Özgürüz ama içimiz buruk

Coşkun Musluk, hücre arkadaşı Mustafa Balbay'ın, Sait Çakır da Tuncay Özkan'ın cezaevinde yalnız kalmış olmaları nedeniyle, tahliyenin sevincini yaşayamıyor.

Özgürüz ama içimiz buruk
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.03.2012 - 09:15

Odatv davasında 13 aylık tutukluluğun ardından tahliye edilen Odatv yazarları Coşkun Musluk ve Sait Çakır, arkadaşlarını içerde bıraktıkları için buruk bir sevinç yaşıyor.

ODTÜ’de araştırma görevlisi olan ve Odatv’deki yazıları nedeniyle tutuklanan Musluk, “Davada yeni bir gelişme yoktu. Savunmalarımızın mahkeme heyetine etki yapmadığını hissediyorduk, umutsuzduk... Tahliye kararı şaşırtıcı ve sevindirici oldu. Aslında böyle bir iddianamenin kabul edilmesi bile bizce kabul edilemezdi. Bu bir ifade özgürlüğü davası. Hanefi Avcı dışında gazeteci olmayan yok. Avcı da kitabı nedeniyle yargılanıyor” diye konuştu. Türkiye’nin karanlık bir dönemden geçtiğini dile getirerek “Bundan sonra umarım Türkiye daha iyi bir yere gidecek... Bu tahliyeler onun işareti olsun. ODTÜ’deki görevime pazartesi gününden itibaren başlayacağım. Elimizden gelindiğince akıl ve ruh sağlığımızı korumaya çalıştık. İçeri girerken gözlüğüm yoktu, dışarı gözlüklü çıktım” dedi. Tecrit hücresinde 2 Mart’tan bu yana Balbay’la yan yana kalan Musluk, şöyle devam etti:

“Ben ayrı bir hücredeydim ama bulunduğumuz bölmede kapıları açık bırakıyorlardı. Salon denilen 4 metrekare bir yerde, bir masa, iki sandalye bir televizyon ve bir buzdolabını 10 gün paylaştık. Tahliye olmasam da Balbay’la bir arada olmak teselli kaynağı olacaktı benim için. Hayat hikâyelerimiz de birbirine benziyor. Ben de onun gibi İzmir’den Ankara’ya, oradan da Silivri’ye göç etmiş biriyim. Çok iyi anlaştık, bir yılda kurulabilecek bir dostluğu 10 günde kurduk. Tahliye kararını yolda öğrendik. Balbay’ın da duruşması vardı. Beni koğuşta karşıladı, sarıldık birbirimize, sevinçten havalara uçtuk... Yüzünde üzüntünün kırıntısı yoktu. Ben onun yeniden yalnız kalmasına çok üzüldüm.”


Musluk, tutuklu aydınların tümünün bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurgulayarak bu durumun, süreci yürütenlere de zarar vermeye başladığına dikkat çekti. Meslek sahiplerine, aydınlara, gazetecilere “Hapse girmekten korkmayın” diye seslenen Musluk, “Hapislik, mesleklerini satmış olmaktan daha kötü değil. Gerçekleri yazmaya devam etsinler, ancak bu şekilde bu haksızlıklar sona erecektir. Balbay ve diğer arkadaşlarımız, kalemlerimizi kırmayacağımızı vurgulamamazı istiyorlar... ‘Hapisten başımızı eğmeden çıkacağız’ diyorlar” dedi.
 

‘Buruk özgürlük’

Odatv’deki yazıları nedeniyle tutuklanan Çakır da “Buruk bir özgürlük bizimkisi... 6 arkadaşımız hâlâ içerde. Dosyadaki delil durumu şimdi de tutuklandığımız gün de aynı. Hiçbir şey değişmedi ama bizi tahliye ettiler. Neden tahliye ettiler ya da o gün niye tutukladılar anlamış değilim ancak özgürlüğün gelmiş olması memnuniyet verici” dedi.

Tuncay Özkan’la yan yana tecrit hücrelerinde kaldıklarını dile getiren Çakır, Özkan’ın herkese selam söylediğini ifade ederek şöyle devam etti: “Tahliye kararını öğrenince, hızlıca eşyalarımı topladık. Tuncay Özkan Türk kahvesi yaptı. Kendisi de çok içiyor. Oturduk, konuştuk biraz... Yakında kitabı çıkacak. Son hazırlıklarıyla uğraşıyor...”

Yazı yazmaya cezaevinde ara verdiğini, bol bol kitap okuduğunu dile getirerek “Hapishaneyi birikim süreci olarak değerlendirdim... Bu bir yıl benim için kazanım oldu. Yaşım 24, giden zamanı telafi edebileceğim. Yarım kalan yüksek lisans eğitimime devam edeceğim. Yazmaya da devam etmek istiyorum, içimizde bir kurt var” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler