'Onların ağzına barış ifadesi yakışmıyor'

Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen terör zirvesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin de hazır bulundu. Erdoğan konuşmasına başsağlığı dileklerini ileterek başlarken, teyit edilen son bilgilere göre 24 askerin şehit olduğunu, 18 de yaralı bulunduğunu bildirdi. Erdoğan bölgedeki son durumla ilgili "Şu an itibariyle bölgede uluslararası hukukun öngördüğü sıcak takip dahil olmak üçere geniş çaplı operasyonlar devam ediyor" dedi. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının bölgede olduğunun altını çizen Erdoğan, operasyonlar hakkında haberleşmenin de devam ettiğini sözlerine ekledi.

'Türkiye Cumhuriyeti'nin nefesi her birinin ensesinde olacak'

Erdoğan konuşmasında Türkiye düşmanlarının çok iyi bilmesi gereken şeyin, bu ülkenin şehitlerin aziz ruhları üzerine kurulu olduğu gerçeği olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: "Bu toprakların her karışı şehit kanları ile yoğrulmuştur sulanmıştır. Bu topraklar bu şekilde aziz vatan olmuştur. Bayrağımız rengini şehitlerimizin al kanından almıştır. Vatan da bayrak da bizim için namustur, şereftir. Uğruna her bir vatan evladının can vereceği kadar kutsaldır. İçeriden ya da dışarıdan hiçbir saldırıya boyun eğmeyeceğimizi hiçbir şekilde geri adım atmayacağımızı, vatan toprağının tek bir zerresini dahi feda etmeyeceğimizi dostun da düşmanı da çok iyi bilmesi anlaması ve idare etmesi gerekir. Bu ülkenin birliğine, dirliğine, bütünlüğüne kastedenler karşısında her zaman için bu milleti bulacaktır. Bugüne kadar iktidarıyla, milletiyle bir milim dahi geri çekilmedik, geri çekilmeyeceğiz. Bu ülkenin huzuruna, istikrarına kastedenler karşısında yine aynı şekilde bu iktidarı, bu milleti bulacaktır. Her kim ki teröre açık destek veriyorsa, terörü destekliyor, kolluyor, yataklık ediyorsa, kim ki teröre müsamaha gösteriyor, terör örgütünün insanlık dışı saldırılarını görmezden gelmek gibi bir gafletin içinde bulunuyorsa, Türkiye Cumhuriyeti devletinin nefesi her birinin ensesinde olacaktır. Terör kim tarafından teşvik ediyorsa, hepsinden bunun hesabı sorulacaktır."
 

'Uluslararası toplumdan destek ve aktif işbirliği bekliyoruz'

Başbakan Erdoğan konuşmasında uluslar arası toplumu da Türkiye'nin terörle mücadelesinde desteğe çağırdı. Erdoğan "Terörle uluslararası mücadelede her zaman etkin bir rol oynayan Türkiye bu terör saldırısı karşısında da uluslar arası toplumdan ve bütün ülkelerden tam ve mutlak bir dayanışma ve aktif işbirliği özellikle beklemektedir" dedi. Son dönemde artan terör olaylarının terör örgütünün birilerinin maşası olduğunu çok net olarak ortaya koyduğunu belirten Erdoğan "Terör örgütü son saldırılarla toplumu tahrik etmek, provokasyon yapmak, zihinleri bulandırmak ve milletin hassasiyetlerini kaşımaktan başka hedefi olmadığını ortaya koymuştur" diye konuştu.

Erdoğan yurttaşları bu provokasyonlara karşı metanetli olmaya çağırdığı konuşmasında şunları söyledi: "Bu elim bu acı hadise karşısında kim ki öfkesine hakim olamaz metanetini muhafaza edemezse biliniz ki terör örgütü o zaman hedefine ulaşır. Biz mimlet olarak tarih boyunca defalarca yaptığımız gibi bu elim hadise karşısına da vakarımızı, metanetimizi, serin kanlılığımızı bozmayacağız. Demokrasinin, özgürlüklerin, insan hak ve hürriyetlerinin terörün panzehiri olduğunu bir kez daha tecrübe ettik. Yeni sivil demokratik bir anayasa yapma çalışmalarının başlayacağı gün yapılan bu hain saldırı bizi aydınlık ufuklardan alı koymayacaktır. Bir yandan terörle mücadele edecek bir yandan da istismar zeminini yok etmek için aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz."
 

'Onların ağzına barış ifadesi yakışmıyor'

Erdoğan konuşmasında muhalefete ve medyaya da duyarlı olma çağrısında bulundu. Bu tür olaylardan sonra iktidarı suçlamanın milleti tahrikten başka bir şey olmadığını söyleyen Erdoğan "Muhalefeti de daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Bugünkü olan olaylardan sonra yapılan olayları kınarken, PKK'yı ve diğer isim değiştirmek suretiyle ortada dolaşanları terör örgütü olarak ilan edemeyenlerin bu sürece olumlu katkısı olamaz. Kimseyi kalkıp kimse aldatmaya yöneltmesin. Onların ağzına barış ifadesi de yakışmıyor. Barış gerçek anlamda barışı özleyenlerin ağzına yakışır. Barış yaşanır, konuşulmaz" dedi. Erdoğan medyaya ise "Eleştirmek, hamaset, istismar ve tahrik tohumları ekmek yerine, dayanışma içinde olmak zorundayız. Bugün terör örgütünü sevindirme değil, dik durma bu milletin asaletini bir kez daha sergileme günüdür. Türkiye'nin büyümesini, Türkiye'nin huzur kardeşlik ve demokrasi içinde bir küresel oyuncu olarak asaletle yükselmesini hiç kimse engelleyemeyecekti" sözleriyle çağrıda bulundu.
 

Andıç açıklaması

Erdoğan konuşmasının sonunda ise 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasıyla birleştirilen internet andıcı dosyasına ilişkin MGK'dan istenen belgelerde imzasının olduğu yönündeki haberlere de yanıt vererek, "Hiçbir zaman böyle bir andıcın altında imzası olmayan bir başbakanım. O söyledikleri imza tamamen bölücü terör örgütüyle mücadeleye yönelik bir metnin altına konulmuş imzadır, olayın aslı budur. Ama bunu bile çok farklı bir şekilde yorumlamak, sağa sola çekmek durumunda kalmıştır, kim? İşte bölücü terör örgütüyle el ele kol kola dolaşanlar" dedi.