Osmangazi Köprüsü'nün işletme ücretlerinin iptali için dava açıldı

Osmangazi Köprüsü işletme ücretini düzenleyen işlemin kamu hizmeti amacı ilkesi ile uyumlu olmadığını öne süren avukatlar, diğer çift şeritli yollar ve köprülerden ücret alınmadığını belirterek, “Diğer çift şeritli yollardan ücret alınmamasına karşılık Osmangazi Köprüsü’nün üzerinden geçen çift şeritli yollardan ücret alınması işlemi de hukuka aykırı olmaktadır” dediler.

İstanbul Barosu Avukatı Müşir Deliduman ve Gaziantep Barosu Avukatı Muharrem Ercan, Osmangazi Köprüsü’nden ilk ücretlerin alınmaya başladığı bugün Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdikleri dava dilekçesinde, Osmangazi Köprüsü’nde alınan işletim ücretinin iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istediler.

Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine dava açan iki avukat dilekçelerinde, Osmangazi geçiş ücretinin önce 35 dolar olarak belirlendiğini, gelen tepkiler üzerine 90 TL’ye düşürüldüğünü, bayram süresince de geçişlerin ücretsiz yapıldığı hatırlattılar.

Bayram süresince geçişlerin ücretsiz olmasının kamu hukukuna uygun olduğu belirtilen dilekçede, “Osmangazi Köprüsü’nden ücretli geçişlerin 11.07.2016 tarihinde saat 07.00’da başlaması ise kamu hizmeti genel teorisine aykırı olduğundan dolayı işlemin amaç unsurunda sakatlık mevcuttur” denildi.
İptali istenen idari işlemin doğrudan ve dolaylı olarak kendilerini ilgilendirdiğini ve kendilerine zarar verdiğini belirten davacı avukatlar dilekçelerinde, “İdarenin tesis ettiği ve hukuka uygun olmayan işlemin iptali halinde idarenin hukuka uygun düzenleme yaparak kamu hakkı ve hukuku düzeni korunmuş olacaktır” ifadelerini kullandılar.

Avukatlar Deliduman ve Ercan dilekçelerini özetle şöyle sürdürdüler: “Kamu hizmetinin düzenli, sürekli, uygulanabilir olması gerekir. Kamu hizmetinde faydalanma eşitlik ilkesi gereğince olur. Söz konusu ilkeler yanında kamu hizmeti bedelsiz niteliğe haizdir. Kamu hizmeti sunumu düzenleyen işlemlerdeki amaç, kamu hizmetine egemen olan ilkeleri amaç edinmesi zorunluluktur. Aksi halde işlem - amaç unsurları bakımından sakat olup hukuka aykırı olarak hukuk dünyasına doğmuş olur.”

“Kamu hizmetlerinin çoğalması ve hizmetten faydalananların çoğalması ile birlikte bazı hizmetlerden katılma payı alınmaktadır. Bu katılma payı kar gütmek, bütçe açığını kapatmak, kamunun borcunu ödemek şeklinde hesaplanamaz. Sadece aşınma ve yıpranma açısından bir katkı olarak hesaplanır. Ayrıca kamunun hazinesine milyarlarca liraya mal olan çift şeritli yollar, üzerinden geçtiği köprülerle birlikte ücretsizdir. Osmangazi Köprüsü, üzerinden çift şeritli yolların geçtiği bir köprüdür. Köprünün amacı da üzerindeki çift şeritli yollarla yurttaşların ulaşımını kolaylaştırmaktır. İdare bu işlem ile köprüden değil, köprünün üzerindeki çift şeritli yollardan ücret almaktadır. Diğer çift şeritli yollardan ücret alınmamasına karşılık Osmangazi Köprüsü’nün üzerinden geçen çift şeritli yollardan ücret alınması işlemi de hukuka aykırı olmaktadır”

İŞLETME ÜCRETİNİN İPTALİNİ İSTEDİLER
“Feribot ile geçiş, körfezi dolanmak sureti ile geçiş göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmıştır. Bu hesaplama kamu hizmeti sunumu ile uyum sağlamaz. Kamu hizmetinin düzenli, sürekli, uygulanabilirlilik açısından Boğaziçi Köprüsü geçiş katkı bedeli ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü geçiş katkı bedeli ile kıyaslandığında pek fahiş kalmaktadır. Sayılan nedenlerden dolayı söz konusu işlemin iptali talebi zorunluluk arz etmiştir.”

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI DA İSTENDİ
Söz konusu işlemin pazarlama ve PR metodu ile dayatıldığı iddia edilen dilekçede, “Alınan ücret ciddi karışıklığa meydan verecektir. İşlemin iptali halinde geçiş ücretlerinin iadesi karmaşaya neden olacaktır. Bu hususun kamunun gereksiz iş gücü, zaman ve para sarfiyatına neden olacağından dolayı geriye dönüşü telafisi imkansız zararlar doğuracağından dolayı yürütmenin durdurulması talebi de zorunluluk arz etmiştir” denildi.

Avukatlar Deliduman ve Ercan, köprü işletme ücretinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebinde bulundukları dilekçenin Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nce Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmesini istediler.