Oyuncak Müzesi'nde Anjelika Akbar
Türkiye'nin en önemli kültürel mekanlarından İstanbul Oyuncak Müzesi'nde besteci ve piyanist Anjelika Akbar, 20 Şubat Pazar günü saat 16.00'da "İçimdeki Türkiyem" adlı kitabını ve albümünü imzalayacak.
Anjelika Akbar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “İçimdeki Türkiyem” adlı kitabında; hamileyken UNESCO temsilcisi olarak geldiği ve oğlunu dünyaya getirmek için sadece bir süre kalacağını düşündüğü ancak zaman geçtikçe “ev”i gibi hissederek kalmaya karar verdiği Türkiye’yi, bir kelime Türkçe bilmeyen bir yabancının gözünden aktarıyor. Kitaptan bazı başlıklar; İstanbul Sokakları, Kırk Buçuk Millet, Kapıcılar-efendiler, Kulislerimin Ankara’sı,Benim Yolum ...
Sevenleriyle söyleşi de yapacak olan Akbar yıllar önce Türkiye’ye geldiğini ve Türk vatandaşı olduğunu belirtirken; “Bu ülkeyi anlatacak bir kitap yazmaya uzun zaman önce karar vermiştim. Türk insanlarının sıcaklığının beni nasıl sarıp sarmaladığını; bilmediğim dilde, tanımadığım kültürde insanlarla nasıl iletişim kurduğumu; neden burada kaldığımı; Türkiye’yi neden bu kadar çok sevdiğimi anlatmadan edemeyecektim!.. Damarlarımda birçok ırkın kanı akıyor. Ailemde farklı milletlerden insanların olmasından kaynaklanan bu renklilik, beni hep bir “Dünya Vatandaşı”ymışım gibi hissettirdi. Fakat evimizde kendimizi en rahat, en huzurlu hissettiğimiz, okumak, düşünmek, kendi kendimize kalmak için seçtiğimiz bir oda veya köşemiz vardır. İşte Dünya Evi’nde böyle bir huzur köşesi benim için Türkiye oldu.
Ne güzel insanlar Türkler! Şanslı geçmişlerini dikkat ve özenle daha da şanslı bir geleceğe dönüştürebilirler. Ben de bir Türk vatandaşı olarak katkı sağlayabilirsem, ne mutlu. En azından “Türklere Türkleri sevdirmeye çalışarak” bunu yapmaya çalışıyorum. Benim için Türk insanı bir bütün, hiçbir ayırım yapmadan, hangi memleketten olduğuna değil, yüreğindeki sevgiye bakarım.”
Dinleyicilerinin, yaşlı, genç, çocuk, erkek, kız, anne, okumuş, okumamış, elit, halktan, açık, kapalı, entelektüel, ateist, komünist, Alevi, sufi, Müslüman, Hıristiyan, Katolik, Protestan, Zerdüşt, Budist, Ermeni, Türk, Yahudi, Avrupalı, Afrikalı, çocuklu, çocuksuz, türkücü, klasikçi, dansöz, balet, operacı, yogin, yoga karşıtı, ufo’cu, reenkarnasyona inanan, tek ve sonsuz hayata inanan, iş kadını, ev kadını, mutlu, mutsuz, umutlu, umutsuz, rockçı, cazcı, heavy metalci olduğunu ve konserlerinde, tek birleştirici unsur olan müzik’te odaklandıklarına dikkat çeken Akbar; “Müzik”e minnettarım. Kimseler arasında ayrım yapmamamın sebeplerinden biri de sonsuzlukta kökleri bulunan müziğin kendisidir” diyor.
“Piyanist misin, yoksa besteci mi?” diye soranlara işte Akbar’ın cevabı; “Ben öncelikle piyano enstrümanıyla bütünleşmiş, onu çok iyi tanıyan bir besteciyim!.. Piyanistliğimin tek farkı şu: ellerimde on parmak yerine on kalbim var; tuşlara onlarla basıyorum!..”
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi