"Polisin atması söz konusu değil"
İstanbul Valisi Muammer Güler, Başakşehir'deki yıkımı protesto eden gruba müdahale sırasında polisin bir okulun bahçesine biber gazı bombası atmasının söz konusu olmadığını belirterek, ''Protestocuların üzerine atılan bombaların, göstericiler tarafından okulun bahçesine atıldığı tespit edilmiştir'' dedi.
İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Afet Yönetim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin, ''Başakşehir'deki yıkımda polisin yine orantısız güç kullandığı görüldü. Polisin attığı gaz bombaları bir okula ve eve de isabet etti, çocuklar, hatta 4 aylık bir bebek de etkilendi. Bu gaz bombalarını atan emniyet görevlileri hakkında bir soruşturma açılacak mı?'' şeklindeki sorusu üzerine, yıkımın, belediyece alınan karar doğrultusunda yapıldığını belirtti.
İki binada kaçak katlarla ilgili yıkımın gerçekleştirildiğini ifade eden Güler, yıkım ekibine direnildiği için polisten yardım istenildiğini söyledi.
Bu tip olayların olduğunu anlatan Güler, şöyle devam etti: ''Olayı provoke etmek için, polisle devleti karşı karşıya getirmek ve kendilerince o olayı bahane etmek için o bölgenin tümüyle yıkılacağı gibi bir söylenti ile insanlar polisle karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Bir kısım insanlar, polise saldırır noktaya gelmişlerdir, molotofkokteyli ile taş ve sopalarla saldırmışlardır. Polis de zor kullanma yetkisini kullanmıştır. İşin üzücü yönü, bir ilköğretim okulundaki çocukların zarar görmesidir. Oradaki yasa dışı örgüt mensupları, kendileri hakkında bilgimiz vardır, polise direnerek, orada farklı bir yapılanmayı sergilemek istemektedirler. Kaymakam ve belediye başkanımız, yetkililerle yapacakları toplantıda, bu bölgedeki evlerin tamamının yıkılmayacağı bilgisini kendilerine verecekler. Orada bu yıkım işlemi bahane edilerek, Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi polisle vatandaş karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Asıl işin üzücü ve manidar olan kısmı da buradadır.''
"Hiçbir öğrencinin hayati tehlikesi yok"
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, Başakşehir'deki yıkımı protesto eden gruba polisin müdahalesi sırasında atılan ve okula isabet eden biber gazından etkilenen 49 öğrencinin hastaneye kaldırıldığını bildirdi.
Özer, yaptığı açıklamada, Güvercintepe Mahallesi'ndeki olaylı yıkım sırasında biber gazının Tepe İlköğretim Okulu'na isabet ettiğini hatırlatarak, olay sırasında öğrencileri dışarı çıkarmamak suretiyle tedbir alındığını kaydetti. Çocukları olaylardan korumak için çaba sarf ettiklerini vurgulayan Özer, ''49 öğrenci hastaneye kaldırıldı. Hiçbir öğrencinin hayati tehlikesi yok. Olayların olduğu yere İlçe Milli Eğitim Müdürü'nü gönderdim. Meydana gelen olaylarla ilgili gerekli bilgileri de Sayın Valimize arz ettim'' dedi. Biber gazının olay yerindeki bir liseye de isabet ettiğini belirten Özer, lisedeki hiçbir öğrencinin hastaneye kaldırılmadığını bildirdi.
"Türkiye'de domuz gribi vakası yok"
İstanbul Valisi Muammer Güler, kentte şu ana kadar 21 olgunun gözlem altına alındığını belirterek, ''Hiçbirinde influenza A/H1N1 virüsü saptanmamıştır'' dedi. Güler, H1N1 virüsü konusunda alınan tedbirlerle ilgili bilgi vermek amacıyla il müdürleri ve kurum amirleriyle Afet Yönetim Merkezi'nde bir araya geldi.
Toplantı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Güler, Meksika'da başlayan domuz gribinin tüm dünyanın gündemine girdiğini, Türkiye'nin de konuyu yakından takip ettiğini ve kamuoyunun bilgilendirildiğini anlattı. İzleme, hazırlık aşamalarını kontrol etme ve her aşamaya göre alarm düzeyindeki her seviyeye uygun yeni tedbirleri planlamak, izlemek ve gerekli tedbirleri almanın Valilik, Sağlık Müdürlüğü ve ilgili birimlerin görevi olduğunu belirten Güler, dünyada bugüne kadar domuz gribine bağlı olarak 6497 olgunun doğrulandığını ve 65 ölüm vakası tespit edildiğini bildirdi. AB ülkelerinde 222 olgu görülürken, hiç ölüm saptanmadığını belirten Güler, 29 Nisan 2009'dan itibaren Dünya Sağlık Örgütü tarafından alarm düzeyinin ''5'' olarak ilan edildiğini kaydetti.
İstanbul ve Türkiye'de saptanmış herhangi bir domuz gribi vakası olmadığını vurgulayan Güler, alarm düzeyinin de ''hiç bir vakanın olmadığı düzeyi'' ifade eden 4 düzeyinde olduğunu anlattı. Türkiye'de böyle vaka olmamasına karşın ticari ilişkilerinin olduğu ülkelerde bu hastalığın bulunduğunu ifade eden Güler, ''Bu riskli ülkelere gidip gelen kişiler açısından bir risk oluşturduğu için bizde alarm düzeyi 4 olarak belirlenmiştir'' dedi.
''Gerekli tedbirler alındı''
Vali Güler, İstanbul'da gerekli tedbirlerin alındığını ve konunun yakından takip edildiğini belirterek, kentte uluslararası havalimanlarında riskli bölgelerden kişilere yönelik tedbirlerin alındığını, termal kameralarla havalimanları ve giriş kapılarında tespitler yapıldığını, ateşli yolcuların tetkiklerinin de Anadolu ve Avrupa yakasındaki iki hastanede gerçekleştirildiğini anlattı.
İstanbul'da şu ana kadar 21 olgunun gözlem altına alındığını ve bunların sonuçlarının negatif olduğunu bildiren Güler, şöyle konuştu: ''Hiçbirinde influenza A/H1N1 virüsü saptanmamıştır. Zaten vatandaşlarımızın çoğu da bu bölgelere gidip geldikleri için tedbir amaçlı, 'Herhangi bir hastalık kapmış mıyım?' tarzındaki tedbir için veya girişte yüksek ateş saptandığı için hastanelere başvurmuşlardır. Bazılarında da hiç grip olmadığı anlaşılmıştır.''
Sağlık Bakanlığının gelişmeleri şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşacağını ifade ettiğini belirten Güler, herhangi bir olumsuzluk durumunda Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşların konuyu kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Tetkiklerin İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi biyoloji laboratuvarında yapıldığını bildiren Güler, gerekli malzeme stoklarının gözden geçirildiğini, antiviral ilaçların alımlarının Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldığını, yoğun bakım ünitelerine yönelik çalışmaların devam ettiğini, ilave yoğun bakım ünitelerinin temini için de hızlı bir çalışma sürdürüldüğünü anlattı. Tahmini iş yükleri belirlemesi yapıldığını, olayın atak hızına göre planlama gerçekleştirildiğini, ek sağlık personelinin planlandığını belirten Güler, kamuoyunun da bilgilendirildiğini kaydetti.
Güler, ''Geçmişte de özellikle İstanbul olarak yaşadığımız önemli tecrübeler vardır. Sars ve kuş gribi vakalarında da benzeri bir çalışma İstanbul'da başarı ile gerçekleştirilmiştir. Bunları şimdi de H1N1 ile sürdüreceğiz'' şeklinde konuştu. Hastalığın görülmesi halinde derhal izole edilmesi ve yayılımının önlenmesinin amaçlandığını belirten Güler ''Her grip vakası domuz gribi değildir. El yıkamanın, hapşırırken tek kullanımlık mendillerin çok önemi var. Bu hastalıkla ilgili bilgi sahibi olmanın da önemi var'' dedi. Basına da önemli görevler düştüğünü dile getiren Güler, RTÜK'ten konuya ilişkin yapılan duyuruda gerekli bilgilerin yer aldığını söyledi. Bu tür hastalıkların haberinin bile ülkenin menfaatlerini yakından ilgilendirdiğini belirten Güler, sözlerine şunları ekledi: ''Bu konu bahane edilerek sosyal, kültürel, ekonomik, turizm gibi alanlarda birtakım yanlış beklenti ve hedefleri olanlara da fırsat verilmemesi ve ülkemizin uluslararası camiada yanlış tanıtılmaması gerekmektedir.''
'Göstericiler attı'
İstanbul Valisi Muammer Güler, Başakşehir'deki yıkımı protesto eden gruba müdahale sırasında polisin bir okulun bahçesine biber gazı bombası atmasının söz konusu olmadığını belirterek, ''Protestocuların üzerine atılan bombaların, göstericiler tarafından okulun bahçesine atıldığı tespit edilmiştir'' dedi. Güler, yaptığı açıklamada, Başakşehir ilçesi Altınşehir Mahallesi'nde, daha önce Belediye Encümeni'nce alınmış yıkımların icrası için yapılan işleme vatandaşların müdahale ettiğini belirtti.
Bölgedeki evlerin tamamen yıkılacağı şeklindeki bir yanlış haberin yayılması, 40 evin yıkılacağı yönünde propaganda yapılması suretiyle, oradaki vatandaşların polise direnmesi konusunda bir davranışın olduğunu vurgulayan Güler, yıkım sırasında bazı grupların polise toplu şekilde taşlı, sopalı ve molotofkokteylli saldırı ve direnişte bulunduklarının tespit edildiğini anlattı. Vali Güler, şöyle devam etti: ''Amirimiz kolundan yaralı vaziyettedir. Saldırganların kimlikleri tespit edilecektir. Ancak bu olay sırasında bir ilköğretim okulunun bahçesine biber gazı atıldığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Bu toplu saldırı sırasında güvenlik güçleri biber gazı atmak zorunda kalmıştır. Ancak göstericilerden bazılarının, biber gazı bombalarını ilköğretim okulunun bahçesine attığı tespit edilmiştir. Benzeri bir provokasyon geçtiğimiz günlerde 1 Mayıs'ta da polisin attığı biber gazının bir caminin avlusuna atılması şeklinde maalesef cereyan etmiş ve tespit edilmişti.'' Polisin, okulun bahçesine biber gazı bombası atmasının söz konusu olmadığını yineleyen Güler, protestocuların üzerine atılan bombaların göstericiler tarafından okulun bahçesine atıldığının tespit edildiğini ve gerçek görüntülerin İstanbul Emniyet Müdürlüğünün internet sitesinde yayınlanmakta olduğunu vurguladı.
Bazı yayın kuruluşlarının haberlerinde bu görüntülerin yer almadığının görüldüğünü ifade eden Güler, sözlerini şunları ekledi: ''Bu bölgede öteden beri konuşlanmış olan bazı grupların bölge halkını polisle karşı karşıya getirmek için her türlü fırsatı değerlendirmekte oldukları bilinmektedir. Bugünlerde değişik vesilelerle o bölgede vatandaş kışkırtılmakta, devletin aleyhinde birtakım toplu hareketlere zorlanmaktadır. İşte bugün meydana gelen olayda da sadece iki binanın kaçak katının yıkılması için giden güvenlik ekiplerine karşı, sanki o mahallenin tamamı yıkılacakmış gibi bir hava yaratılmaya çalışılmıştır. 40 evin yıkılacağı gibi bir dedikodu dolaştırılmıştır. Bu, vatandaş ile polisi karşı karşıya getirmektir ve çok tehlikeli bir harekettir. Müsebbipleri mutlaka tespit edilecektir.''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması