Özgür ve yaratıcı

Kapılarını sanatseverlere Haziran 2005’te açmış olan Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, beşinci kuruluş yılını tamamlamaya hazırlanırken, sanat çevrelerince yaşayan en büyük sanatçılardan biri olarak gösterilen Kolombiyalı sanatçı Fernando Botero’yu ağırlayacak.

21. yüzyılın kuşkusuz en çok merak uyandıran sanatçılarından biri olan Botero, 64 yapıttan oluşan geniş kapsamlı bir sergiyle, Türk sanatseverlerle ilk kez Pera Müzesi’nde buluşacak. Günümüz estetik anlayışına yeni bir yorum getiren Botero’nun bu sergisi sirk, boğa güreşi, Latin Amerika halkı, Latin Amerika yaşamı, ölüdoğalar ve sanat tarihinin geçmiş ustalarından uyarlamaları kapsayan altı bölümden oluşuyor. 4 Mayıs’ta açılacak olan Botero sergisi, 18 Temmuz’a kadar açık kalacak.

Abartılı ve fantastik olana eğilimli Latin Amerika kültürü kökeni ile Avrupa kültürünü olağanüstü bir biçimde birleştirerek resimlerine karakteristik bir özellik katan, 1932 Kolombiya doğumlu Botero, uzun yıllardır New York’ta ve Avrupa’da yaşamasına karşın Latin Amerikalı ruhunda hiçbir şeyin değişmediğini, ülkesiyle bütünleşmiş birisi olduğunu ifade ediyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın davetlisi olarak eşi Yunan sanatçı Sophia Vari’yle birlikte İstanbul’a gelecek olan Botero’ya yurtdışından galerici, eleştirmen ve koleksiyonerlerden oluşan 100 kişiyi aşkın bir grup eşlik edecek.

“Bence, resim sanatında özgür, düşsel, yenilikçi parametrelerin geçerli olduğu bir şeyler yaratmak önemli. Mesele, klasik kurallara uygun düşen türden bir güzellik yaratmak değil. Amaç, yapıtların insanları şaşırttığı, insanlarda şaşkınlık uyandırdığı bir aşamaya varmak olmalı. Önemli olan, bütün o coşkunluk ve çarpıtmaların ortasında, dinginlik ve dengeyi dile getiren bir şeyler bulmak” diyen Botero, resimleri, heykelleri ve desenleriyle, Latin Amerika’nın en ünlü ve en sevilen sanatçılarının başında geliyor.

En çok, orantısal olarak abartılı portreleri ya da kendi deyişiyle “tombul” figürleriyle tanınan Botero, “Sanatçı, belirli formlara nedeni bilmeden yönelir. Sanatsal bir tavrı sezgisel olarak benimsersiniz. Bu tavrı ancak sonradan doğrulamaya, haklı çıkarmaya çalışırsınız” diyor.

Botero, 2005 yılında, ABD’nin Irak’ı işgali sırasında, Bağdat’taki Ebu Garib hapishanesinde Iraklı tutuklulara uygulanan baskı ve işkenceleri eleştirel bir yaklaşımla betimleyen resimler yapmış, bu resimler bütün dünyayı derinden etkilemişti.