Pengueni de görseydin

Mısır’daki kanlı müdahalede Batı’yı suçlayan Erdoğan’ın umudu yeni bir peygamber . Erdoğan Uluslararası medyanın Mısır'daki kanlı baskına bültenlerinde yeteri kadar yer vermemesini eleştirdi.

Pengueni de görseydin
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.08.2013 - 23:22

Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır’da kanlı müdahaleye ilişkin ilk değerlendirmeyi yaparak “Mısır’ın darbeci yöneticileri, bu dünyanın kudretli gibi görünen firavunlarına dahi kalmadığını bilmeleri gerekir ki onlar bunu çok iyi bilirler. Er ya da geç bir Musa çıkar, zulmün hesabını sorar” dedi. Batı’yı suçlayan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdı.

Erdoğan, Türkmenistan’a hareketinden önce Esenboğa’da Mısır’la ilgili şu mesajları verdi:

Er ya da geç bir Musa çıkar: Tarihte hiçbir zalim zulüm ile âbâd olmamıştır. Mısır’ın darbeci yöneticileri, bu dünyanın kudretli gibi görünen firavunlarına dahi kalmadığını bilmeleri gerekir ki onlar bunu çok iyi bilirler. Er ya da geç bir Musa çıkar, zulmün hesabını sorar. Nobel barış ödüllü cumhurbaşkanı yardımcısının son derece geç ama haklı istifası herhalde darbe yönetimi için bir örnek teşkil etmelidir.

Şehadet vurgusu: Şimdi bir ay süreyle neredeyse Mısır’ın geneline yakınında böyle bir olağanüstü hal ilan edilmiş durumda. Ben bunların sorunu çözeceğine asla inanmıyorum. Niye inanmıyorum, çünkü şehadete inanmış olan bu insanlar er veya geç Mısır’da bu demokratik haklarının neticesini de kazanacaklardır. Batı bunu anlamak durumundadır. Eğer Batı demokrasi testinden geçmek istiyorsa bunu anlamak durumundadır.

Muhalefete suçlama: Ülkemdeki muhalefete bakıyorum, muhalefet, “İktidar Mısır sorununda çok daha farklı adımlar atabilir ve burada etkin olabilirdik” gibi saçma sapan, şimdi de Mısır üzerinden “Acaba nasıl oy devşirebiliriz” diye açıklamalar yapıyorlar. Hiç olmazsa burada samimi davranın da ortak neler yapabiliriz bunları konuşalım.

İnancımız gereği: İnandığımız doğruları her zaman ve zeminde söyleyeceğiz. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bizim inancımızın gereği böyle bir ilkemiz var. Her doğru her yerde konuşulmaz, doğrudur. Bu bir siyasi manevra olabilir ama bir de inkâr edilemez gerçekler var ki bunu söylemek, gereğini yerine getirmek durumundayız. Zira önümüze şehitlerin resimleri geldiği zaman, o tabloları gördüğümüz zaman, eğer burada zerre kadar duygulanamıyorsak, buna karşı bir tavır koymak için sorumluluk hissedemiyorsak, o zaman bizim varlık nedenimiz de ortadan kalkar.

Sadece Türkiye ve Katar: Mısır’da demokrasiye bir sene bile tahammül edemediler. Bir sene Mısır’a ekonomik ambargo uyguladılar. Sadece Türkiye ve Katar, Mısır’ın yanında yer aldı. Mısır halkı bilsin ki Türkiye’nin selamları, duaları onlarla beraberdir.

Serbest bırakın: 30 Haziran’dan bu yana başta Cumhurbaşkanı Mursi olmak üzere tutuklanan siyasiler serbest bırakılmalıdır. Başta Birleşmiş Milletler ve Arap Ligi olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve ülkeler daha fazla kan akmadan, daha fazla can kaybı olmadan bugüne kadar cesaretlendirdikleri darbecileri en azından bundan sonra derhal kınamalı, katliamların durması için derhal harekete geçmelidir.

Batı’nın ikiyüzlülüğü: İşte bu darbe olayında da ne yazık ki “Asker Mısır’da güya demokrasiyi kurtarmak için böyle bir yola tevessül etmiştir” gibi bir bahane ile karşımıza çıktılar. Batı’nın her zaman bu iki yüzlülüğünün bir yansımasıdır. Dünkü olayları bile hâlâ “müdahale” olarak değerlendiren bir Batı ile karşı karşıyayız. Bizi, Mısır’ın içişlerine karışıyor olmakla itham ettiler. “Arapların içişlerine niçin karışıyorsunuz” diye itham ettiler. Ben de buradan sesleniyorum. Suriye ile ilgili olduğu zaman Türkiye’den niye o zaman destek istediniz? Suriye Arap değil miydi?

Susmak ortak olmaktır: Susan, sessiz kalan, tepkisiz kalan herkesin, her yönetimin, her uluslararası kuruluşun, tıpkı darbeyi yapanlar gibi ellerine, yüzlerine o masum çocukların kanı bulaşmıştır. Susmak onaylamaktır. Hatta susmak fiili teşvik etmek, o fiile ortak olmaktır.

ERDOĞAN PENGUEN SEVİYOR, FOK SEVMİYOR


Uluslararası medyanın Mısır'daki kanlı baskına bültenlerinde yeteri kadar yer vermemesini eleştiren Erdoğan ''Türkiye’de polisin hukuk dairesinde kullandığı biber gazını saatlerce canlı yayına taşıyan yerli, yabancı uluslararası medyayı muhatap alarak söylüyorum, saatlerce canlı yayına taşıyan, günlerce Türkiye’den kışkırtıcı yayın yapan uluslararası medyanın acaba Mısır’ı görmesi, bir satır olsun yayın yapması için daha kaç masum sivilin ölmesi gerekiyor. Fok balıklarıyla ilgili saatlerce, günlerce, haftalarca yayın yapan uluslararası medyanın Mısır’da, Suriye’de, Filistin’de ölen çocukları görmesi için acaba daha ne kadar kan akması gerekiyor'' diye konuştu. Erdoğan'ın, 'fok'lu medya eleştirisi Gezi Parkı direnişi sırasındaki penguen tartışmasını akıllara getirdi. Gezi direnişi sırasında yaşananları haber yapmaktan korkan Türk haber kanalları penguen belgeselleri yayınlamış ve bu nedenle büyük tepki çekmişti.

Erdoğan katliam yerine fokların gösterilmesine kızdı

Gezi direnişi sırasında haber kanalları iktidarın korkusundan penguen belgeselleri yayınlarken sesini çıkarmayan Başbakan Erdoğan, fok belgeselleri yayınlayan uluslararası medyanın Mısır'daki katliama az yer vermesinden yakındı.

Erdoğan, "Türkiye’de polisin hukuk dairesinde kullandığı biber gazını saatlerce canlı yayına taşıyan, günlerce Türkiye’den kışkırtıcı yayın yapan uluslararası medyanın acaba Mısır'ı görmesi, bir satır olsun yayın yapması için daha kaç masum sivilin ölmesi gerekiyor" diye konuştu.

Medyaya kızgın cemaate suskun

Başbakan Tayyip Erdoğan, günler sonra ortaya çıktı, yokluğunda sağlığına ilişkin ortaya atılan haberlerin sorulmasına sinirlendi, “Ülkenin başbakanının ‘yok hastanede yatmış, yok şöyle olmuş, böyle olmuş’ vesaire. Medyanın bu huyu çok kötü” dedi. CHP milletvekillerinin fişlenmesini, “Fişleme gibi bir sanatımız yok. Ben fişlendiğimi biliyorum, arkadaşlarımın fişlendiğini biliyorum ama biz böyle bir yola hiçbir zaman tevessül etmedik” sözleri ile değerlendiren Erdoğan, cemaat bildirisi için ise “Cevabi pozisyonda olmak istemem” diyerek konuşmak istemedi.

Uzun süre kameraların karşısına geçmeyen ve bu yüzden bir yandan “hastanede tedavi gördüğü”, bir yandan da “yat tatili” yaptığı iddia edilen Erdoğan, günler sonra Türkmenistan ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısı “ortaya çıktı.”

Gazetecilerin merak ettiği “Sağlığınız nasıl sorusuna” tepki gösteren Erdoğan, soruyu soran Fox TV muhabirine “Değerli arkadaşlar hamdolsun gayet iyiyim ama iyi foxluyorsunuz” yanıtını verdi.

Hangi hastanede yattığını gazetecilerden öğrendiğini söyleyen Erdoğan, “Ben hastanede falan böyle bir şey olmadı. Sadece bayramdan sonra birkaç gün dinlendim, programımı da bu arada uygulamaya koydum. Şimdi Türkmenistan, cumartesi günü Bursa, beraber yola gidebiliriz, devam edebiliriz, herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Medyanın bu huyu çok kötü. Biraz da kendinizi sorgulamanız lazım. Bu kadar yalanı nerede buluyorlar, nasıl uyguluyorlar, nasıl duyuruyorlar, nasıl yazıyorlar biraz da insan utanır. Ülkenin başbakanının ‘yok hastanede yatmış, yok şöyle olmuş, böyle olmuş’ vesaire. Biz bir ders aldık, o dersin başlığı da edep yahu” dedi.

‘Fişleme sanatımız yok’


Bazı CHP milletvekillerinin fişlenmeleriyle ilgili soruya ise Erdoğan, “Bizim fişleme gibi bir sanatımız yok. Böyle bir derdimiz de yok. Ben fişlendiğimi biliyorum, arkadaşlarımın fişlendiğini biliyorum ama biz böyle bir yola hiçbir zaman tevessül etmedik, bunları hiçbir zaman da doğru bulmadık. Dinlendiğimizi biliyorsunuz defaatle söyledik. Hatta hatta bunları abartarak yazan gazeteler, bunlar bile biliyorsunuz, bizim kimlerle, nasıl konuştuğumuzu, neler konuştuğumuzu kendi gazetelerinde yayımladılar. Demek ki bizi onlar iyi dinlemişler. Veyahut da dinleyenlerle ortaklıkları var” yanıtını verdi.

Cemaat tartışmasına girmedi


Cemaatin 11 maddelik bildirisinin sorulması üzerine de Erdoğan, açıklamayı kendisinin de gazeteden okuduğunu belirtti. Erdoğan, “Ona yönelik herhangi bir cevabi pozisyonda olmak istemem. Böyle bir şeylerin gazeteler vasıtasıyla söylenmesini doğru bulmuyorum, yanlış buluyorum. ‘Bu tür şeylerin medya üzerinden yapılması yanlıştır’ diye düşünüyorum. Başka hiçbir şey söylemiyorum” ifadelerini kullandı.

‘Buyursunlar, görüşsünler’


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyaretine ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, “Gider ziyaretini yapar benim onunla ilgili söyleyecek herhangi bir şeyim söz konusu değil. Herhalde Irak Başbakanı Türkiye’de görüşecek muhatap olarak kendilerini buldular. Buyursunlar, görüşmelere devam etsinler” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler