Osman Baydemir'den Adil Gür'e tepki: Kürtlerin büyük çoğunluğu 'evet' verecek demiş...
HDP Sözcüsü Osman Baydemir, 16 Nisan'da yapılacak referandum için Kürt seçmenin 'evet' diyeceğini iddia eden Adil Gür'ün şirketine tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 16 Nisan’da yapılacak olan referandum için Mersin'de “hayır” mitingi düzenledi. Mitingde konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, bugün Milliyet gazetesinde, "Kürt kökenli seçmenlerin büyük çoğunluğu 16 Nisan’da ‘Evet’ diyecek" diye yazan Adil Gür'e tepki gösterdi.
"16 Nisan, sadece bir parti seçimi, AKP, MHP, CHP’ye oy verme meselesi değil. 80 milyon insanın bugünü ve 80 milyon insanın geleceği, aynı zamanda henüz doğmamış çocukların nasıl bir ülkeye doğacağının kararının verileceği gün olacak. 16 Nisan faşizme giden yolda tünelden çıkışın son fırsatı olacak. 16 Nisan, 2 yıldır bu ülkeye dayatılan tek tipleşme, bir halkın hak davasını bastırmanın, hesabını sormanın günü olacak. 16 Nisan hesap sorma günü olacak" diye konuşan Osman Baydemir, "Araştırma şirketlerinden biri demiş ki Kürtlerin büyük çoğunluğu bu pakete destek verecek. Biz o araştırma şirketi ve sayın konuşmacının TV’deki fotoğrafını çektik. 16 Nisan akşamı saat 7 buçuk 8 civarında ona haritayı göstereceğiz. Kürt halkı Cizre’den sonra, Nusaybin'den sonra, Taybet Ana’dan, Miray bebekten sonra, Gever’den sonra evet mi diyecek? Bu bir onur meselesidir, bu bir haysiyet meselesidir, bu bir davadır. Kürtler davasına sahip çıkacak. Kürt dilini, kültürünü yasaklamak isteyenlere hayır diyecek" ifadelerini kullandı.
Baydemir'in konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Bu kadar yetki kimyayı bozar"
"Bu paketin dünyada benzerleri var ama bu paket ifade ettikleri gibi bir başkanlık sistemi değil. Çünkü medeni dünyada uygulanan başkanlık sistemlerinde yasama, yürütme yargı birbirinden ayrıdır. Ama bu rejimde sadece 1 kişi var. Bir kişi yüzde 50’nin oyunu alıyor ve tüm bürokrasiyi Anayasa Mahkemesi üyelerinin 15’inden 13’’ünü belirliyor, o da yetmiyor HSYK üyelerini seçiyor, o da yetmiyor kaymakamı, valiyi belirliyor, o da yetmiyor yeri geldiğinde “bu ülkede çok mevsim ve ben baharı yasakladım” diyebiliyor. Böylesi bir yetki böylesi bir imkan hiçbir insana verilmez. Çünkü bu kimyayı bozar."
"Bu kadar yetki Demirtaş’a, Yüksekdağ’a verilse de hayır"
"Hepinizin yüreğinde Demirtaş ve Yüksekdağ’ın sesi, sözü direngenliği var. Bir kez daha HDP sözcüsü olarak haykırıyorum. Bu yetkiler Selahattin Demirtaş’a, Yüksekdağ’a verilirse hayır diyeceğiz. Bu yetkiler bana verilirse hayır diyeceğiz. Bu yetkiler zaten kimyası bozuk olan birine verilirse 2 yıl boyunca Şırnak, Nusaybin, Cizre’de olanlar ve OHAL uygulamalarının tamamı anayasal güvence kazanır. Zulüm yasallaşmış olur. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Biz de 2 yıl boyunca yaptıklarına bakıyoruz ve meydan meydan söyledikleri yalanlara inanmıyoruz. Bütün yalanlara hayır diyoruz."
"Bakan efendi konuşsun ki maskeleri düşsün, gerçekler gözüksün"
"Bizim bir şarkımız var: Bêjin Na. Ne diyoruz: NA! Ağzınıza sağlık. Bakan efendi çıkmış diyor ki; “ben valiyi aradım talimat verdim, şarkıyı yasakladım”. Konuşsun konuşsun, bakan konuşsun ne kadar konuşuyorsa AKP’nin yüzü, onların maskeleri düşüyor ve gerçek görünüyor. Onlar konuşsunlar ki nasıl bir rejim inşa etmeye çalıştıklarını halk görsün. Ancak bir yargı mekanizmasının vereceği kararı bakan veriyor. Bu paket faşizmin paketidir. Kürt düşmanlığı paketidir. Bir seçim müziğini yasaklamak sadece düşmanlıkla izah edilebilir.
"Ne demişiz seçim şarkısında “Bêjin NA” demişiz. Tek dile hayır diyoruz. Ne kadar dil varsa bu coğrafyanın gerçekliği ve zenginliğidir. Türkçe nasıl zenginlikse, Arapça da aynı zenginliğin bir parçasıdır. Kürtçe de bu coğrafyanın vazgeçilmezidir."
"Yalan rüzgarına hayır"
"AKP’nin kuruluş felsefesine baktığımızda 3 temel taahhütte bulundular. “Yoksullukla, yasaklarla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz” dediler. Bugün yoksulluk, yolsuzluk, yasak diz boyu. Bir yalan daha eklediler: Yalan. Yalan rüzgarına hayır."
"Sandığa giderken yanınıza Taybet Ana’nın ahını yanınıza alın"
"Sandık başına gittiğinizde yanınızda mutlaka nüfuz cüzdanı ve seçmen kağıdı olmalı ama bu yetmez. Ama mutlaka yüreğinizde Miray bebeğin, Taybet Ana’nın ahı olsun, Demirtaş’ın, Yüksekdağ’ın sazı sözü olsun. Onlarla sandık başına gidip öyle oyumuzu kullanalım."
DENGİR FIRAT'TAN RABİA İŞARETİ
Baydemir'den sonra kürsüye gelen Mersin HDP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, sahnede dört parmağını gösterip 'Rabia' işareti yaparak şunları söyledi:
"Diktatörlük bu ülkede sökmez. Birileri özellikle Azerbaycan'daki kardeşini örnek alarak Cumhurbaşkanlığı sistemini önümüze koyuyor. İnanıyorum ki, Azerbaycan'daki kardeşi gibi hanımını Cumhurbaşkanı baş yardımcısı yapacak. Meseleyi yatak odalarında halletmeye çalışıyorlar. Buna evet dememiz mümkün mü? Ben de inanıyorum ki, 'hayır' çıkacak. Bu 'hayır'ı yüzde 50'yi aşırtan da Kürt halkı olacak. Cumhurbaşkanı kalkıp şöyle bir işaret yapıyor ya. Bundan sonra bu işaret bizim işaretimiz. Dört temel vazgeçilmezimiz var. Birincisi demokrasi, ikincisi özgürlükler, üçüncüsü adalet ve dördüncüsü eşitlik. Bunu unutmayın."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama