Politika erkektir kurbanı ise kadın
Kadın ve çocuk haklarının siyasetin yan değil, acilen ana konusu olması gerekir.
Dünyada çıplak eylemleriyle tanınan Ukraynalı feminist grup FEMEN Türkiye'ye geldiğinde karşılarında (birkaç tanesi dışında) onlarca erkekten oluşan bir gazeteci ordusu buldular. Aktvisitlerden Alexandra Shevchenko basına işaret ederek “Bakın işte Türkiye'de kadınların genellikle evde olduğu buradaki durumdan da belli. Bizi izlemeye gelen gazetecilerin hemen hepsi erkek” demişti.
Bu ülkede medyada olduğu gibi siyaset, iş dünyası ve sosyal yaşamda da erkeklerin borusu öter. O yüzden binlerce kadın ve çocuk vahşetin, işkencenin, şiddetin ve cinayetlerin kurbanıdır. Daha yeni 16 yaşındaki başka bir çocuk geline eşinin ve ailesinin nasıl hunharca işkence ettiğini okuduk. Peki ya utançlarından ve çaresizlikten susanlar ya da susturulanlar? Oranlar aslında o kadar dehşet verici ki gerçek rakamlar gün yüzüne çıksa utancımız bizi boğar.
8 Mart Dünya Kadınlar günü diye geçen hafta kadınların biraz sesini duyurmak isteyenlere bıyık altından gülümseyen, çiçek ve çikolata ikram edenler yılda bir günü bile çok görürler kadınlara. Kadın konusu aydın geçinen pek çok kişi için “hafif bir yan konudur”. Çünkü kadın deyince makyaj, giysi, bebek bakımı, ağda, alışveriş falan anlar onlar.
Oysa kadın siyasetin göbeğindeki konudur. Ağırlıklı sağ hükümetlerin yönettiği Avrupa'da da haksızlığa uğrar kadın, Afrika'nın ücra kabilelerinde de. Asıl mesele kadından neden bu kadar korktuğunu anlamasıdır erkek politikacının. Böylesi bir ortamda New York'ta geçen hafta düzenlenen Dünya Kadınlar Zirvesine yerel ve uluslar arası medyanın ilgisinin asgari olmasına şaşırmamalı. Çünkü aynı medya Afganistan'da bir ABD askerinin çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan sivilleri vurmasının Pentagon'un Afganistan'dan çekilme programını nasıl etkileyeceği üzerine analizle meşguldür. Siz o vurulan çocuk ve kadınların isimlerine bile rastlamazsınız. Savaşan çoğunlukla erkekler, ölenler çoğunlukla kadındır. Ama kadın “yan konudur” o yüzden çok üzerinde durulmaz.
Yalnızca 8 Mart'ta değil siyaset ve medyanın hergün konusu olması gereken kadınlarla ilgili Birleşmiş Milletler'in (BM) çarpıcı istatistiklerine bakmak yeterli durumun aciliyetini anlamak için.
-Dünya nüfusunun yüzde 49.6'sı kadın.
-Dünyadaki yoksulların yüzde 70'i kadın.
-İnsan kaçakçılığı kurbanlarının yüzde 80'i kadın.
-Dünyadaki açların yüzde 60'ı kadın.
-Dünyada ev içi şiddetin yüzde 90-95'i kadınlara karşı.
-Okuma yazma bilmeyen yetişkinlerin yüzde 66'sı kadın.
-Dünyadaki mültecilerin yüzde 80'i kadın.
-Çoğu ülkede kadınlar erkeklerin gelirlerinin yüzde 70 ila 90'ını kazanıyor.
-Dünyada mülk sahibi kadınların oranı yüzde 15'ten az.
-Dünyadaki kadınların yalnızca yüzde 2'si toprak sahibi.
-Dünyadaki meclislerde kadın oranı yüzde 17.
-Savaşlardaki kurbanların yüzde 90'ı siviller, bunların da yüzde 75'i kadınlar ve çocuklar.
-Kadınların doğal felaketlerde ölme olasılığı erkeklere oranla 14 kat fazla.
-195 ülke arasından 139'unun ulusal anayasası cinsiyet eşitliğini güvence altına alıyor.
Yalnızca bu bilgiler bile kadının dünyanın ve siyasetin tam merkezinde olduğunu göstermeye yeter.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza