Rakamlar Erdoğan'ı yalanlıyor
Alkol başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye’nin en yetkili ağızları tarafından her geçen gün “suç unsuru” olarak gösterilerek yasaklanma yoluna gidilse de resmi rakamlar alkol tüketimi ile suç oranları arasında herhangi bir ilişki olmadığını ortaya koyuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Mevcut gelire göre alkol tüketimi araştırması” ile valilikler yoluyla elde edilen suç oranı verileri karşılaştırıldığında, Türkiye’de en fazla alkol tüketen illerin, “sabıka” sıralamasında yer almadığı ortaya çıkıyor. Biz de, aynı yıl yapılmış iki farklı resmi veri üzerinden bu karşılaştırmayı yaparak ilginç sonuçlara ulaştık.
TÜİK’in son olarak 2010’da yayımladığı istatistik, Türkiye’de alkole ayrılan payı illere göre ortaya koymuştu. Buna göre aylık gelir içinde alkole en büyük payı ayıran iller yüzde 6.4 ile Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan çıkmıştı. Balıkesir ve Çanakkale ikinci sırada; Şanlıurfa ve Diyarbakır ise üçüncü sırada yer bulmuştu. Kayseri, Sivas ve Yozgat’ı, Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir takip etmişti. Ardından, aylık gelire göre en fazla alkol şehirler şöyle sıralanmıştı: Zonguldak, Karabük, Bartın, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Bursa, Bilecik, Eskişehir, İzmir. İstanbul ise son sıralarda yer almıştı.
Aynı yıl, Türkiye’deki 81 ilin valilikleri yoluyla elde edilen, nüfusa göre suç oranı verileri de kamuoyuyla paylaşılmıştı. Buna göre Türkiye’de en çok suç işlenen şehir Çorum olmuştu. İkinci sırayı Ağrı alsa da üçüncü sırada Mardin, dördüncü sırada Şırnak, beşinci sırada Siirt en fazla suç işlenen iller oluştu. Bunu sırasıyla Bingöl, Sakarya, Muş ve Trabzon takip etmişti.
Ancak alkolün adım adım yasaklandığı bugün itibariyle her iki tablo karşılaştırıldığında ortaya çıkan sonuç, Türkiye’de en fazla alkol tüketen 10 ilden, en çok suç işleyen sıralamasına yalnızca 1 ilin, Ağrı’nın girmesi oldu. Konuyu yorumlayan A&G Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür, trafik suçları dışında, alkolle suç oranları arasında doğrudan bir ilişki olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Sözkonusu resmi veriler üzerinden suçun nedenlerine baktığımızda gelir, eğitim ve kişinin büyüdüğü ortamın belirleyici olduğunu görüyoruz. Özellikle 30 yıldır çatışma ortamının olduğu şehirlerin ön plana çıktığı görülüyor. Zaten eğer alkol ile suç arasında bir bağlantı olsaydı bugün AB ülkelerinde suçtan geçilmemesi gerekirdi. Kaldı ki alkolle suç arasında bir ilişki olsaydı bile bunu yasakçı tavırlarla çözmek mümkün değil. Suçu önlemek ancak eğitim ve caydırıcı cezalarla mümkün.”
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Narlı ise tabloyu şöyle yorumladı:
“Suç işleme ve sosyal dinamikler arasındaki ilişkiyi araştırırken yoksulluk/ yoksunluk, suça teşvik eden ilişki ağlarının ve suç çetelerinin varlığı, kan davası, göç, hızlı kentleşme gibi faktörlere bakılır. Ayrıca suçların hırsızlık, cana kast, adam öldürme/yaralama, siyasi temelli suç gibi tasnif edilmesi önemlidir. Suç istatistikleri ekonomik ve insani kalkınma düzeyi düşük olan ve geçmişten bu yana kan davaları ile tanınan bazı illerde suçun yüksek olduğuna işaret ediyor.”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama