RTÜK, altyapı sorunu yaşıyor
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, Radyo ve Televizyonlarla İlgili Kanun Tasarısı Taslağı'nın en önemli kazanımının, karasal frekanslardaki karmaşanın sona ermesi ve sayısal yayıncılığa geçebilmek için altyapının oluşturması olduğunu söyledi.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, mevcut yasanın baştan sona tadil edilerek yeni bir düzenlemeyle gündeme getirildiğini söyledi. Dursun, taslağın gelecek günlerde TBMM'ye sevk edileceğini söyledi.
Mevcut yasanın, Türkiye'de 90'lı yılların başında önce fiilen ortadan kalktığını, arkasından 1993 yılında Anayasa'nın 133. maddesindeki değişiklikler sonucu özel radyo ve televizyonlara yayın hakkı tanınmasıyla Türkiye'de yeni bir dönem başladığını anlatan Dursun, aradan geçen 16 sene içinde ortaya çıkan çok ciddi bir frekans karmaşası bulunduğunu ifade etti. Dursun, ''Dolayısıyla bu taslağın, getirdiği en önemli yenilik bizce mevcut frekans karmaşasına sağlıklı bir çözüm getirmeye çalışmasıdır'' dedi.
2000'li yılların başında gelişme gösteren sayısal yayıncılık teknolojisine geçmede de Türkiye'nin biraz geri kaldığını ifade eden Dursun, 2006 yılında bir deneme yayını başlatıldığını, ancak analog yayında bazı frekansların boşaltılıp, sayısal yayıncılara tahsisi yasal olarak mümkün olmadığı için işin sonunun getirilemediğini dile getirdi. Dursun, ''Şimdi bu taslağımızın kanunlaşmasından sonra artık analog da değil, sayısal yayıncılık ve karasal frekansların tahsisini gerçekleştirmek üzere bir sene içeresinde ihaleyi öngörüyoruz'' diye konuştu.
Analog yayınların belli bir süre paralel olarak devam etmesini öngördüklerini söyleyen Dursun, yasa hazırlığı sırasında bunun 3 sene olarak öngörüldüğünü, ancak yayıncılarla görüşmelerde bunun kısaltılabileceğinin kendilerine iletildiğini anlattı. Dursun ''Dolayısıyla bu yasanın en önemli kazanımı kanaatimce karasal frekanslardaki bu karmaşanın sona ermesi ve sayısal yayıncılığa geçebilmek için altyapıyı oluşturmasıdır'' dedi.
Reyting ölçümleri
Türkiye'de reyting ölçümünden kaynaklanan ciddi bir tartışma bulunduğunu Dursun, yayıncı kuruluşlarının bir kısmının, bunu bir ticari faaliyet olarak gördüğünü ve piyasa şartları içerisinde kendi kendine çözümlenmesi gereken bir iş olduğunu söylediğini, diğer taraftan bunun RTÜK tarafından yapılması gerektiğini savunanların da olduğunu kaydetti.
Davut Dursun, şöyle konuştu:
''Biz bütün dünyadaki sistemi inceledik şunu gördük: RTÜK ve benzeri kuruluşlar tarafından dünyada reyting ölçümlerinin fiilen gerçekleştirildiği ülke sayısı çok sınırlı. Genellikle bu piyasa koşulları içerisinde bir ticari faaliyet olarak yapılıyor. Ne var ki ticari bir faaliyet olarak yapılsa bile sonuçları yayıncıların editöryal bağımsızlığı üzerinde son derece belirleyici rol oynuyor. O sebeple bizim RTÜK olarak 'Reyting ölçümü ticari faaliyettir. Bizi ilgilendirmez' deme şansımız yok. En azından bu sistemin bir biçimde içinde olmamız gerekir diye düşünüyoruz.
Bu alanda esas ve usullerin belirsizliğinden kaynaklanan ciddi sorunlar olduğunu gördük. Onun için RTÜK'ün bununla ilgili olarak esas ve usulleri belirleme yetkisini alması ve bu esas ve usuller çerçevesine çalışma yapacak kuruluşların buna bağlı olarak çalışmalarını yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yetkiyi aldığımız zaman, belirleyeceğimiz esas ve usuller çerçevesinde sorunun ve tartışmanın biteceğini umuyoruz.''
İsteğe bağlı yayıncılığın düzenlenmesi
Sayısal yayıncılıkla beraber isteğe bağlı yayıncılık hizmetlerinin de giderek yaygınlaşması konusunun gündeme geleceğini ifade eden Dursun, isteğe bağlı yayıncılıkta seyircinin istediği programı, istediği yerde, istediği anda, istediği şekilde seyredebilme imkanı elde ettiğini belirterek, buna ilişkin düzenlemeleri de yasa taslağına koyduklarını söyledi.
IP TV gibi yeni TV teknolojilerinin gündeme geldiğini, bunun da altyapısının yasa taslağı ile oluşturulduğunu anlatan Dursun, şu anda uygulanan, ancak yasal altyapısı bulunmayan ''koruyucu sembol sistemi''ni yasaya aldıklarını ve hukuki temele oturttuklarını kaydetti. Dursun, ''İzleyici temsilciliği'' denilen öz denetim mekanizmasına da yasal çerçeve getirmeye çalıştıklarını dile getirdi.
İyi bir taslak hazırladıklarını düşündüklerini ifade eden RTÜK Başkanı Dursun, şöyle konuştu:
''Elbette ki en önemli yeniliklerden biri de AB müktesebatıyla uyumlu hale getirilmesidir. Türkiye'nin en önemli siyasal projesi olan AB'ye tam üyelik meselesinde, açılmış olan onuncu faslın başlığı 'Bilgi toplumu ve medya' faslıdır. Bu fasıl henüz kapanmış değil. Bunun taraflarından birisi Türkiye'de RTÜK'tür. Bu çerçevede bizim yasamızın yenilenmesi gerekiyordu. Bununla ilgili olarak 2007'nin sonunda yayınlanan AB Görsel İşitsel Medya Yönergesi, bizim için üst bir norm oluşturuyor. Bizim yasamızın da o norma uydurulması gerekiyordu. Biz daha önce hazırlanmış olan metni geri çekerek, AB'nin bu normların uydurmaya çalıştık. O da, sanıyorum Türkiye'deki medya normlarının çağdaş dünyaya uyumu konusunda önemli yeniliklerden biridir.''
Medya sahipliği
RTÜK Başkanı Dursun bir soru üzerine televizyon kurmanın kolaylaşıp, kolaylaşmayacağı konusunda düzenleme öngörmediklerini, ancak mevcut durumda, yalnız yayıncılık amacıyla kurulan şirketlere lisans verilebildiğini, taslakta da aynısının yer aldığını ifade etti.
Farklılığın hangi şirketlerin yayıncı olamayacakları veya yayıncı kuruluşlara ortak olamayacakları konusunda olduğunu belirten Dursun, şöyle konuştu:
''Mevcut yasa ihracat, ithalat, pazarlama, finans vs gibi şirketlerinin de ortak olamayacaklarını düzenlemiş bulunuyor. Biz bunu biraz daha daraltarak, şöyle yaptık: Mevcut yasanın 29. maddesinin A bendi ile düzenlenen siyasal partiler, dernekler, sendikalar, meslek kuruluşları, vakıflar, mahalli idareler ve bir grup şirket daha ortak olamayacak. Onun dışında ithalat, ihracat, pazarlama vb. faaliyetlerde bulunan şirketler ortak olabilecek. Dolayısıyla biraz kolaylaştırdık.''
Davut Dursun, karasal yayınlarla ilgili ihale sürecinin teknik detaylarının ne zaman şekilleneceğine dair bir soru karşısında, RTÜK'te frekans planlama çalışmaları sürdüğünü, yasa yürürlüğe girdikten bir sene içinde ihaleye çıkmayı öngördüklerini söyledi. Dursun, teknik şartlar ve benzeri hususların bu planın bitmesiyle netleşeceğini kaydetti.
Doğan Yayın Grubu'yla ilgili kararın durumu
RTÜK Başkanı Dursun, taslakta yabancı sermaye oranının yüzde 50'ye çıkarılmasının, Doğan Medya Grubu içindeki yabancı sermayeli kuruluşlar hakkında kurul tarafından alınan karara etkisinin ne olacağının sorulması üzerine, şöyle dedi:
''Doğan Yayın Grubu ile ilgili alınmış karar, yeni bir karar alıncaya kadar herhangi bir şeyin yapılmaması şeklindeydi. Bir karar alınmasıyla ilgili de bazı çalışmalar devam ediyordu. O çalışmalar bittiğinde yeni bir karar alınabilir elbette ki. O çalışmalar henüz tamamlanmış değil. Bu yabancı sermaye payının yüzde 50'ye yükseltilmesi elbette ki Doğan'ı veya bir başkasını da etkileyebilir. Onlar açısından lehlerine bir durumsa onu kullanabilirler.''
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Colani’nin arabası
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması