere sesleniyorum. Eğer bana bir yardım eli uzatılmazsa iş verilmezse yuvam dağılacak. Milyonlarca Suriyelilere sahip çıkılıyor, bana sahip çıkmıyorlar. Ben sadece iş istiyorum. Tek kolumla çalışıp çocuğuma bakmak istiyorum. Aylardır zorluklar içinde yaşamaya çalışıyorum. Artık sesim duyulsun.”