Papandreu havayı soğuttu!

Erzurum'da düzenlenen 3. Büyükelçiler Konferansı'na katılan Yunanistan Başbakan'ı Yorgo Papandreu konuşmasında sert mesajlar verdi. Yunan Başbakan Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak "Kıbrıs'ta işgal sürdüğü müddetçe Türkiye AB üyesi olamaz" şeklinde konuştu. Papandreu'nun ardından kürsüye çıkan Erdoğan ise, "50 yıldır sabrediyoruz. İstemiyorsanız açıkça söyleyin" cevabını verdi.

Papandreu havayı soğuttu!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.01.2011 - 16:06

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 2011 Kış Olimpiyatları tesislerinin açılışına katılan Yunanistan Başbakan'ı Yorgo Papandreu, 3. Büyükelçiler Konferansı'na da katıldı.

Yunan Başbakan burada yaptığı konuşmasında Ege'deki uçuşlar ve Kıbrıs konusunda sert açıklamalarda bulundu.

Papandreu, 8 Türk savaş uçağının küçük bir Yunan adası üzerinde uçuş yaptığını ifade ederek, "Bunun anlamı neydi? Türkiye neyi ispatlamak istiyor? Bu hareketler, Türkiye'nin Ege'deki durumu değiştirmeyecektir" diye konuştu.
 

Papandreu şöyle devam etti:
"Bu, Türkiye için rutin bir hareket olmuş olabilir ama bunların Yunanistan için de rutin olduğunu düşünmeyin lütfen. Benzer her girişim Yunanistan'da, 'acaba Türkiye farklı ilişkiler mi kurmak istiyor' diye soru işaretleri oluşturuyor. Size soruyorum, biz gerçekten gerginliğe, şüpheciliğe mahkum muyuz? Yıllarca süren çabalar sonucu elde edilen sonuçları küçük bir hareketle ortadan kaldırmaya mı mahkumuz?"

Papandreu, kıta sahanlığı sorununu çözmemenin artık büyük bir tehlike yaratmakta olduğunu ifade etti. Papandreu, "Her iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulmak için elimizden gelen bütün çabayı sarfetmek zorundayız. Bunu mantıklı bir zaman çerçevesinde gerçekleştirmezsek Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmak durumundayız" dedi.

Gerginliğin iki ülke arasındaki ilişkileri "zehirlediğini" belirten Yunan Başbakan, komşularıyla sıfır sorun isteyen Türkiye'nin bu konuda çok şey yapabileceğine ifade etti.

Kıbrıs sorununa da değinen Yunanistan Papandreu, "Kıbrıs’ta işgal sürdükçe Türkiye AB üyesi olamaz" diye konuştu.

 

Erdoğan: İstemiyorsanız söyleyin

Papanderu'dan sonra kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan ise "50 yıl sabreden bir ülke Türkiye. Başka bir ülke var mı? AB üyesi ülkeler adete sabır noktasında test edilyorlar. Türkiye'yi gerçekten istemiyorsanız istemediğinizi ilan edin. Eğer bizi sabırda test ediyorsanız sabrın da bir sonu var. Dadaşlığımızı bir yere kadar devam ettireceğiz. Ama onun da bir sonu var" dedi.

Başbakan Erdoğan, müzakere sürecindeki fasılların açılmasındaki olumsuz tavrı nedeniyle Avrupa Birliği'ni eleştirirken, diğer aday ülkelere Türkiye'ye davranıldığı gibi davranılmadığını dile getirdi. Erdoğan, ''Bunun adı siyaset değil. Siyasetin dürüstlük alfabesinde bu yer almıyor. Literatürde bunun yeri yok'' diye konuştu.

''Kıbrıs'ta son derece samimi şekilde çözümü destekliyoruz. Adil, kalıcı, kapsamlı bir çözüm diyoruz'' diyen Erdoğan, bu konuda her türlü adımı atacaklarını söyledi.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin son dönemde, tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı bir ilerleme gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, 25 mutabakatın imzalandığını hatırlattı.

Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ege'deki gelişmelerde şüphesiz ki, sorunların tümüne ortak çıkarlara dayalı, kapsamlı bir çözümü bulmamız lazım. Bunu bulacağız. Bu sorunlara çözüm bulduğumuzda karşılıklı olarak yaşadığımız rahatsızlıklar da inanıyorum ki son bulacak. Bundan hiç şüphem yok. Tabii buna sayın dostumun değindiği karşılıklı uçuşlar da dahil, Bu tür gerilimlere yol açmayacak bir Ege barışını birlikte gerçekleştireceğiz. Uzlaşı ruhu inanıyorum ki barış için gereklidir. Karşılıklı olarak bu yönde adımlar atmamız halinde bunu çözeriz. Çözmememiz için hiçbir sebep yoktur. Sonunda bu irade bizlerde değil mi? Kararını veririz. Ama, yazılı ve görsel medya ne dersek, tahrik edenler olacaktır. Bunlara aldırmayacağız. Eğer biz doğru olduğuna inanıyorsak, karar vericiler olarak oturacağız, konuşacağız ve ondan sonra da adımlarımızı aynı şekilde atacağız. Biz bunları aşacağız.''

 

"Hayvanlar koklaşa koklaşa..."

Kıbrıs sorununun çözülmesi konusunda Türkiye, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum kesiminin dörtlü olarak, ayrıca diğer garantör ülke İngiltere, Birleşmiş Milletler ve istenirse Avrupa Birliği'nin bir araya gelerek çalışabileceğini belirten Erdoğan, ''Hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır, insanlar konuşu konuşa. Konuşarak anlaşacağız'' dedi.

Konuşmasında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret ettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, kendisinin de Büyükada'da patrikle görüştüğünü ifade etti. Yetimhaneyi ilgililere teslim ettiklerini belirten Erdoğan, aynı şekilde Sümela Manastırı'nda dini ayine izin verdiklerini söyledi. Erdoğan, Trabzon'un hassasiyetlerine rağmen bu adımları attıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
''Niye bu adımları attık? Bu insanlar benim ülkemin vatandaşları. Aynı şekilde St. Sinoid Meclisi ile ilgili, metropolitler konusunda ben bizzat Sayın Karamanlis'e de söyledim, daha sonra Sayın Papandreu'ya da söyledim ve Patrik Bartholomeos'a da söyledim. Vatandaşlığa müracaat etsinler, biz vatandaşlığa alalım. Lozan'ın gereği bu. Lozan'ın gereği olduğu için bunu yapalım dedik. Diğer tarafta bizim Batı Trakya'daki seçilmiş müftülerimiz hala kabullenilemiyor, kısıtlama yapılıyor. Patriğin bizim tarafımızdan atanması ne kadar doğru değilse, ne kadar yanlışsa Batı Trakya'da da bizim başmüftümüzün atanması o kadar yanlıştır. Bunu benim Batı Trakya'da yaşayan soydaşım kabul edemez. Nitekim de etmiyor. Bizim bunları karşılıklı olarak yapmamız lazım. Dayanışma içerisinde yapmamız lazım. Ben değerli dostumun, mevkidaşımın samimiyetinden endişe etmiyorum. Hakikaten kendisinde bu iradeyi görüyorum. Bizde de bu irade var. İkimizde de bu irade olduğuna göre biz bu dönemde bunu başarmalıyız diyorum. Başaralım ki bizden sonraki nesillere, bizden sonraki kuşaklara çürük çarık bir siyaset mirası kalmasın bu dünyada.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler