'Özgür bir toplum AKP iktidarının sona ermesiyle mümkün'

Son dönemde gazetecilerin tutuklanması, gözaltına alınması ve darp edilmesi konusunda düşüncelerini aktaran sanatçı, siyasetçi ve yazarlar özgürlüğe vurgu yaparak çağrıda bulundu.

'Özgür bir toplum AKP iktidarının sona ermesiyle mümkün'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.05.2018 - 07:56

 "Özgür bir toplum AKP iktidarının sona ermesiyle mümkün"

 Ali Haydar Hakverdi (Chp Ankara Milletvekili)

 *

Özellikle 15 Temmuz’dan sonra toplumda büyük bir korku yaratılmaya çalışılıyor. Bundan en çok nasibini alan da basın oluyor. Basın gerçekleri yazdığı için onları korkutmak istiyorlar. Bundan dolayı bütün dikta ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de onların üzerine gidiliyor; hepsi bir şekilde gözaltına alınıyor, kimi uzun süre kalıyor.

 Bunu yaparak korkutacaklarını sindireceklerini düşünüyorlar. Bu tutuklamalar ya da gözaltılar gerçekleri kamuoyundan gizlemek içindir

 İmam Taşçıer (HDP Milletvekili)

 *

 OHAL ilan edilmesinden sonra iktidar, bir başka değişle sistem bloğu, muhalif yazılı ve görsel medyayı susturmak üzere, harekete geçti. Onlara göre ıslah olması mümkün olmayan, birçok Gazete, Televizyon, Radyo kapatıldı. Muhalif basın mensupları, uydurma gerekçelerle gözaltına alındı ve tutuklandı. Amaç tek devlet, tek millet, tek bayrak doktrinine uygun olarak, tek ses’li bir Türkiye yaratmaktı.

Bu konuda söylenecek tek şey, iktidarın eline geçirdiği devlet gücü ile Türkiye’ye verdiği zararın bilinmemesi için, gerçeklerin üstünü örtmenin yolu olarak, tarafsız basını susturmak olarak gördüğüdür.

Veli Beysülen DİSK/EMEKLİ-SEN GENEL BAŞKANI

 *

 Seçimlere medyaya yönelik baskıların, tutuklamaların yoğun olduğu bir ortamda gidiyoruz. Bu bile bu seçimlerin hangi koşullarda gerçekleşeceğini, ne kadar adil olacağını göstermeye yetiyor.

 Ayhan Bilgen (HDP Milletvekili )

 *

 İktidarın bütün imkanlarını seferber ederek yarattığı/geliştirdiği oligarkların diktatörlüğünü yaratan AKP iktidarı; bu düzene karşı çıkan, onun ipliğini pazara çıkaran gazetecileri cezaevleriyle sindirmek istiyor. Ancak baskının hükümdarlığı mutlak olamaz. Bu yağma ve zorbalık düzenine karşı mücadele eden biz sosyalistler, her zaman gazetecilerin yanında olacağız.

 Güneş Gümüş -SEP Genel Başkanı

 *

 Gazetecilerin özgür olmadığı, basının sansürlendiği, ülkedeki en büyük medya gurubunun yandaşlara verildiği bir dönemde olağanüstü koşullarda baskın erken seçime gidiyoruz.. ülkemizde yandaş medya özgürce bütün muhalif kanatlara saldırırken, ülkede siyasi-ekonomik bir sürü sorunu yokmuş gibi göstermeye çalışıp toz pembe bir Türkiye portresi çizmeye çalışırken doğruları yazan gazetecilerimizin tutuklu olması manidardır.. 24 Haziran bu anlamda bir milat olacaktır.. ülkemizde demokrasi bileşenleri seçimleri kazandıktan sonra herşeyde olacağı gibi basın da özgürleşecektir..

 Devrim Bora Özüdogru-CHP Çankaya İlçe Başkanı

 *

 Son günlerde artan gazetecilerin tutuklanması ve gazetecilere yönelik baskı aslında tam olarak şu demek; kol kırılır yen içinde kalır durumu değil bu, kolu kırarım ama kimse ah demesin, ah dese de duyulmasın, kimse bilmesin, yanındakini alayım bilmesin, önündekini götüreyim anlamasın.. işte gazetecilere yönelik baskının amacı tam da bu..

 Edip Berk-HDP Diyarbakır Eski Milletvekilli

 *

 Gazetecilerin özgür olmadığı ülkelerde kimse özgürüm diyemez. sevgiler

 Cevdet Bağça -Sanatçı

 * 

 AKP özgür basın mensuplarını hapsederek topluma esareti dayatıyor. Esaret dayatanlara cesaretle karşı çıkabiliriz.

 Veli Saçılık-Yüksel Direnişcisi

 *

 Özgür medya olmadan demokrasi olmaz.

 Dursun çiçek -CHP Milletvekili

 *

Demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan Basınımız üzerinde son 16 yılda AKP iktidarı tarafından özellikle de 20 Temmuz 2106 da ilan edilen O HAL ve KHK larla tamamen kontrol altına alınmış, susturmadıkları gazeteci veya kuruluşlarda yine KHK yetkisi ile kapatmışlardır.

Özgür ve gerçek haber alma hakkının baskılarla yok edildiği bir dönemde , yazılı- görsel ve internet medyasının da aralarında olduğu çok sayıda kuruluş tam bir Hukuksuzlukla susturulmaya çalışılmaktadır.

İktidarın halktan saklamak- gizlemek istediği konuları perdeleyebilmenin yolu olarak seçilen bu anti- demokratik zora dayalı yöntemler, medya da tek sesliliği öne çıkarmak, buradan oluşturulacak algı ile toplum gerçeklerden hızla uzaklaştırılmak istenmektedir.

Oysa, kamuoyunun doğru, hızlı bir biçimde bilgi ve haber alması hakkı , toplumun yaşananlara ilişkin doğru ve gerçek bilgilenmesi temel bir haktır.

Basın özgürlüğü gününün de kutlandığı ülkemizde basın ve çalışanlarının üzerindeki bu baskıların bir an önce kaldırılması, Halkın gerçek haber alma özgürlüğü engellenmemeli, sadece işini , mesleğini yaptıkları için ve meslek ilklerine uygun davrandığı için tutuklu yada hükümlü olan gazeteciler , basın çalışanları özgürlüklerine kavuşturulmalıdır.

 Erdal BOZKURT/ TÜM BEL.SEN GENEL BAŞKANI

 Türkülerden korkan bir yönetim adı her neyse asla ayakta kalamaz

Bozuk düzende sağlam çark olmaz

 Yusuf Gül -Sanatçı

 *

Basını susturmak gerçekleri saklamak içindir .

Untulan ise gerçekler devrimcidir.

Oysa ki,özgür basını,eşitliği ve halkların hakları için mücadele eden basın emekçileri gözaltıyla tutuklamayla asla sinmez ,yılmaz ve susmaz.

Kalemin yazdığı tarih,

Kanın yazdığı tarih gibidir asla silinmez!

Tutuklu tüm Özgür basın emekçilerine özgürlük şiarımızı yükseltme zamanı!

Basın emekçilerine özgürlük!

 Pınar Aydınlar -Sanatçı

 *

Siyaset dünyasından aşina olduğumuz isimler, tutuklu gazeteciler ve basın özgürlüğü ile ilgili şunları söyledi:

 Tutuklu gazeteciler için adalet işlesin istiyoruz.

 Fatma Köse (CHP Kadın Kolları Genel Başkanı)

 *

 20 Temmuz darbesi demokrasiyi rafa kaldırılıp Anayasal temel hak ve özgürlükler iktidar eliyle ihlal edildi.

Bu totaliter yönetim anlayışından en çok mağdur olanlar elbette gazetecilerdir. Iktidara yedeklenmeden kalem tutan bir çok basın mensubu gökyüzünden mahrum bırakıldı.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 2018 Medya Özgürlüğü Endeksi raporu bu sürecin utanç sembolüdür. '2017 yılı AB İlerleme Raporu'nun dikkat çektiği yer yine 'ifade özgürlüğü'. 

Böyle bir süreçte Türkiye bu koşullar altında baskın seçime gidiyor.

Mesleğini icra ettiği için özgürlüklerine pranga vurulmuş tüm gazetecilerin milad günü 25 Haziran sabahı,onlarda gökyüzünü maviliğine kavuşacaklar.

 Banu Özdemir (Yazar)

 *

 Kabul edilebilir bir durum değildir. Kalemini kullanarak düşünce açıklayanların özellikle gazeteci kimliği taşıyanların tutuklanması o ülkede demokrasinin ne kadar zayıfladığınin bir göstergesidir. İktidar yanlısı gazetecilere hiç bir şey yapmayıp sadece sadece muhaliflerin tutuklanması ise benden olmayana yaşam hakkı yok demektir. Basın mağdurların ve halkın sesidir. Basını susturmak halkı susturmaktır.

 Mustafa Tuncer CHP Milletvekili

 *

 Unutma ki gazetecilik tarafsızlık demek değildir, haktan, hukuktan ve eşitlikten taraf olmaktır.

Karartılmak istenen toplumun aydınlık yüzü olmaktır

Bunu başarabilen gazeteciler çürümüş sistemlerin hackeridirler.

 Işçi


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon