Roboski katliamında adalet arayışı sürüyor

Kerim Eren'in haberine göre, üzerinden 75.Ay geçen Roboski katliamında adalet arayışı sürüyor. İHD İstanbul Şubesi Hakikat ve Adalet Komisyonundan Gönül Sonbahar'ın okuduğu açıklama şöyle:

"ROBOSKİ KATLİAMININ ÜZERİNDEN 75 AY GEÇTİ: ADALET ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR
Bugün 28 Mart 2018. Roboski’yi, Önder Babat cinayetini, Gazi katliamını, 15 Mart Ümraniye
katliamını 16 Mart Beyazıt katliamını, 16 Mart Halepçe katliamını, 21 Mart 1992 Nevroz katliamını,
unutmadık unutturmayacağız.

Roboski de, ailelerinin geçimini saglamak için sınır ticareti yapmakta olan ve çoğunluğunu çocukların
oluşturduğu 34 insanın, 28 Aralık 2011 günü TSK’ya ait savaş uçaklarından atılan bombalarla
katledilmesinin üzerinden 75 ay geçti.
“Emri ben verdim” diyen dönemin Başbakanı, olaydan sonra Genelkurmay Başkanını arayarak tebrik
etti ve katliamın sorumluları hakkında dava açılmasına izin vermedi. Bu süreçte, aileler önce “kan
parası” verilerek susturulmak istendi, ardından Genel Kurmay Başkanlığı askeri Savcılığı 2013 yılında
verdiği takipsizlik kararı ile suçun faillerini ve sorumlularını cezasızlık zırhı ile korumaya aldı. Ancak
aileleri adalet arayışından vaz geçiremedi. Devlet, adalet için adım atmadı ama adalet talep etmekten vaz geçmeyen Roboski'liler sistematik saldırıların, baskıların hedefi haline getirildi. Yakınlarının cenaze törenine katılan aileler hakkında bile soruşturmalar açıldı, Roboski’li aileler sudan gerekçelerle göz altına alındı ve tutuklandılar. Olayın üstünün örtülmesi ve faillerin cezasız bırakılması yeni ROBOSKİ'ler olacak kaygılarını güçlendirdi ve bu kaygı hiç kapanmamış yaraya yenisinin eklenmesiyle doğrulandı. 29 Mayıs 2016 günü saat 21.30- 21.40 aralığında ; yine aynı yerde, yine sınır ticaretinden dönen Roboski’li köylüler, GÜLYAZI alay komutanlığından atılan havan topları ile vuruldu ve bu saldırı sırasında Vedat Encü can verirken, Yılmaz Encü, Suwar Encü, İbrahim Encü, toplam 3 kişi yaralandı.
Adaleti sağlamak bir yana yine aynı şey yapıldı ve ailelere teklif edilen kan parası ile yaşanan vahşetin üzeri örtülmek istendi. Tüm bu olanlar karşısında basın sessizliğini korudu ve haberi geçmek için yetkililerden onay bekledi. Katliamın sorumlularının ve faillerinin yargılanması için adalet arayışını sürdüren Roboski'li ailelerin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru da eksik evrak gerekçesiyle reddedildi. Önceki sayısız katliamlarda olduğu gibi adalet talebi bir kez daha karanlığa teslim edildi.
Hakikat ve adalet arayışımızın 75. Ayında, Mart ayında işlenen bir dizi katliama da adalet istiyoruz. 3
Mart 2004 Önder Babat, 12 Mart Gazi, 15 Mart Ümraniye, 16 Mart Beyazıt, 16 mart Halepçe, 21
Mart Newroz, unutmadık unutturmayacağız!

Önder Babat, İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi Öğrencisiydi. 3 Mart 2004 te Taksim’de susturucu
silahla başından vurularak öldürüldü. Failleri halen yargılanmadı. Unutmadık unutturmayacağız.
12 Mart 1995 tarihinde saat 20.30 da Gazi Mahallesi’nde bulunan Cemevi, dostlar, Öntaş, Yavuz
kahvehaneleri ve Sarıoğlu Pastanesi, bir ticari taksinin içinde bulunan “ kimliği belirsiz” kişiler

2 tarafından açılan ateşle tarandı 67 yaşındaki Alevi dedesi Halil Kaya öldürüldü, 5 i ağır olmak üzere 25 kişi yaralandı. Saldırganlar, kullandıkları taksinin şöförünü de öldürüp taksiyi ateşe verdiler.
Polis, olaya tepki gösteren halkın üzerine ateş açtı. Cemevinin önünde bekleyen Mehmet Gündüz
başından vurularak öldürüldü. Öldürülen iki kişinin cenazesini almak için bekleyen binlerce kişiye
cenazelerin verilmemesi üzerine gerçekleşen protestoyu engellemek için polisin açtığı ateş nedeniyle
15 kişi daha öldürüldü ve yüzlerce kişi yaralandı.

15 Mayıs 1995 de Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi halkı Gazi’de öldürülenlerin cenazesine katılmak için
yola çıktı.Polis yürüyüş halindeki kitleye hiçbir uyarıda bulunmadan ateş astı. 6 kişi daha hayatını
kaybetti. Gazi ve Ümraniye saldırılarında toplam 23 kişi yaşamını yitirdi 408 kişi yaralandı. Açılan
göstermelik davalardan adalet çıkmadı. 23 yıl geçti unutmadık, Unutturmayacağız.
16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık fakültesi önünde Ülkücüler tarafından düzenlenen
bombalı ve silahli saldırı sonucu Üniversite öğrencileri Hatice Özen, Cemil sönmez, Baki Ekiz,Turan
Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt katledildi. 9 gün önce emniyete ihbar edilen bu
saldırının sorumluları arasında asker ve polisler de vardı. Katillerden hesap sorulmadı. Halen katillerin
peşindeyiz. Unutmadık unutturmayacağız.

16 Mart 1988 günü, çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Halepçe Halkı Saddam yönetimi tarafından
kimyasal ve biyolojik silahlarla katledildi. Yaklaşık 5000 kişi üzerinde yaşamları boyunca derin izler
bırakan bu katliam, insalık tarihinde “Halepçe katliamı”olarak anılan utanç sayfasıdır. 30. Yılında bu
katliamı kınıyor ve böylesi katliamlar bir daha yaşanmasın istiyoruz.
21 Mart 1992’ de Cizre Şırnak’ta Newroz kutlamalarına “güvenlik” güçlerinin sert müdahalesi sonucu
aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 57 sivil öldü. 26 yıl geçti adalet sağlanmadı. unutmadık
unutturmayacağız.
Adalet; eşitlik, özgürlük ve barışın olmazsa olmazıdır ve adalet ihtiyacı; Roboski’nin, 12 Mart Gazi’nin 15 Mart Ümraniye’nin, 16 Mart Beyazıt’ın, 16 Mart Halepçe’nin, tüm katliamların ve İnsanlığa karşı işlenmiş suçların ortak talebidir. Adalet; faillerin ve sorumluların, devletin hangi makamında bürokrasinin neresinde olurlarsa olsunlar, cezasızlık zırhı ile korunup kollanmadan yargılanmalarını ve cezalandırılmalarını gerektirir. Savaşın, şiddetin ve hakikatlerin gizlenmesinin, gerçeklere ve adalete ulaşmayı engellediği bir sır değil.

Bu nedenle yaşadığımız coğrafyada bu günün en acil talebi adalet ve barış talebidir.
Her ayın 28'inde, insan hakları savunucuları olarak bizler de, o ay içerisinde yaşanmış katliamları da
anarak, bu adalet talebine ses olmak üzere, buradayız.
Roboski’ye adalet! Tüm katliam ve insanlığa karşı suçlara adalet!

İnsan Hakları Derneğ İstanbul Şubesi Hakikat ve Adalet Komisyonu