'Pasif gözlemcisi rolünü oynamak için orada değiliz'
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun,''BM, Suriye'de sadece masumların katline tanıklık etmek için bulunmuyor. Korkunç katliamların pasif gözlemcisi rolünü oynamak için orada değiliz'' dedi.
Conrad Otel'de düzenlenen Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu'nun açılışında konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM'nin gelecek nesiller için önemini korumasının, kendisinden destek bekleyenlerin yanında olabilmesine bağlı olduğunu belirterek, Suriye'deki BM gözlemcilerinin görevinin önemine dikkati çekti. Ban Ki-mun, şunları söyledi:
''Suriye'deki BM gözlem ekibi, orada bir ateşkesin sağlanmasına yardım için bulunuyor. Gözlemcilerimiz, uluslararası toplumun gözleri ve kulaklarıdır. İhlalleri kayda geçirmek ve dile getirmek için oradayız ki faillerden hesap sorulabilsin. Geçen cuma günü yaşanan katliamda yaptığımız da buydu. Uluslararası toplum ne kadar çok şey bilirse, biz de en önemli hedefimiz olan soruna siyasi bir çözüm, bütün Suriye halkının hayatını ve çıkarlarını koruyan bir çözüm bulmaya o kadar yaklaşırız.''
BM'nin, Suriye'deki görevinin pasif bir gözlem görevi olmadığına işaret eden Ban Ki-mun, ''BM, Suriye'de sadece masumların katline tanıklık etmek için bulunmuyor. Korkunç katliamların pasif gözlemcisi rolünü oynamak için orada değiliz'' dedi.
Birleşmiş Milletler'in Suriye'deki özel temsilcisi Kofi Annan'ın son yaşananlarla ilgili kaygılarını dile getirdiğini hatırlatan Ban Ki-mun, ''Geçen hafta yaşanan sivil katliamlarla birlikte Suriye'de artık son noktaya gelmiş olabiliriz. Suriye Hükümeti'nden Annan Barış planıyla ilgili taahhütlerini yerine getirmesini talep ediyorum. Uluslararası toplum, Suriye Hükümeti'nden halkına karşı sorumluluklarını yerine getirmesini talep ediyor'' şeklinde konuştu.
Suriye'de yaşananları, eski Yugoslavya'da yaşananlara benzettiğini ifade eden Ban Ki-mun, ''Suriye'de eski bir hikayeyi, bir tiranlığın gücü elinde tutmaya çalışmasını izliyoruz. Bu arayışı içinde rejim, Suriye'deki farklılıklar içeren halk arasındaki gerilimleri 20 yıl önce eski Yugoslavya'da gördüğümüze benzer bir şekilde büyütüyor'' diye konuştu.
Dünyanın içinden geçtiği bu zor dönemde, bütün ulusların 'açık ve ilkeli bir duruş' almasının önemini vurgulayan Ban Ki-mun, ''Halklar arasında barış, hoşgörü ve uyum davası için konuşmamız ve çalışmamız her zamankinden daha önemli'' dedi.
Ekonomik krizlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Ban Ki-mun, bu dönemin BM için de ekonomik problemler getirdiğini belirterek, git gide daha az kaynakla daha çok iş yaptıklarını, ancak uzun vadeli çözümün sadece kemer sıkmaktan ibaret olmadığını söyledi.
Ki-mun, ''Bizim için nihai test, asil idealler hakkında konuşmak değil, desteğimize ihtiyacı olanlara yardım edebilmektir'' ifadelerini kullandı.
''AB'den gelen tek dışişleri bakanı olmaktan pek gurur duymuyorum''
Conrad Otel'de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu'nun açılışında konuşan, Asselborn toplantıya AB'den gelen tek dışişleri bakanı olmaktan pek gurur duymadığını söyledi.
Asselborn, küreselleşmenin etkilerine de işaret ederek, dünyanın bazı bölgelerinde siyasi değişikliklerin olduğunu, bunun da yaratılmaya çalışılan küresel diyalog ortamını olumsuz etkilediğini kaydetti.
Toplumlarda yabancı düşmanlığının arttığına dikkati çeken Asselborn, bununla başa çıkmak için daha fazla çalışmak gerektiğini vurguladı.
Asselborn, ''Bizim Medeniyetler İttifakı olarak yapmamız gereken şey, onur, haysiyet, demokrasi, insan hakları ve sosyal adalet isteyen bu insanların bu ihtiyaçlarının karşılanmasının sağlanmasıdır. Medeniyetler İttifakı'nı desteklemek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Bu, AB'nin siyasi ve ahlaki sorumluluğudur'' diye konuştu.
Jean Asselborn, Medeniyetler İttifakı'nın misyonunun geçmişten daha önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Yemen Başbakanı Basendwah
Yemen Başbakanı Mohamed Basendwah, 6 aydır başbakan olduğunu hatırlatarak, ''Yemen'de bütün Yemenliler bana Yemen'in Erdoğan'ı diyor. Bundan kıvanç duyuyorum'' ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'deki başarılarını Yemen'de gerçekleştirmek istediklerini belirten Basendwah, Yemen halkı olarak Türkiye ve Türk halkının deneyimlerinden istifa etmeyi arzu ettiklerini dile getirdi.
''Zulme karşı durmalıyız. Zalim yönetimlere karşı durarak bunu gerçekleştirebiliriz'' diyen Basendwah, Yemen olarak ''Arap Baharı'' içinde, sıkıntılı bir dönemden başarılı olarak çıktıklarını anlattı.
Basendwah, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve uluslararası topluma çağrıda da bulunduklarını ifade ederek, önceki liderlerin kalıntılarının ortadan kaldırılması için baskı yapılması gerektiğini dile getirdi.
Yemen'den birçok yaralının Türkiye'de getirilerek tedavi edildiğini hatırlatan Basendwah, ''Başbakan Erdoğan'a minnettarız. Bu iyiliği her zaman takdir ettik. Biz kardeş Türkiye ile ilişkileri geliştirmek için elimizden geleni yapacağız'' dedi.
Etiyopya Meclis Başkanı Kassa
Etiyopya Federasyon Meclisi Başkanı Tekeleberihan Kassa, Medeniyetler İttifakı'nın önemine işaret ederek, İstanbul'daki forumun ittifaka gerekli kaynakları seferber etmek için büyük imkanlar sağlayacağını dile getirdi.
Etiyopya'nın kültürlerarası diyaloğa çok büyük önem verdiğini vurgulayan Kassa, ülkesinin 80 farklı etnik grubu bünyesinde barındırdığını ve 8 farklı dil konuşulduğunu hatırlattı.
Kassa, Etiyopya'da Hristiyanlık, İslamiyet ve Hinduizm inancının olduğunu aktararak, bu 3 dinin barışçıl bir şekilde yan yana yaşamaya devam ettiğini söyledi.
Etiyopya'nın kültürel hoşgörüyü ve insanların bir arada yaşamasını desteklediğini belirten Kassa, ''Hoşgörü ülkemizde korunuyor. Biz ana değerlerimizin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Seçme hakkı, farklılıklara saygı gösterme, insanlara eşit muamele, hoşgörü, bütün bunlar ancak ve ancak diyalog üzerine oturursa çok değerli. Bütün bunlar demokrasi ve insan haklarının da temel değerleridir'' diye konuştu. Kassa, Etiyopya'nın Medeniyetler İttifakı'nın hedeflerine bağlılığını ifade etti.
Bayreyn Başbakan Yardımcısı El Halife
Bahreyn Başbakan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Mubarek El-Halife, diyalog ve barışın bütün halkların ortak arzusu olduğunu belirterek, düşünce ve ifade özgürlüğü, kültürel, dini ve medeniyet özellikleri korunarak bütün dünyaya açılım ilkelerini benimsediklerini dile getirdi.
Farklı kültürler arasında diyalog kurmanın önemine işaret eden Halife, ülkesinin barış ve sevgiye çağrıda bulunan bir devlet olduğunu kaydetti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması