Robotik cerrahi daha iyi kanser kontrolü sağlıyor
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı tarafından 'Ege Jinekolojik Endoskopi Sempozyumu'nun bu yıl beşincisi yapıldı. Sempozyumda, robotik cerrahinin iş gücü kaybını önlediği ve daha iyi kanser kontrolü sağladığı belirtildi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı tarafından
“Ege Jinekolojik Endoskopi Sempozyumu’’
nun bu yıl beşincisi yapıldı.Teknolojideki baş döndürücü gelişmeler endoskopik cerrahiye de yansıdı. Kadın hastalıkları ile ilgili pek çok operasyon kapalı ameliyat teknikleri ile yapılmaya başlandı. Rahim alınması, yumurtalık kistleri, endometriosis, myom operasyonları rahim kanseri, sarkma ameliyatları kapalı cerrahi ile yapılabilmekte.Son yıllarda hastalar kapalı ameliyat isteklerini daha yoğun olarak bildirmeye başladı. Çünkü daha hızlı iyileşme, daha kısa hastanede kalış, daha az ağrı, daha kozmetik olması gibi avantajlarından faydalanmak istiyorlar.
Ege Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, Robotik cerrahinin aslında laparoskopik cerrahi olduğunu kaydediyor.Şendağ, üniversiteye robot alınması ile birlikte artık Ege Bölgesi’ndeki hastaların bu olanaktan yararlanacağını vurguluyor.
Yine laparoskopik cerrahinin bilinen tüm avantajlarını taşır. Ancak robotik cerrahide üç boyutlu görmek ve titreme olmadan çok hassas işlemleri yapabilmek mümkündür. Ayrıca bazı zor ameliyatları kolaylaştırabiliyor. Kadın hastalıklarının çoğu laparaskopik ya da robotik yapılabilmektedir. Rahim, yumurtalık ameliyatları, endometriosis, myom ameliyatları, rahim sarkması ile ilgili ameliyatlar, rahim ve rahim ağzı kanserleri yapılabilmektedir. En çok rahim ve rahim ağzı kanserlerinde, myomlarda, derin endometriosis cerrahisi, yumurtalık kanalı cerrahilerinde ve rahim sarkması gibi durumlarda tercih edilebilir.
Robotik cerrahi ile kadın hastalıkları ameliytları 1 numara olacak
Türkiye’de robotik cerrahi de en çok üroloji ameliyatlarının geldiğini kaydeden Fatih Şendağ; daha sonra ise sonra kadın hastalıklarının geldiğini kaydediyor.
Amerika da olduğu gibi ülkemizde de kadın hastalıkları ile ilgili robotik cerrahinin 1 numaraya yerleşeceğine inanıyorum. Sonuçta robotik cerrahi bir kapalı ameliyat tekniği ve öncelikle bu tekniğin ülkemizde yaygınlaşması gerekiyor.
Prof. Dr. Fatih Şendağ, robotik cerrahinin jinekolojik kanserlerde önemli avantajları olduğunu kaydediyor.
‘’Daha iyi ve daha detaylı görme, üç boyutlu görme ve el bileğinin tüm hareketlerini taklit edebilen robotik enstrümanlar sayesinde kanser cerrahisini kolaylaştırıyor ve daha iyi kanser kontrolü sağlıyor. Laparoskopi ile ulaşılamayan alanlara ulaşılabiliyor. Robotik cerrahi,zor vaka dediğimiz hastalık ve hastaların kapalı ameliyat tekniği ile yapılabilirliğini arttırıyor. Çok kilolu bir hastanın kapalı teknikle ameliyat edilebilmesi veya zor bir kanser cerrahisinin gerçekleştirilmesi gibi. Sonuçta operasyonu robot yapmıyor yine cerrah yapıyor. ancak cerrah robotun kollarını kullanarak hastaya dokunmadan ameliyat yapıyor. robotun kolları el bilek hareketlerini taklit ediyor 540 derecelik hareket kabiliyetine sahip ve titreme olmuyor ve çok dar alanlara girerek ameliyat yapılabiliyor."
Kadın hastalıklarında açık cerrahi hastaya haksızlık mı?
Prof. Fatih Şendağ,mümkünse tüm hastaların kapalı cerrahiden yararlanmaları gerektiğini kaydediyor. Çünkü kapalı tekniğin hastaya pek çok avantajı var. Genç bir kadına basit bir yumurtalık kisti sebebiyle artık açık ameliyat yapılmamalı.Ancak şu anda tüm hastaların bundan faydalanması mümkün değil. Bunun için laparoskopik cerrahiyi bilen doktorların sayısının artması gerekiyor. Ve temel kural cerrah hangi tekniği iyi biliyorsa hastasına o teknik ile ameliyat yapmalı, aksi takdirde deneyimi olmayan bir cerrah laparoskopi yapar ise hastasına fayda yerine zarar verebilir.
Şendağ, kapalı ameliyat tekniğini bilen cerrahların sayısının artırılmasının şart olduğunu kaydediyor.
Biz de Jinekolojik Endoskopi Derneği olarak ülke çapında eğitim programları düzenleyerek laparoskopinin yaygınlaşması için uğraşıyoruz. Ege Üniversitesi'nde de halen Türkiye'nin tek jinekolojik Endoskopi eğitim programını yürütüyoruz. Tabii devletin de laparoskopik cerrahileri destekleyen politikalar üretmesi gerekiyor. Zira gelişmiş toplumlar da iş gücü kaybı çok önemseniyor ve laparoskopi de iş gücü kaybını fazlasıyla azaltıyor.
Prof. Dr. Fatih Şendağ; Türkiye’deki hastaların çok küçük bir bölümün kapalı ameliyat tekniklerinden yararlandığını belirtiyor.
Türkiye'deki oran ile ilgili net bir veri yok. Ancak tüm jinekolojik operasyonların %10'nun laparoskopik yapıldığını tahmin ediyoruz. Laparoskopi ile ilgili cihazlar çoğu hastanede var ancak deneyimli cerrah ve personel sayısı az.
Ameliyat izlendi
Kapalı ameliyat teknikleri ile ilgili yeni gelişmelerin ele alındığı ele alındığı sempozyumda; ABD Atlanta , Florida da ve Hindistan'da yapılacak laparoskopik ameliyatlar canlı olarak kongre merkezinden takip edildi..
Ayrıca Ege üniversitesi ameliyathanesinden ilk robotik canlı yayın gerçekleştirildi.
Sempozyum çerçevesinde gerçekleştirilen kurslara katılanlar jinekolojik endoskopi alanında Türkiye’de ilk defa , Ege Üniversitesi’nde başlatılan sanal gerçeklik uygulamalarına katılma şansı da buldu.
Prof. Dr. Fatih Şendağ, Sanal Gerçeklik uygulamalarının geleceğin cerrahlarının yetişmesinde önemli rol oynayacağını kaydediyor.
‘’Sanal gerçeklik eğitimi artık asistanları eğitiminde cerrahların eğitiminde kullanılmaya başlandı. gerçek hasta üzerinde ameliyat yapmadan sanal ortamda ameliyat yaparak cerrah el becerilerini geliştiriyor ve ameliyathaneye hazır olarak gidiyor. Bu özellikle kapalı ameliyat tekniğinde çok önemli, zira, kapalı ameliyat tekniğini öğrenmek ve uygular hale gelmek uzun süreler gerektiriyor. Ege Üniversitesi’nde 2008 yılında ilk defa bu uygulamalara başladık. Türkiye'de ilk defa olmak üzere simülasyon savaşları diye bir program başlattık. Bu programda farklı hastanelerden 2 asistan takımı (kırmızı ve mavi takım diye adlandırdık) bir simüle hasta üzerinde becerilerini gösterecek ve jüri tarafından değerlendirilecek ve kazanana bir ödül verilecek. Bu programın sonucunda belki de geleceğin cerrahları bu şekilde yetiştirilmeye başlanacak . Biliyorsunuz pilotlar simülatörlerde yetişiyor ve eğitim alıyor. Bu ilk defa asistan eğitiminde uygulanıyor olacak ve başarılı olursa eğitimde standart hale getirilebilir. Böylelikle yeni cerrahlar daha bilinçli ve programlı şekilde yetiştirilmeye başlanabilir. Cerrahi de biliyorsunuz ki usta çırak ilişkisi ile eğitim verilmektedir. ancak eğer siz şanssızsanız ve ustanız yeterli değilse eksik yetişebilirsiniz, sanal eğitim bu farkları ortadan kaldırabilir."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı