Prof. Dr. Füsun Akatlı, son yolculuğuna uğurlandı

Tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde vefat eden yazar, eleştirmen, felsefeci, dramaturg ve öğretim üyesi Prof. Dr. Füsun Akatlı, son yolculuğuna uğurlandı. Akatlı için ilk tören Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde yapıldı.

Prof. Dr. Füsun Akatlı, son yolculuğuna uğurlandı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.07.2010 - 11:48

Tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde vefat eden yazar, eleştirmen, felsefeci, dramaturg ve öğretim üyesi Prof. Dr. Füsun Akatlı toprağa verildi. Akatlı'nın Türk bayrağına sarılı cenazesi, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ndeki törenin ardından Teşvikiye Camisi'ne getirildi. Akatlı'nın kızı Zeynep Altıok, taziyeleri annesinin cenazesinin başında kabul etti.

Cenaze törenine, Akatlı'nın ailesi ve yakınlarının yanı sıra Selim İleri, Hilmi Yavuz, Tarık Akan, Haldun Dormen, Hümeyra, Rutkay Aziz, Genco Erkal ve Nedim Saban'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve edebiyatçı katıldı.

Akatlı'nın cenazesi, öğleyin kılınan namazının ardından Çengelköy Mezarlığı'nda defnedildi.

Yakın dostu sanatçı Tijen Par'ın, Akatlı için mum yakmasının ardından ailesi adına konuşan kızı Zeynep Altıok, babası Metin Altıok'un Sıvas olaylarında hayatını kaybetmesinin acısını 17 yıldır yaşadığını belirterek, şimdi de en çok sevdiği insanı ve en yakın arkadaşını kaybetmenin üzüntüsü içinde olduğunu söyledi.

Altıok, annesinin, ilkelerinden ödün vermeden dimdik yaşadığını, çok güçlü bir insan olduğunu, hayatı boyunca keskin zekası ve mizah gücüyle çevresindekileri anlamaya çalıştığını dile getirdi.

Annesinin hayatında kimseye küsmediğini, insanı tanımlayanın unvanı değil, hayatındaki duruş olduğuna inandığını kaydeden Zeynep Altıok, şöyle konuştu:
''Cumhuriyete, laikliğe bağlı, milliyetçi ve aydın bir akademisyen olarak Füsun Akatlı, gelecek kuşakların aklın sunduğu değerlerden kopmadan bilgi ve ışıkla donanması için çabalıyordu. Hiçbir zaman talep etmedi, her zaman kendi gibi olmayı, sevgi dolu yaşamayı seçti. Anneciğim gözün arkanda kalmasın, orada seni sevenler var. Bilge Karasu, Ruhi Su, Tomris Uyar, Edip Cansever'ler seni bekliyor.''

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu da Akatlı ile bugüne kadar tanışma fırsatı bulamadığını, pek çok insan gibi onu eserlerinden tanıdığını dile getirdi.Şamlıoğlu, onun gibi değerli insanların sayısının çok az olduğunu vurgulayarak, ''Farkındalığımızın artışı, yolumuzu görebilişimiz, zor olan yürüyüşümüzü sürdürebilmemiz, sizin gibiler sayesinde. Bu ülke sizin gibi insanlara o kadar ihtiyaç duyuyor ki... Gelecek kuşaklar da sizin ve sizin gibilerin ürettikleriyle yollarına ışık tutacaklardır. Şehir Tiyatroları ve kendim adına yolunuz açık olsun diyorum'' dedi.

Yazar Selim İleri, Akatlı'nın 40 yıllık dostu olduğunu ifade ederek, vefat haberini aldığında çok büyük bir acı yaşadığını söyledi. İleri, Akatlı'nın kendisi ve kendi kuşağı üzerinde derin emekleri bulunduğunu belirterek, ''Kendisi aslında iyi bir şairdi de. Aslında kendisi bütünüyle şiirden ibaretti'' diye konuştu.

Yazar Hilmi Yavuz, felsefi deneme alanında da Türk edebiyatına seçkin örnekler sunan Akatlı'nın, Türkiye'nin önde gelen entelektüellerinden olduğunu ifade ederek, ''Türkiye müstesna bir entelektüelini, ben küçük kız kardeşimi yitirdim. Acılar, kelimelerin üzerinden kayıp gidiyor'' dedi.

Gazeteci-yazar Doğan Hızlan da, Akatlı'nın, inandığını ve düşündüğünü yazan bir yazar, ön yargıları olmayan çok iyi bir eleştirmen olduğuna işaret ederek, Akatlı gibi bir yazarın yaşatılması için edebiyatla ilgilenenlerin mutlaka onunun kitaplarını okumaları gerektiğini söyledi.

Törende, kurucusu olduğu Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümünden öğrencilerinin Akatlı'nın kısa biyografisini okumalarının ardından, cenazesinin önünden saygı geçişi yapıldı.
Omuzlarda Teşvikiye Camisi'ne götürülmek üzere cenaze aracına kadar taşınan Akatlı, alkışlarla uğurlandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler