"Orta Çağ'da İslamiyet'ten de etkilenilmiştir"

Alman Protestan kiliselerinin yeni başkanı Nikolaus Schneider, "Die Welt" gazetesinde yayımlanan röportajında, aşırı sağcıların istediği gibi Hristiyan bir ülkede sadece Hristiyanların yaşayamayacağını, bu tür bir talebi hiçbir Hristiyan'ın kabul edemeyeceğini belirtti.

Schneider, "Bu ayrıca basit bir düşünce. Avrupa'da sadece Museviliğin ve Hristiyanlığın etkisi yoktur. Orta Çağda İslamiyet de bizi felsefe, doğa bilimleri ve matematik ile etkilemiştir" ifadesini kullandı.

Avrupa'nın Hristiyan kimliğini korumasını isteyen bir kişinin radikal olup olmadığı sorusu üzerine Schneider, "Hayır, bunun yasal olduğunu düşünüyorum. Ancak Müslümanların Avrupa'dan sürülmesi Hristiyanlığın ağır şekilde ihlal edilmesi demektir. Biz Hristiyanlar şuna inanıyoruz: Bu dünya tanrının dünyası ve Avrupa da tanrının kıtası. Burada O'nun tüm çocuklarına yer var. Ve Müslümanlar da tanrının çocuklarıdır" cevabını verdi.

"Namus ile ilgisi olmayan namus cinayetleri ile tanrı sevgisinin de bağdaşmadığını" ifade eden Schneider, "uzun zamandan beri reformcu Müslüman din adamlarının olduğunu ve bu din adamlarının desteklenmesi gerektiğini" kaydetti.

Basını, kötü bir İslam imajı yaratarak, halkın İslamiyet konusundaki endişelerini artırmakla suçlayan Schneider, Tevrat'ta da zina yapanların taşlanması ya da idam cezası gibi uygulamalardan söz edildiğine işaret etti.

Schneider, Alman halkı arasındaki endişeleri azaltmak amacıyla İslamiyet'in güzel yanlarına da dikkat çekilmesi gerektiğini belirterek, İslamiyet'te de tanrı sevgisinin çok güzel edebi bir şekilde yazı diline döküldüğünü sözlerine ekledi.

Schneider'in selefi Margot Kaessmann, içkili araç kullandığı sırada polise yakalanmasından sonra görevinden istifa etmişti.