'Ortaya büyük hedefler koyuyoruz'

Orman ve Su İşleri Bakanlığı himayesinde, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından, 2 Şubat Dünya Sulak Alanları Günü kapsamında, Sulak Alanların Biyolojik Çeşitliliği Sempozyumu ve Sulak Alan Ödül Töreni düzenlendi.

Dedeman Otel'deki toplantıda konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, sulak alanların öneminin herkese anlatılması gerektiğini söyledi. Özellikle bu konuda halkın aydınlatılmasının çok önemli olduğunu ifade eden Eroğlu, ''Bu konuda korumayı kanunlar tek başına yapamaz. Bunu isteyerek ve gönülden yapmak lazım'' dedi.

Eroğlu, dünyadaki her canlının ekolojik sistem içinde bir önemi olduğunu vurgulayarak, hükümet olarak sulak alanların korunmasına çok önem verdiklerini aktardı. Türkiye'nin Ramser Sözleşmesi'ne 1994 yılında taraf olduğunu hatırlatan Eroğlu, bu alanda da ilk defa ödül verildiğini ve bu başarıların takdir edilmesi gerektiğini söyledi.

Veysel Eroğlu, Nemrut Kalderası'nı da 14. Ramser alanı olarak ilan ettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: ''Biz sulak alanları gerçekten gözümüz gibi koruyoruz. Hatta yok olmaya yüz tutan sulak alanları nasıl kurtardığımızı anlatsam zaman yetmez. Mesela Seyfe Gölü tamamen kurumaya yüz tutmuştu. Biz bununla ilgili, bu sulak alanın geri kazanılması konusunda çok geniş kapsamlı bir çalışma yaptık. Allah'a şükür orası muhteşem bir alan haline geldi. Özel tür kuşların barındığı çok güzel bir ortam haline geldi. Bundan dolayı gurur duyuyoruz.''

Kayseri'deki Sultan Sazlığı'nda da büyük bir çalışma yapıldığını ifade eden Eroğlu, 2011 yılındaki ölçümlere göre 10 bin 436 adet kuş sayımı yapıldığını kaydetti. Eroğlu, Bursa'daki Uluabat gölünde de su seviyesiyle ilgili çalışmalar yapıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin birçok farklı yerinde bulunan sulak alanlarımızla ilgili rehabilitasyon çalışmaları gerçekleştirdik. Konya'daki Ereğli Sazlıkları ile ilgili bir çalışma balattık. Bu da çok önemli. İnşallah 2013'te bu çalışmanın da tamamlanması için gerekli talimatı verdim. Ülkedeki barajları da sulak alan olarak düşünüyoruz. Ülkemizdeki bu konudaki en güzel örnek Amasya ilimizdeki Yedikır Barajı. Çünkü bunlar olmadığı zaman özellikle yaz aylarında yaban kuşları su ihtiyaçlarını karşılama imkanı bulamıyor. Bu yüzden barajların çevrelerini Yedikır'da olduğu gibi birtakım göletlerle çevirerek sulak alan olarak düşünüyoruz.''

 

'Büyük hedeflerimiz var'

Eroğlu, çalışma konularıyla ilgili plan ve program yapmanın esas olduğunu belirterek, ''Biz hükümet olarak her işimizde plan yapıyoruz. Kısa, orta ve uzun vadede. Nitekim sulak alanlarla ilgili de planlarımızı hazırladık. İnşallah planlarımız çerçevesinde yürüyüşümüz devam edecek'' dedi.

Her sorun ve çalışma için planlı hareket ettiklerini anlatan Eroğlu, şöyle devam etti: ''Ortaya büyük hedefler koyuyoruz. Hedef planları olmayan kurumlar yok olmaya mahkumdur. Büyük hedefleri olmayan milletler de tarih sahnesinden silinip giderler. Bizim de bakanlık olarak çok büyük hedeflerimiz var. Yaptığımız çalışmalar yurt dışında da dikkati çekiyor.''

Sulak alanların insanların tahribatından da korunması gerektiğine işaret eden Eroğlu, maalesef bazı su kaynaklarının yanlış yerleşimler yüzünden kirlendiğine dikkati çekti. Eroğlu, bu konudaki örnekler arasında Haliç'i gösterebileceklerini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bakanlığımız, diğer bakanlıklarla da işbirliği içindedir. Sulak alanlarımızın korunması için gerekli görüşmeleri yapıp bir seferberlik başlatacağız. 2003 yılında 33 olan milli park sayısı 40'a çıktı. Tabiat parkı sayısı 2003 yılında 13 adetken 184 adete çıktı. Yani özetle Türkiye'de güzel şeyler oluyor. Artık koruma anlayışı gelişmeye başladı ve bu anlayışın halka da sirayet ettiğini gördüm.''

Bakan Eroğlu'nun konuşmasının ardından bu alanda ilk kez verilen Sulak Alan Ödülleri de sahiplerini buldu. Bu kapsamda, Bilim ve Araştırma kategorisinde üstün başarı ödülü Prof. Dr. İlhami Kiziroğlu'na değer görülürken, teşvik ödülü Doç. Dr. Çağan Hakkı Şekercioğlu'na verildi. Yönetim kategorisinde üstün başarı ödülü Van Valisi Münir Karaloğlu'na, teşvik ise İZKUŞ'a layık görüldü. Prof. Dr. Ahmet Altındağ, Eğitim ve Tanıtım kategorisinde üstün başarı ödülüne değer görülürken, teşvik ödülü Ahmet Sönmez Yanardağ'a verildi.