Patronlar 2013'e temkinli bakıyor
Ekonomik büyüme anlamında 2012'den umduğunu bulamayan iş dünyası, 2013 için de temkinli konuşuyor.
2012 yılındaki gelişmeleri ve 2013 yılından beklentilerini değerlendiren Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2010 ve 2011 yılında elde edilen yüksek ekonomik büyüme hızlarıyla artan cari işlemler açığı ve kredi hacminin doğurduğu risklerin, 2012 yılında ekonomi yönetimini, bilinçli bir biçimde ekonomiyi yavaşlatmaya yönelttiğini belirtti.
'2012 yılı büyümesi yüzde 3 veya altında olur'
Ekonomik yavaşlamanın ekonomi yönetiminin hedeflediğinden daha sert olduğunu ifade eden Özdebir, ''Üçüncü çeyrekte yüzde 1,6'ya düşen büyüme hızı dikkate alındığında Türkiye ekonomisi bu yılı yüzde 3 ya da biraz altında bir büyüme ile kapatacaktır. 2013 yılında Orta Vadeli Program'ın büyüme beklentisi yüzde 4, 2014 için ise yüzde 5'tir. Bu düşük büyüme hızları, ekonominin yüksek büyüme dönemlerinde gözden kaçan yapısal sorunlarının tekrar ön plana çıkmasına yol açmaktadır'' dedi.
Ekonomik büyüme hızındaki düşüşün en derin etkisinin reel kesimde, özellikle sanayi üretiminde görüldüğünü anlatan Özdebir, 2012 yılı için toplam sanayi üretiminin yüzde 3'ün altında gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.
'Şirketlerin krediye erişimi zorlaşıyor'
Sanayi üretimindeki artış hızının düşmesinin, şirket bilançolarını olumsuz etkilediğine dikkati çeken Özdebir, bozulan şirket bilançolarının şirketlerin krediye erişimini önemli bir ölçüde kısıtladığını kaydetti. ''Bu nedenle, özellikle ekonominin yavaşladığı dönemlerde, şirketlerin varlıklarını devam ettirebilmeleri için finansman kanallarının açık tutulması gerekir'' diyen Özdebir, aksi halde 2013'te reel sektörün, finansman kanallarının daralması nedeniyle çok zorlanacağına işaret etti.
Dünya ekonomisindeki gelişmelerin Türkiye ekonomisinin 2013 yılındaki performansını etkileyeceğini belirten Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğer dünya ekonomisi 2013 yılında toparlanmaya devam ederse, AB'deki borç krizi aşılır ve AB yeniden büyümeye başlarsa bu gelişmelerden Türkiye ekonomisi olumlu etkilenecektir. Ancak, en büyük ticaret ortağımız olan AB'deki, düşük büyüme hızları ve borç krizinde olan ülke ekonomilerinin daralıyor olması 2013 yılında AB pazarından fazla bir şey beklemememiz gerektiğini düşündürüyor. Türkiye, daralan AB pazarının ihracatımızda açtığı gediği yeni pazarlara açılarak kapatmayı başarmıştır. Bu yeni pazarlardan Orta Doğu pazarları, bizim için büyük önem taşımaktadır. Ancak, Suriye'deki iç savaş, Irak Merkezi Hükümeti ile yaşanan siyasi gerginlik ve Mısır'da son günlerde artan gösteriler, siyasi riskleri artırarak, bölge ülkeleri ile ekonomik ilişkileri etkileme olasılığını artırmıştır. Suriye pazarı zaten kapanmıştır. Diğer Orta Doğu pazarlarının da daralması ihracatımızı olumsuz etkileyebilecektir.''
Türkiye ekonomisinin, 2013 yılında yaşanabilecek olası riskler ve sanayicinin içinde bulunduğu ve mutlaka çözülmesi gereken yapısal sorunlara rağmen krizdeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında güçlü görünümünü koruduğunu dile getiren Özdebir, ekonomik büyüme hızındaki yavaşlamaya karşın Türkiye'nin bu konumunu 2013 yılında da koruyacağını sözlerine ekledi.
'Büyüme rakamları memnun etmedi'
Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Başkanı Adnan Keskin de 2012 yılının tahmin ettikleri gibi geçtiğini belirterek, ''2008'de başlayan ve 2009'da ağırlaşan ekonomik yavaşlama sonraki süreçte pozitife çevrildi ve büyüme rakamları iyileşti'' dedi. Ekonominin geçen yıl yüzde 8,5 büyüdüğünü hatırlatan Keskin, bu yılın büyümede yavaşlama dönemine girilen bir yıl olduğunu anlattı.
Bu durumun ortaya çıkmasında Avro Bölgesi'ndeki krizin hala devam ediyor olmasının yanı sıra Türkiye'nin komşularıyla yaşadığı sorunların da etkisinin olduğunu dile getiren Keskin, şu ifadeleri kullandı: ''Gerilim, Türkiye'yi daha fazla etkilemeye başlayınca hem dış ticaret verilerimiz hem de büyüme rakamlarımız memnuniyet seviyemizin aşağısında kaldı. Orta Doğu'ya açılan kapımız olan Suriye'deki savaş, ayrıca Irak Merkezi Hükümeti ile yaşanan sıkıntıların Türk firmalarına uzanması olumsuzluğu artırdı. Eğer Suriye ve Irak'la olan ilişkilerimiz bu derece kötüleşmeseydi ihracatta istediğimiz ivmeyi çok rahat yakalardık ve iyi rakamlara ulaşırdık.''
Ekonomik büyümenin umulanın altında gerçekleşmesi ve komşularla yaşanan sorunların ihracata olumsuz etkisi nedeniyle sanayi üretiminin de düştüğünü belirten Keskin, son açıklanan Ekim ayı sanayi üretim endeksi rakamlarının kaygıları artırdığını ifade etti. Keskin, işsizlikteki artış ve bankaların batık kredilerinin yaklaşık üçte birinin KOBİ'lerin ödeyemediği kredilerden oluşmasının 2012 için söylenebilecek diğer sorunlar olduğuna dikkati çekti.
'Yerli üretim desteklenmeli'
2013 yılında büyümenin yüzde 2,5-3 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini kaydeden Keskin, ''Ülke ekonomisinin olumlu yönde gidişinin istikrar kazanması için de yerli üretimin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Hükümet kamuda yerli ürün kullanımı konusunda zaman zaman genelgeler çıkarıyor, bu yönde görüşler bildiriyor ama yerli ürün kamu nezdinde hala önceliğe sahip olamadı'' dedi.
İthalata dayalı büyüme modelinin uzun vadede sürdürülebilir olmadığını belirten Keskin, ülke içinde üretilen ürünlerin ihracattaki payının artmasının önemli olduğunu söyledi. Planlı, doğaya saygılı, toplumsal maliyetleri azaltan bir sanayileşmenin ekonomiye katkısının büyük olduğunu ifade eden Keskin, ''Bu nedenle OSB'lerde yatırımın teşvik edilmesi gerekmektedir. Son yıllarda bu yönde olumlu gelişmeler kaydettik ancak daha fazlası her zaman mümkün'' değerlendirmesinde bulundu.
'Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız'
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kutadgobilik de 2012 yılının dünyada ve Türkiye'de bazı zorluklarla başladığını belirterek, buna karşın Türkiye'nin ortalama yüzde 3 gibi bir büyüme rakamına ulaştığını söyledi. Aynı dönemde Almanya ve Fransa dışındaki AB ülkelerinin ekonomide daralma yaşadığına dikkati çeken Kutadgobilik, ''2013 yılı gri bir yıl olacaktır. Çok fazla büyüme ve gelişme beklenmemelidir'' dedi.
Pek çok düşünür ve ekonomistin 2013'ün bu yıldan daha kötü olabileceğine dair tespitlerde bulunduğunu anlatan Kutadgobilik, ''Türkiye kendi sınırları içinde değil uluslararası rekabet koşulları içinde hareket eden bir ülke. Geçmişte AB ülkelerine ihracatımızın payı yüzde 55 seviyelerinde iken bugün yüzde 40'ların altına düşmüş durumda. AB'den 2013'te büyüme yaşanacağına dair sinyaller gelmiyor. Dolayısıyla Türk sanayicileri ve yatırımcıları olarak bu beklentiyi dikkate alıp, ona göre planlama yapmalıyız. Yani ayağımızı yorganına göre uzatmalıyız'' diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!