"Ruhban Okulu'nun açılması doğru bir adım"

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill ve beraberindeki heyet, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından ikili basın açıklaması yaptı.

Bardakoğlu, Kirill'in görev sonrası ilk ziyaretinin Türkiye'ye olmasından ve bu ziyaret kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da yer almasının kendilerini son derece memnun ettiğini söyledi.

Moskova'ya yaptığı ziyarette Kirill ile uzun ve faydalı bir görüşme gerçekleştirdiklerini anlatan Bardakoğlu, bu ziyarette birçok ortak paydaların olduğunu gördüklerini belirtti. Bardakoğlu, Rusya ile Türkiye arasında ilişkilerin son dönemde gelişmiş olmasının Rusya'nın din özgürlüğü konusunda örnek bir konum sergilemesinin, iki ülkede din ve devlet ilişkilerinin ayrı olması ve ülkelerde dini kurumlara toplum nezdinde itibarın olmasının iki ülke arasındaki ortak paydalar olduğunu kaydetti.

Dini kurumlar arasında son dönemde diyalog, iletişim ve karşılıklı müzakere ortamının ve din özgürlüğünün gelişmiş olmasının kayda değer sevindirici bir husus olduğunu ifade eden Bardakoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun son dönemde girişimiyle ortaya çıkan medeniyetler buluşması tezinin dünyada 100'ün üzerinde ülke tarafından benimsendiğini anlattı.

Ali Bardakoğlu, ''Medeniyetleri çatıştırmayı hedefleyen stratejiler ise gündemden düşmüştür'' dedi.

Din mensupları ve dini kurumlar arasındaki diyaloğun gelişmesinin beraberinde din özgürlüğünün gelişmesini doğuracağına işaret eden Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Rusya'da bugün 20 milyonu aşkın Müslüman'ın yaşadığını ve diğer din mensupları gibi Rusya'daki Müslümanların da özgürlük içinde olmasının insanlık adına sevindirici bir gelişme olduğunu dile getirdi.


"Radikal dini anlayışlar..."

Kirill'in Rusya'daki Müslümanların din özgürlüğüne sahip çıktığını kaydeden Bardakoğlu, öte yandan gerek Rus Ortodoks Kilisesi gerekse Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, radikal dini anlayışlara da siyasi ve stratejik amaçlı dini yayılmacı faaliyetlere de karşı olmasının ortak paydayı güçlendirdiğini vurguladı.

Bardakoğlu, şunları kaydetti:
''Radikal dini anlayışlar dinlerin özüne saygısızlık içerdiği gibi insanların huzurunu tehdit eden çok ciddi olumsuz bir gelişmedir. Aynı şekilde siyasi ve uluslararası strateji amaçlı dini yayılmacılık faaliyetleri de netice itibariyle dinleri bir kaos ve gerilim ortamına sevk etmektedir. Dini kurumların birbiriyle mücadele etmesi ve birbirine karşı yayılmacılık faaliyetlerine girişmesi yerine bugün insanlığın düşar olduğu ahlaki ve manevi boşlukla mücadele etmesi ve dünyada bir ahlak ve manevi ses olarak sesini yükseltmesi daha doğru bir hedeftir.''

Kirill ile yaptıkları görüşmede dünyanın ahlaki ve manevi gelişmeden giderek uzaklaştığını ve ekonomik gelişmenin ahlakileşmeyi sağlamadığını üzülerek paylaştıklarını ve bu konuda bütün dini kurumların ortak hareket etmesinin ne kadar önemli olduğunu konuştuklarını anlatan Bardakoğlu, ''Bugün insanlığın küresel ölçekte maruz kaldığı sıkıntılar, sorunlar, açlık, yoksulluk ve küresel krizler din adamlarının ve dini kurumların ürettiği sorunlar değil. Ama dini kurumlar ve dini liderler bu küresel sorunların çözümünde elini taşın altına koymak ve aktif şekilde rol almak zorundadır'' diye konuştu.

Bardakoğlu, Kirill ile görüşmelerinin son derece faydalı olduğunu ve bu görüşmeyle pek çok alanda birlikte çareler üretilebileceğini gördüklerini dile getirdi.

"Ruhban Okulu'nun açılmasını doğru bir adım olarak görüyorum"

Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, dini azınlıklar alanında bazı somut adımların atılması gerektiğini söyleyerek, ''Ruhban Okulu'nun açılmasını doğru bir adım olarak görüyorum'' dedi.

Kirill, açıklamasında, patrik seçilmesinden sonra ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye yaptığını ve bu ziyaret kapsamında İstanbul'da Fener Rum Patriği Bartholomeos ve diğer din kardeşleriyle görüşerek birlikte ayin yapmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

İlk defa bir Rus Patriğinin Ankara'yı ziyaret ettiğini vurgulayan Kirill, Ankara'da hem siyasi hem de dini liderle görüşme fırsatını bulduğunu ve bunun da Türkiye halkıyla yapılan bir görüşme olarak değerlendirdiğini belirtti.

Kirill, Rusya ve Türkiye'nin dostça ve birlikte yaşayan iki ülke, iki halk olduğuna değinerek, Rus vatandaşların daha çok Akdeniz kıyılarına turist olarak geldiklerini, Rusya'da çalışan pek çok da Türk bulunduğunu anlattı.

Kişisel ilişkilerin geliştiği bu ortamda dini ilişkilerin de gelişmesi gerektiğini ifade eden Kirill, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu ile bu kapsamda faydalı görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Kirill, görüşmelerin iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir ivme kazandıracağını umduğunu dile getirdi.

Bir gazetecinin, Rusya'daki dini cemaatlerin faaliyetleri ile ilgili ne düşündüğünü sorması üzerine Kirill, dini cemaatlerin Rusya'daki kanunlar çerçevesinde faaliyet göstermesi gerektiğini vurgulayarak, cemaatlerin kanunlara aykırı olmaması, dinler arası düşmanlığı kışkırtmaması ve sosyal yapıyı zedelememesi gerektiğine işaret etti.

Rusya'nın tarihinde dinler çatışması olmadığını, Müslümanlar ile uzun yıllar dostça yaşadıklarını kaydeden Kirill, bu nedenle Rusya'nın dinler arasındaki barışı bozmaya yönelik girişimlere karşı çıkacağını söyledi. Kirill, dinler arası barış için çalışmak isteyen tüm cemaatlere de ''hoşgeldin'' diyeceklerini belirtti.

Rusya'da sadece Müslüman cemaatler değil, Hristiyan aleminden gelen misyonerlerin olduğuna da değinen Kirill, 90'lı yıllarda genellikle ABD, Doğu Avrupa ve Kore'den gelen Hristiyan misyonerlerin kendilerine dinlerini öğretmeye çalıştığını ifade etti.

Bir başka gazetecinin Ruhban Okulu'nun açılmasıyla ilgili siyasi bir izlenim edinip edinmedikleri sorusunu Kirill, Ruhban Okulu açılmasıyla ilgili kendilerine bilgi ulaştığını ve konuya olumlu baktıklarını kaydetti.

Din özgürlüğünün iki ülkede de önemli olduğuna dikkati çeken Kirill, bunun sağlanması gerektiğini söyledi. Kirill, ''Dini azınlıklar alanında da bazı somut adımların atılması gerektiğini de düşünüyorum. Ruhban Okulu'nun açılmasını doğru bir adım olarak görüyorum'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'dan konuyla ilgili bir görüş alıp almadıklarının sorulması üzerine Kirill, ''Somut bir yorum alamadım'' dedi.