Rabia Naz'ın babasından AKP'li Canikli'ye suçlama: Olayı örtüyor...

Giresun’un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı halde bulunan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın ölümü kayıtlara intihar olarak geçti. Baba Şaban Vatan, kızı Rabia Naz’ın intihar sonucu değil bir arabanın çarpması sonucu öldüğünü ve olayın hükümete yakın yetkililer tarafından örtbas edilmeye çalışıldığını iddia ediyor ve sesini sosyal medya üzerinden duyurmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz hafta mahkeme kararıyla ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırılmak istenen Şaban Vatan, kızının ölümünden sorumlu tuttuğu kişiler yargı önüne çıkana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğini söylerken bu kez de AKP Milletvekili Nurettin Canikli’nin suç duyurusu nedeniyle ifadeye çağırıldı.

‘YARDIMCI OLMASINI BEKLERKEN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU’

Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, akıl hastanesine yatıp yatmayacağı kararının mahkeme tarafından verileceğini, avukatlarıyla gerekli tüm başvuruları yaptıklarını aktaran Şaban Vatan, Eynesil İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen telefona ilişkin ise şunları söyledi, “Trabzon’daydım. Hastanede üç gün yatmıştır iddiası sunulmuştu, onunla ilgili evrakımı almaya geldim. Eynesil İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden aradılar. ‘Nurettin Canikli’nin senin hakkında suç duyurusu var, onun için ifade vermen gerekiyor’ dediler. Nurettin Canikli yanımızda olacaktı hani? Araştırılması için yardımcı olacaktı hani?.. Buyurun! Yardımcı olmasını beklerken suç duyurusunda bulundu. Kızımın faillerini ararken bana deli gömleği giydirilmeye çalışılıyor. Ayın 25’inde bana deli gömleği giydirilmeye çalışılırken bugün, 25’inde de Nurettin Canikli Bey hakkımda suç duyurusunda bulunuyor. Ben Nurettin Canikli olayı örtüyor diye iddia ediyorum. Benim iddiamın doğru olup olmadığı neden araştırılmıyor?”

‘BU DOSYA NEDEN KAPATILMAYA ÇALIŞILIYOR?’

Kızının ölümüne ilişkin sorumlu tuttuğu kişilerle ilgili defalarca suç duyurusunda bulunduğunu fakat hiçbirinden sonuç alamadığını söyleyen Vatan, “Bir baba adalet arıyor ama sonuç alamıyor. Bu dosya neden kapatılmaya çalışıyor, yayın yasağı neden getiriliyor? Şaban Vatan’ın kızı geri gelmeyecek ama Ağrı’daki Leyla kızımız gibi niceleri var. Bunlar için bu dosya aydınlatılmalı. Şaban Vatan’ı akıl hastanesine yatırsalar ne fark eder? Şaban Vatan milyonlar oldu. Şaban Vatan’ın eşi Atika Vatan’ı da yatırsınlar. Milletin adalet açlığını kimse engelleyemez” diye konuştu.

‘BU DURUMU KANITLARLA ORTAYA ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUM’

Olay yerini defalarca incelediğini, çektiği videolarla sosyal medya aracılığıyla yaşananları detaylıca anlatmaya çalıştığını belirten Vatan, “Ben her şekilde bu durumu deliller ve kanıtlarla ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Eski bir evin incelemesi yapıldı ve o evde bir bayan sıvısı çıktı. Bu bayan vücut sıvısının çocuğumun DNA’sıyla eşleştirilmesi gerekirken hâlâ eşleştirilmiyor. Hâlâ dosya dondurucuya alınmış bekletiliyor” dedi.

‘BİZ BU TEHDİTLERLE YAŞADIK’

Kızının ölümünü aydınlatmaya çalışırken ölüm tehdidi aldığını, kendisine ve eşine hakaretler edildiğini söyleyen Vatan, bunlarla ilgili de şikâyetlerinin sonuçsuz kaldığını belirterek şöyle devam etti, “Tehdit aldığımın hemen arkasından gidip suç duyurusunda bulundum. Telefonumun HTS kaydının çıkarılmasını istedim. Aylar geçti hâlâ bir şey yapılmadı. Ağza alınmayacak küfürler edildi hem bana hem eşime. ‘Seni yaşatmayacağız’ denildi. Biz bu tehditlerle yaşadık. Tehditleri Giresun Valisi’ne de sundum. Vali Bey durumu kaymakamla görüşebilirsin diye mesaj attı. Bunu da sosyal medyadan yayınladım. Ben bunlarla karşı karşıya kaldım. Adaletle hareket edip her şeyi milletin huzuruna sundum.”

‘EYNESİL HALKI KENDİNİ DIŞARIDA TUTMAYA ÇALIŞIYOR AMA İÇLERİ KAN AĞLIYOR’

Eynesil’in küçük bir yer olduğunu, burada yaşayanların, “Şaban sen merak etme, biz senin arkandayız” dediğini aktaran Vatan, kızının ölümünün ardından şehirde yaşananlara ilişkin şunları anlattı, “Burada herkes herkesi tanır. Herkes de destek oluyor. Olayla ilişkisi olduğunu düşündüğüm kişiler mafya gibi ve insanlar da korkuyor. Ben ilk defa burada evlat mitingi yapmıştım. Dünyada hiçbir örneği yoktur. O süreçte insanlar toplanmıştı ve biz isim zikretmiyorduk. İsim zikretmeye başladıktan sonra insanlar korkuya düştüler. Bana yaptıkları gibi herkesi tehdit etmişler. Çocuğumun afişlerini astırdığım, samimiyetim olan iş yerlerine ‘Onu indireceksin’ diye tepki göstermişler, ‘Sana şu işi vermeyiz, bu işi vermeyiz’ diye tehdit etmişler. Küçük yer olduğu için Eynesil halkı kendini dışarıda tutmaya çalışıyor ama içleri kan ağlıyor.”

‘HİÇBİR SİYASETÇİNİN BİR CİNAYETE EL UZATMA YETKİSİ YOK’

İnsanların sesine kulak verdiğini ve mücadelesini, adalet yerine gelinceye kadar sürdüreceğini söyleyen Vatan sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Rabia Naz Vatan, 11 yaşında öğrenci kıyafeti üzerinde canına kıyılan bir çocuktur. Kızımın üzerinde öğrenci kıyafeti olması demek, devletimizin her şekilde olaya sahip çıkması gerekiyor demektir. Rabia’nın ardındaki kanıtlar, deliller ve raporlara ardında her kim olursa olsun hakkaniyetli bir şekilde yaklaşılmalıdır. Hiçbir siyasetçinin bir cinayete el uzatma yetkisi yoktur. Biz vatandaş olarak onlara böyle bir yetki vermedik. Güç kullanarak deli durumuna düşürmeye çalışmak yerine, suç duyurusunda bulunmak yerine çocuğumun ardındaki faillerini teslim etsinler.”