Ruhi Su'yu Anarken...
Bu ne kindir Tanrım! Ölümünden sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki anıtmezarı bile kinden kendine düşen payı almakta gecikmedi. Sürekli kurşunlanan mezarı bir utanç anıtı olarak orada duruyor.
Doğaldır ki ona sağlığında ve ölümünde bu uygulamayı yapanlarda utanmanın bir zerresi kaldıysa...
Bundan 24 yıl önce bugün (20 Eylül 1985) Türk halk müziğinin usta yorumcusu Ruhi Su yaşama veda etmişti. Ezgilerimize, türkülerimize kendine özgü yorumuyla çağcıl ve devrimci bir içerik kazandıran Ruhi Su, biz 68 kuşağının da müzik alanında vazgeçilmez sanatçısıydı.
Alanlarda, salonlarda onun sesiyle coşar, hep bir ağızdan türkülerine eşlik ederdik.
Daha lise yıllarında onunla ilgili yaşadığım bir anı bugün bile tazeliğini korumaktadır.
Ruhi Su uzun yıllar yasaklı bir sanatçı olarak yaşadığı için bizim lise öğrenci kuşağı onu pek tanımazdı. O yıllarda Tarsus’tan Adana’ya okumaya giden öğrenciler gibi ben de okumaya her gün Tarsus’tan Adana’ya gider gelirdim. Bir gün Adana’da oturan sınıf arkadaşlarımdan Resul Boroğlu, “Bugün Tarsus’a dönme, akşam bir konsere gideceğiz” dedi.
Dinleti, Adana Şehir Tiyatrosu salonunda yapıldı. Loş bir salonda, sahne ışıklarının içinde siyah giysiler içinde elinde sazıyla yontu gibi bir insan belirdi. Sahnenin ortasına geldi. Hafifçe eğilerek dinleyicileri selamladı. Sahnede bulunan tek tabureye oturarak ve sazının tellerine vurarak gür bir sesle “Atına binmiş de elinde dizgin” dizeleriyle başlayan Nâzım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı Destanı’ndan alınmış bestesini seslendirmeye başladı.
Salonda çıt çıkmıyor, herkes büyük bir dikkatle, coşkun akan bir dere gibi çağlayan bu sesin seline kendini kaptırmış adeta yürekleri hopluyordu.
Nasıl hoplamasın, ses kadar sözün içeriği de dinleyiciler için büyük bir anlam taşıyordu. Çünkü at Adana, hatta bir bütün olarak Çukurova kültür ve geleneğinde önemli bir yer tutmaktaydı.
Çukurova’nın varsıl ailelerinin önemli bir bölümü çiftliklerinde at beslerlerdi. At Çukurovalı için yiğitliğin, yürekliliğin, büyüklüğün simgesiydi. Yine Çukurova halkı için at bir geçim aracıydı. İnşaatlarda kullanılmak için Seyhan nehrinden, Berdan çayından çıkartılan çakıl ve kum gereçleri iki tekerlekli at arabalarıyla çekilirdi. Belediyelerin çöp arabalarını, esnafın erzakını, kiracıların ev gereçlerini otomobil tekerleklerinden yapılmış arabalarda atlar çekerdi.
Dinleti bittiğinde beni buraya getiren arkadaşım kulağıma eğilerek “Nasıl beğendin mi” diye sordu.
Çukurova folklorunda böylesi bir sesi ilk kez duyuyordum. O yıllarda bizler Kaplan Tarsuslu, İzzet Tarsuslu, Şadan Adanalı, İsmail Polat, Fahri Işık, Mürvet Kekilli gibi yerel sanatçıların gazel, maya, ağıt ve bozlak türünden şarkı ve ezgilerini dinlerdik. Böylesi bir ses, böylesi bir yorumla ilk kez karşılaşıyordum. Arkadaşımın sorusuna; “Nasıl beğenmem, adeta çarpıldım” dedim.
Arkadaşım bu kez kulağıma eğilerek daha kısık bir sesle; “Ama biliyor musun bu adam komünistmiş” dedi.
Sağ kültür ortamında yetişmiş biri olarak bu açıklama bana daha da şaşırtıcı geldi. Belki de solu ilk öğrenme isteğim bu dinletiyle başlamıştı.
Gerçekten Ruhi Su bir sanatçı olmanın çok ötesinde gerçek bir sosyalistti. Bu uğurda işkenceler görmüş, hapisler yatmış, acılar çekmiş bir insandı. Sanat yaşamının ayrılmaz bir parçası durumuna gelen sazını da sözünü de hep bu yolda kullanırdı. Kâh sel olup taştı halkına kavuştu, kâh Alevi nefesi olup Anadolu toprağına karıştı. Ne yaptıysa halkı ve ülkesi için yaptı. Acılar çekti ama yerinmedi; koştu ama yorulmadı. Hasta yatağında ölümle pençeleşirken bile yasaklarla savaştı.
Tedavi olmak için yurtdışına gitmesine bile izin verilmedi.
Bu ne kindir Tanrım! Ölümünden sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki anıtmezarı bile kinden kendine düşen payı almakta gecikmedi. Sürekli kurşunlanan mezarı bir utanç anıtı olarak orada duruyor.
Doğaldır ki ona sağlığında ve ölümünde bu uygulamayı yapanlarda utanmanın bir zerresi kaldıysa...
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama