Palalı saldırgan yurtdışına kaçtı!

Taksim'de 6 Temmuz Cumartesi akşamı Gezi direnişçilerine pala ve sopalarla saldıran ve hakkında yakalama kararı bulunan Sabri Çelebi'nin yurtdışına kaçtığı belirlendi.

Sabri Çelebi, 7 Temmuz Pazar günü akşam saatlerinde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. Mahkeme adli kontrole de gerek görmedi. Pazartesi günü dosyaya atanan savcı, aynı gün değil bir gün sonra yani salı günü mahkemenin serbest bırakma kararına itiraz etti.

1. Ağır Ceza Mahkemesi, çarşamba günü dosyayı incelemeye aldı, kararını ise bir gün sonra, perşembe günü akşam saatlerinde açıkladı. Sabri Çelebi'nin yakalanmasına karar verdi. Karardan tüm Türkiye'nin haberi oldu ancak resmi yazışma prosedürü tamamlanamadı. "Yakalama"yı infaz edecek kolluk kuvvetlerine söz konusu yazı ulaşmadı. Öğrenildiğine göre de bu yazı halen emniyete ulaşmadı.

Sabri Çelebi bu gelişmeler yaşanırken 10 Temmuz Çarşamba günü 16.30'da Kazablanka'ya uçtu. Çelebi'nin Fas uçunu dönüşlü planladığı bir ay sonraya yani 10 Ağustos'a dönüş bileti aldığı öğrenildi.

Sabri Çelebi'nin de aralarında bulunduğu 4 kişi, 7 Temmuz'da savcılık sorgularının ardından "kasten yaralama" ve "kamu görevlisine mukavemet" suçlarından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilmiş, nöbetçi mahkeme de 4 şüphelinin serbest bırakılmasına karar vermişti.

Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Veysi Büyükkılıç, 9 Temmuz'da, Sabri Çelebi'nin serbest bırakılmasına itirazda bulunmuştu. Savcı, "suçunun vasıf ve maiyeti" ile "mevcut delil durumunu" itirazına gerekçe göstererek, şüpheli Çelebi'nin tutuklanmasını talep etmişti. Nöbetçi İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Sabri Çelebi'nin tutuklanması için hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.

Palalı: 10 güne dönüyorum!

Gezi Parkı eylemcilerine pala ile saldıran Sabri Çelebi’nin Fas’a kaçtığı belirlenmişti. Sabri Çelebi, Odatv'ye yaptığı açıklamada, Fas’ta olan kayınpederini ziyaret ettiğini iddia etti. "1 hafta-10 gün içinde Türkiye’de olacağını” iddia eden Sabri Çelebi, "normalde ceza almaması gerektiğini ama basın sayesinde bir ceza olduğunu" söyledi.

10 güne dönüyorum iddiası!

“Şu an Fas’tayım; niye “kaçtı” diyorsunuz. Benim kayınpederim bundan bir hafta önce ameliyat oldu.

Benim yoğun ödemelerim olduğu için gelemedim. Sonra bu olay oldu. Eşim ve çocukların psikolojisi bozuldu; ben de 10 günlüğüne getireyim onları dedim. Geldiğimde tutuklama kararı yoktu zaten. Biz de biletimizi aldık, geldik. Zaten ben de 1 hafta - 10 güne kadar geleceğim. Ailemi de burada bırakacağım. Kimseden kaçtığım yok. Benim cezamın olmaması gerekiyor. Cezam yokken ceza yaptırdınız. Bu basın sayesinde, baskılar sayesinde bir ceza oluştu. Ancak ben 1 hafta-10 gün içinde Türkiye’de olacağım. Gideceğim; cezamı da yatacağım, mahkeme sürecini bekleyeceğim. Ben 1-2 ay, 1 sene için memleketimi ailemi bırakacak değilim.

"Ceza almamam gerekiyor"

En geç 10 gün içinde geri dönüyorum. Avukatım “gel” dediği zaman geleceğim. Yarın “gel” dese, geleceğim. Kaçacak bir ceza yok ki, niye kaçayım ben. Niye böyle haber yapıyorsunuz ki. Ben niye kaçayım. Millet adam öldürüyor, kaçmıyor. Ben kendimi savundum, ekmeğimi savundum diye niye kaçayım. Benim ceza almamam gerekiyor normalde, ama ceza da alacağım; sıkıntı yok.

"Allah herkese böyle bir şey yaşatsın"

Adamlar benim haneme tecavüz etmiş. Bunları artık biraz yazın. Bunların kamu malına zarar verdiğini herkes biliyor, niye yazmıyorsunuz bunları. Tabi ben hepsini demiyorum ama içlerindeki bazı insanları diyoruz. Bu esnafı da yazın biraz. Allah herkese böyle bir şey yaşatsın, özellikle benim hakkımda böyle haberleri yazan insanları diyorum. Benim 60 gün boyunca neler çektiğimi bilsinler yani. Dua ediyorum. Benim hakkımda “vahşet” diye yazanlara, Allah böyle bir olay yaşatsın. O zaman Allah benim neler yaşadığımı gösterir size. Yara almışım, darp edilmişim, kimse yazmıyor. Sandalyelerim dükkanım yakılmış, kimse bunları yazmıyor."