"Reform süreci devam edecek"

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, MÜSİAD Almanya Gençlik Kurulu tarafından düzenlenen "1. Avrupa Genç Girişimciler Kongresi" sonunda verilen gala yemeğine katıldı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.11.2009 - 21:08

Galada konuşan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye-AB ilişkilerini korkular ya da endişeler üzerine değil, ümitler ve büyük idealler doğrultusunda üyelikle sonuçlandırmak zorundayız" dedi.

Bağış, katılım müzakerelerinin 3 Ekim 2005'te başladığını, şu ana kadar 11 faslın açıldığını, 1 faslın geçici olarak kapatıldığını belirterek, bundan sonraki fasılların açılış kriterlerinin önemli yasal düzenlemeler ve uyum gerektirdiğini söyledi.

Katılım sürecindeki başarıların reformların devamına bağlı olduğuna dikkat çeken Bağış, reformların açılacak fasıl sayısını artıracağını ifade etti ve ''Açılan fasıl sayısından ziyade reformların önemli olduğunu vurgularken, fasıllarda durum ne olursa olsun reform sürecini devam ettireceğimizi vurgulamak istiyorum. Her türlü engellemeye, olumsuzluğa, iç ve dış dirence rağmen reform ve katılım sürecimiz devam etmektedir" diye konuştu.


Ayrıcalıklı ortaklık

Ayrıcalıklı ortaklığın AB müktesebatında yeri olmadığını vurgulayan Bağış, Türkiye'nin zaten mevcut ilişkisiyle AB'yle geniş ve derin bir ilişki içinde olduğuna da dikkat çekti.

Türkiye'nin 1963'ten beri AB'nin ortak üyesi olduğunu ifade eden Bağış, "Gümrük Birliği'ne taraftır. Ortaklık Konseyi toplantılarında AB'yle ilişki içindedir. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası harekâtlarında Türkiye, birçok AB üyesinden daha fazla yer almaktadır. Ortak Dış ve Güvenlik Politikasında yer almaktadır" dedi.

Türkiye'nin hedefinin tam üyelik olduğunu vurgulayan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün konumuz tam üyelik için Türkiye ve AB'nin hazırlanmasıdır. Bugünkü değil, müzakereleri tamamlayarak hazır olacak Türkiye AB üyesi olacaktır. Türkiye'nin üyeliği hem Türkiye hem AB hem de dünya için bir kazançtır. Türkiye Avrupa'nın ve dünyamızın mevcut ve gelecek sorunlarının aşılmasında çözümün parçasıdır. Türkiye'nin tam üyeliği vizyon ve liderlik gerektirmektedir. Korkulara ve popülizme dayalı anlayış, Avrupa'ya hiçbir zaman yarar sağlamamıştır."


Avrupa'daki Türk girişimleri


Avrupa'da bugün Türk girişimcilerinin, neredeyse yarım milyon çalışanın istihdamını sağlamakta ve 50 milyar Avroluk iş hacmine sahip olduğunu belirten Bağış, son on yılda AB ile iş yapan Avrupa'daki Türk girişimcilerin sayısının yüzde 73 artış gösterdiğini ifade etti ve şu anki gidişatın devam etmesi halinde, 2015 yılına kadar AB'deki Türk girişimcilerinin 1 milyona yakın istihdam sağlayabilecek duruma geleceğinin beklendiğini kaydetti.

"Avrupa'da yaşayan girişimcilerimizi ve vatandaşlarımızı bu ülkelerle ilişkilerimizde köprü olarak görüyoruz. Sizlerle ve Türk göçmenlerle ilgili tüm gelişmelerin kararlı takipçisi olmayı sürdüreceğiz" diyen Bağış, "Özellikle Batı Avrupa'daki yeni kuşak Türk göçmenlerin yaşadıkları ülkelerin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına daha da fazla katılmasını ve kültürümüzü içinde bulundukları toplumlara zenginlik olarak sunmalarını istiyoruz" şeklinde konuştu.

AB ülkelerindeki Türk vatandaşlarının, 60'lı yıllardaki "misafir işçi" kimliğini çoktan geride bıraktığına da dikkat çeken Bağış, şöyle konuştu:
''Vatandaşlarımızın bu ülkelerin toplumsal hayatına giderek artan ölçüde katkıda bulunmalarından ve başarılarıyla tüm göçmen toplumlara örnek oluşturmalarından mutluluk duyuyoruz. Avrupa'daki girişimci Türk gençlerini temsilen sizlere büyük bir sorumluluk ve görev düştüğünü belirtmeliyim.

Yurt dışındaki Türk gençlerine örnek teşkil etmenin yanı sıra, onların sorunlarını, endişelerini, beklentilerini Avrupa ülkelerinin gündemine taşıma ve gençlerimizin sorunlarına çözüm üretilmesine katkı yapma misyonunuzun da bulunduğunu biliyorsunuz. Avrupa ülkelerindeki genç kuşak Türkleri, ülkemizin esas temsilcileri olarak görüyoruz. Bu nedenle, Türk göçmenlerin iyi bir eğitim almalarına, hem Türkçe'yi hem yerel dili iyi bir düzeyde öğrenmelerine önem atfediyoruz. Avrupa toplumlarında var olan ön yargıların giderilmesinde, donanımlı Türklerin toplumsal hayatın her alanında var olmalarının ve uyum göstermelerinin yardımcı olacağı kanaatindeyiz.''

Anadilini iyi bilen çocukların, farklı dilleri daha iyi öğrendikleri ve dolayısıyla bulundukları ülkeye daha kolaylıkla uyum sağladıklarının bilimsel araştırmalarla saptandığına da dikkat çeken Bağış, Türkçe anadil eğitiminin sürdürülmesi ve iyileştirilmesi hususundaki girişimlere katkı ve destek sağlanmasının önem taşıdığını söyledi.

Son dönemde, dünya ve Avrupa genelinde yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve "İslam korkusu" içerikli söylem ve eylemlerin, ayrımcı uygulamaların arttığını üzülerek gözlemlemekte olduklarını ifade eden Bağış, sözlerini şöyle tamamladı:
"Vatandaşlarımızın uğradığı mağduriyetlerde, haklarını bireysel hukuki yollarla araması önem taşımaktadır. Temsilciliklerimiz bünyesindeki uzmanlık ataşeliklerimiz ve hukuk danışmanlarımız, sizlere yardımcı olmak ve yol göstermek için görevlendirilmiştir. Devletimizin sizlere sunduğu bu imkânlardan azami ölçüde yararlanmanız bizleri memnun edecektir.

Yurt dışındaki vatandaşlarımızın haklarının korunması, en uygun yaşama ve çalışma koşullarına sahip olabilmeleri için gerekli tüm tedbirlerin alınması amacıyla çaba sarf edilmektedir. Ancak girişimcilerimizin ve Türk sivil toplum kuruluşlarının da desteği gerekmektedir.

Bu vesileyle gerek ülkemizin AB ülkeleri kamuoylarına, gerek AB'nin ülkemiz kamuoyuna sağlıklı ve doğru bir şekilde aktarılması için ABGS'de yeni bir yapılanmayla Avrupa Birliği İletişim Stratejisi oluşturmaktayız. Sizleri de bu stratejinin oluşturulması ve uygulamasında gönüllü temsilcilerimiz olarak görüyoruz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler