'Ortadoğu'nun hasta adamı'
Foreign Policy dergisinde Blake Hounshell imzasıyla çıkan bir haber yorumda, Tunus için "Ortadoğu'nun hasta adamı" ifadesi kullanıldı.
"Ortadoğu'nun hasta adamı", "Tunus'un güçlü Devlet Başkanı devrilmenin eşiğinde mi" başlığını taşıyan haber yorumda, internet ortamında Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin iktidarını kaybetmekte olduğu iddialarına rağmen, bu konuda bir işaret olmadığı, güvenlik kurumlarının güçlü desteğini alan Devlet Başkanı'nın İçişleri Bakanını görevden aldığı, düzeni sağlamak için birlikleri sokaklara gönderdiği belirtildi.
Tunus'taki isyanın aralık ortalarında üniversite mezunu işsiz Muhammed Bouazizi'nin polisin kötü muamelesini protesto etmek için kendisini yakmasıyla başladığını hatırlatan Hounshell, Tunus'taki isyanın, baskıcı Kuzey Afrika ülkesinde son 26 yılda yaşananların en kötüsü olduğunu yazdı. Hounshell, yüksek işsizlik, siyasi baskı ve genel umutsuzluk ortamının tetiklediği şiddet olaylarında 35 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Dergi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki sivil toplum gruplarının maddi destek verdiği Gelecek Vakfı'nın Başkanı Tunus doğumlu Nebile Hamza'nın, "Tunus'taki olaylar ekonomik sorunlar nedeniyle başladı, ancak insanlar baskıcı sistemden bıktılar" yorumuna da yer verdi. Tunus'taki olayların beklenen birşey olmadığı vurgulanan yorumda, Kuzey Afrika ülkesinin duyarlı ekonomik politikaları, saygın devlet hizmetleri, kadınlara yönelik göreceli aydınlanma politikaları ve bölgede sorun yaratmama alışkanlığı nedeniyle uzun süredir "ılımlı" bir Arap ülkesi olarak görüldüğü kaydedildi.
Tunus'un gayrisafi milli hasılasının son 10 yılda ortalama olarak yüzde 5 oranında arttığı, 2010 yılında Dünya Ekonomik Forumu'nun küresel rekabet, mülkiyet haklarına saygı ve yolsuzluk bakımından yaptığı değerlendirmelerde Afrika'da bir numaralı olarak gösterdiği, Uluslararası Saydamlık Enstitüsü'nün yolsuzluk endeksinde Tunus'u 6 basamak yükselttiği, Afrika ülkelerinin zirvesine koyduğu ifade edildi. Ekonomik başarılara rağmen, Tunus'un 55 yılda sadece iki devlet başkanı gördüğü, şimdiki lider 74 yaşındaki Bin Ali'nin 1987 yılındaki kanlı bir darbeyle işbaşına geldiği, özgür ve adil biçimde yapıldığı tartışmalı 2009 seçimlerinde de yüzde 89,6 oranında oy alarak beşinci kez devlet başkanı olduğunun altı çizildi.
Etkili muhalefet partilerinin olmadığı Tunus'la ilgili olarak İnsan Hakları İzleme örgütü uzmanı Raşa Mumneh ise bağımsız gazeteciler, insan hakları örgütleri, hükümetin faaliyetleriyle ilgili kaygılarını dile getiren herkesin oluşturduğu birliklerin eylemler düzenlediklerini, sözünü esirgemeyen bu grupların cezalandırıldığını ifade etti. Tunus'taki karışıklığın gözden kaçan bir etkeninin de Wikileaks belgeleri olduğu bildirilen yorumda, Devlet Başkanı Bin Ali ve onun iktidar çevresinin derin biçimde yolsuzluğa bulaştığı yönündeki Amerikan Dışişleri Bakanlığı yazışmalarına dikkat çekildi.
'Gidişi kaçınılmaz'
Fransız sosyalist milletvekillerinin grup başkanı Jean-Marc Ayrault, Tunus'ta Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin iktidardan gidişinin "kaçınılmaz" olduğunu söyleyerek Fransa'nın, "yolsuzluğa bulaşmış bir polis rejiminin" olaylardaki kanlı baskısı karşısında "sessizliğini" kınadı. Ayrault, LCI kanalına yaptığı açıklamada, sosyal adaletsizlik ve aynı zamanda bozulmuş bir polis rejimine karşı ayaklanan Tunus halkıyla dayanışma içinde olduğunu söyleyerek, "Fransa kınamalı, ben baskıyı kınıyorum, insanların üzerine ateş ediliyor, can kayıpları var ve Fransa sessiz kalıyor" dedi.
Devlet Başkanı Bin Ali'nin iktidarı terketmek zorunda kalıp kalmayacağı yönünde bir soruya Fransız sosyalist milletvekili, "Bunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Gitmeli ama demokratik bir çözüm çerçevesinde olmalı, çünkü daha katı, daha otoriter bir çözüm bulunursa felaket olur" diye konuştu.
Fransa Dışişleri Bakanı Michele Alliot-Marie'nin aforozculara karşı uyarıda bulunması ve Fransa ile Tunus arasında olası bir güvenlik işbirliğinden söz etmesinin "rezillik" olduğunu söyleyen Ayrault, "İşte hükümetin milletvekillerin önünde resmi sözleri. Acı çeken bir halkın önünde bu sözlerin rezillik olduğunu düşünüyorum" dedi.
Öte yandan, Fransa Eğitim Bakanı Luc Chatel, Fransa'nın Tunus'taki protesto hareketini "dikkatle izlediğini" ancak dost bir ülkedeki yerel duruma karışmak istemediğini belirterek, hükümetinin resmi tutumunu yineledi.
Ordu başkentten çekildi, polis yerleşti
Bu arada, basın mensupları, başkent Tunus'ta dün geceki sokağa çıkma yasağının sakin geçmesinin ardından nispeten hareketlenen kent merkezine özel polis birlikleri yerleştirildiğini ve ordunun çekildiğini bildirdi. Merkezdeki Habib Burgiba caddesi ile Barselona meydanı tren ve tramvay garı civarına ordununkilerin yerine polise ait zırhlı ve özel harekat güçleri konuşlandırıldı. Kentte herkesin, gece banliyö semtlerinde meydana gelen çatışmalardan söz ettiği belirtildi.
Gece bir gösterici vurularak öldürüldü
Başkent Tunus'un banliyölerinde dün akşam saatlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasağına rağmen gece boyunca süren çatışmalarda 25 yaşında bir gencin vurularak öldürüldüğü bildirildi. Görgü tanıkları, Mejdi Nasri'nin başından vurulduğunu söyledi ancak resmi yetkililer olayı henüz doğrulamadı.
'Ölenlerin sayısı en az 66'
Uluslararası İnsan Hakları Dernekleri Federasyonu, Tunus'ta karışıklığın başladığı geçen ayın ortasından bu yana 66 kişinin öldüğünü bildirdi. Uluslararası İnsan Hakları Dernekleri Federasyonu Başkanı Suhayr Belhassen, ellerinde, çatışmalarda ölen 66 kişinin isimlerinin yer aldığı bir listenin bulunduğunu belirterek, "devam etmekte olan katliamı" kınadığını belirtti. Belhassen, dün gece başkent Tunus'un banliyösündeki çatışmalarda 8 kişinin öldüğü, 50 kişinin de yaralandığının teyidini aldıklarını söyleyerek, "Katliam devam ediyor. Bugünün önceliğinin önceliği bu katliamı durdurmaktır" dedi.
İsviçreli bir kadın da öldürüldü
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, ülkenin kuzeyinde çıkan çatışmalarda ölenler arasında bir İsviçre vatandaşının da bulunduğunu açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, yaşamını yitiren kadının İsviçre-Tunus çifte vatandaşı olduğu bildirildi. İsviçre radyosu da kadının, dün geç saatlerde bir gösteriyi izlediği sırada bir kurşununun isabet etmesi üzerine öldüğünü duyurdu. Ülkenin güneydoğusundaki Sfaks kentinde de görgü tanıkları, 19 yaşında bir liselinin polis ateşinde hayatını kaybettiğini bildirdi. Basın mensupları da başkent Tunus'un merkezinde polisin yürüyüş yapmak isteyen yüzlerce göstericiyi gözyaşartıcı gaz kullanarak dağıttığını belirtti.
Fransa Büyükelçiliği yakınındaki Roma caddesinde toplanan gençlerin Burgiba Bulvarı'na yürümek istedikleri, ancak güvenlik güçlerinin gözyaşartıcı gazla müdahalesine maruz kaldıkları kaydedildi. Öte yandan, Tunus Gençlik ve Spor Bakanlığı, tüm ülkeyi saran toplumsal olaylar nedeniyle bu hafta programlanan tüm sportif müsabaka ve faaliyetlerin ertelendiğini açıkladı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!