Özden'den CHP'ye yeşil ışık
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden bir yandan Anayasa ve TSK İç Hizmet Kanunu 35. madde gibi konularda kendisinden görüş almayan CHP'ye kırgınlığını ifade ederken, bir yandan gönül bağını koparmadığını belirterek, CHP'den teklif gelirse değerlendireceğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "27 Mayıs'ı yapanlar utanıyor" sözlerini "Bu söz söz değil, 27 Mayıs bana göre bir devrimdir. Niye utansınlar, olsa olsa 27 Mayıs'ı yapmak zorunda kaldıklarından üzülürler demek gerekir" dedi. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden, 1950'de İsmet İnönü önderliğinde geçilen demokrasinin kısa bir süre sonra "saçmalamaya" başlaması, "safsatalara ağırlık vermesi ve ödünlerle kendi diktasını" hazırlaması sonucunda 1960'da "devrim" olduğunu ifade etti. Özden sözlerini şöyle sürdürdü:
"Utanmak niye olsun. Kılıçdaroğlu 27 Mayıs'la ilgili yanlış bir söz yaptı. Kılıçdaroğlu, 'Sıkma baş türban konusunu biz çözeceğiz' dedi. Sıkma başı niçin kullanıldığın bilmeyen bir insanın siyaset yapacağı inancını taşımıyorum. Bir insanın kişisel tercihi devletin ulusal ilkeleri üstünde olabilir mi? Yakında liseye ondan sonra ilkokula indirecekler. Ben bunun gereksizliğini kızlarımıza anlatıp inandıracağım böylelikle eğitim aydınlık ortamda olacaktır desin. Yoksa ben çözeceğim diyerek ödün vererek bir yere gidilmez. Türban dinsel zorunluluk olsa Nimet Çubukçu, Aliye Kavaf, öbür milletvekilleri neden başını örtmüyor?"
"SP ve AKP'den arayıp görüş alıyorlar"
CHP'den teklif gelirse değerlendireceğini söyleyen Özden, Anayasa değişiklikleri TSK İç Hizmet Kanunu 35. Maddeyle ilgili CHP'nin kendisinden görüş almadığını ifade ederek, ancak onların görüşünü aldığı birisinin kendisinin görüşünü aldığını kaydetti. Özden, "Bölücülük yapan adamı alıyor. Onlarla işbirliği yapıyorlar. Beni SP ve AKP'den arayıp fikir soranlar var onlardan yok. Halk partisi 35. Madde önerisiyle bu iktidarın ekmeğine yağ sürmüştür. Halk partisi bıraksa bunlar değiştirmeye çalışacaktı zaten. O zaman halk partisinin karşılığı daha haklı olurdu" dedi.
"12 Eylül'de geçici 11. maddeyi ben hazırladım"
Özden 12 Eylül'e ilişkin "12 Eylül oldu. Yekta Bey alkışladı" ifadelerini, "Tam bir kuyruklu yalan. 12 Eylül olduğu zaman benim Anayasa Mahkemesi'nden atılmam tartışılıyordu" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Özden, Milli Güvenlik Konseyi tarafından Anayasa'nın geçici 11. Maddesinin hazırlanması sırasında kendisinin çağrıldığını söyleyerek, "Ben atıldığım tebliğ edilecek sandım. Avukatlıktan gelmem sebebiyle 11. Maddeyi söylemem istendi. Hemen söyledim. Benim önerdiğim 11. Madde Anayasa'ya geçici 11. Madde olarak geçti" dedi. Özden, 12 Eylül günü Kenan Evren'in yargıyı suçladığını kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz onları alkışlamadık. Bu adam ne diyor böyle diye mahkeme başkan ve başkan yardımcısına telefon açtım. Biz böyle şey yapmadık dedim. 11 tane askeri mahkeme komünizmin yasaklanmasına ilişkin ceza kuralını kaldırmak için bize başvurdu. Adam bunları bilmiyor veya biliyor, sanki biz açılımlara teröre destek vermiş gibi garip bir konuşma yaptı. O konuşma üzerine başkan ve başkan yardımcıları Kenan Evren'e birer mektup yazdı. Gönderilen mektuplar sayın devlet başkanı diye başlıyor saygıyla diye bitiyordu."
"Dalkavukluk etseydik MGK bize and içirirdi"
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Özden, bu mektuplarda demokrasiye geçme sözünün hatırlatıldığını gerekirse yardımcı olunacağı ifadelerinin yer aldığını açıkladı. Özden, bu mektupların TRT'ye verildiğini ve içeriğinin okunmadan başındaki "sayın devlet başkanı" ve sonunda yer alan "saygıyla" ifadelerinin basında "Anayasa Mahkemesi bunları destekledi; dalkavukluk etti" diye yaygara çıkarıldığını belirtti. MGK üyelerinin mecliste toplantı yaptığını, Anayasa Mahkemesi üyeleri önünde teker teker demokrasiye geçme andı içtiklerini ifade ederek, "Biz dalkavukluk ettiysek; bizim önümüzde niye and içsinler. Bize kendileri and içirir" dedi.
"Bir pencereyi 4 pencere, 2 kapıyı 4 kapı yapalım"
Özden 12 Eylül'de görevde kalıp kalmama meselesinde çok tartıştıklarını ancak
asker sivil yerlerine "göz diken" çok sayıda kişi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Biz buradan ayrılırsak askerlerin etkisiyle yeni seçimler yapılır ve kendi adamlarını getirirler diye ayrılmama kararı aldık. Bir pencereyi 4 pencere iki kapıyı 4 kapı yapalım. Halkımızın hak ve özgürlüklerini daha bilinçli bir biçimde daha güçlü biçimde genişletelim güvenceye bağlayalım diye görevde kaldık."
"28 Şubat'ı sonradan öğrendim ama memnun oldum"
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Özden, "28 Şubat"ı önceden bilmediğini olduktan sonra haberdar olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonradan haberdar oldum ama beğendim. 28 Şubat darbe değil ki; başında Cumhurbaşkanı var. 5 sivil bakan var. 5 tane da general oturuyor. 11 kişilik MGK'da Erbakan'ın kafasına silah mı dayadılar, zorla mı imzalattılar. Kararları kendi imzaladı. Kendisi başbakan olarak bakanlıklara bunu yerine getiren diye tebliğ etti."
"35. madde darbeye zemin hazırlamıyor"
Özden, "Türk yurdunu Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak sözlerinin ne zararı var. Hepimizin vazifesi o. Cumhuriyeti korumak niye zararlı" diyerek 35. maddenin darbeye zemin hazırlamadığını söyledi. 27 Mayıs'ın, Cumhuriyeti korumak için yapılmadığını ifade eden Özden, 1925'te Seyh Sait'in ayağa kalktığını ve 1937'de yaşananları anımsatarak, "onları da asker mi yaptı onlar da İç Hizmet Kanunu'na mı dayandı" diye sordu. Özden sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa'da darbe yapmak yasaktır deseler darbe olmaz mı? 27 Mayısçılar buna dayandıklarını söylemediler. 12 Eylül'de Evren Paşa buna dayandıklarını söylemedi. Darbeden sonra bize hak veren maddelerin biri budur dediler. Herkes kendine göre savunma yapar."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!