"Sadece doktorlar sorumlu değil"

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan hastalığı nedeniyle tüm girişimlere karşın tahliye edilmeyen ancak koma halinde tahliye ediltikten 2 gün sonra yaşamını yitiren işadamı Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır "Eşimin ölümünden sadece doktorlar sorumlu değildir. Adalet Bakanlığı suçu Sağlık Bakanlığı'na paslamaya çalışıyor. Burada cezaevi sorumluları da suçludur, savcı ve hakimler en başta suçludur. Dönemin Adalet Bakanı  Mehmet Ali Şahin suçludur, Tayyip Erdoğan'da suçludur" dedi.

Edirne Bölge İdare Mahkemesi’nin Okkır’ın ölümünden 15 doktorun sorumlu tutularak haklarında soruşturma açılması yönünde karar almasını değerlendiren Sabriye Okkır, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazdığını ancak sonuç  alamadığını anımsattı. Okkır, “Eşim kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar hastaydı ama Abdullah Gül evinde göz hapsinde olan Erbakan'ı affetti. Onu affetmeyi tercih etti ama ne oldu affedilen İran'da affedilmeyen mezarda diye gazeteler başlık attı” diye konuştu. Okkır, ölüme neden olan ihmalin sadece doktorlara yüklenilemeyeceğini, tüm suçluların ortaya çıkarılması için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) başvurduğnu anlattı. Okkır, “HSYK'den karar geldi. Savcı ve hakimler yargılanamazmış çünkü onlar tarafsızlarmış. Ben bu ülkede savcı ve hakimlerin tarafsız olduklarına inanmıyorum. Eğer tarafsız iseler yine de yargılansınlar kendilerini aklasınlar. Eğer hakikaten görevini yaptılarsa insan yargılanmaktan niye korkar? Ama sonuçta yargılansınlar’’ dedi.  Soruşturmayı yürüten savcı ve hakimlerin ellerinde raporlar olduğunu belirten Okkır, eşinin durumunun da ortada olduğunu kaydetti.

Okkır, ‘Ben Mehmet Ali Şahin'e gittiğimde dedimki ‘bakın, savcı ve hakimler eşimin tutksuz yargılanmasına izin vermediler ama eşimin vefatından sonra 4 kişiye sağlık nedeniyle tutuksuz yargılanma kararı çıktı niçin böyle oldu? Yani bizim durumumuz çok daha ağırdı. Bize niye aynı işlem uygulanmadı?' diye sordum. onun üzerine Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin 'hakimlerde insan hata yapabilirler' dedi. Ben artık tarafsızlığını bırakıyorum. Olayda kasıt var diye düşünüyorum’’ diye konuştu. Bu olayda devletin bir cinayet işlediğini söyleyen Okkır, yazdığı kitabın adının 'Cinayeti Gördük' konulma sebebinin de bundan kaynaklandığını kaydetti.  Okkır, ‘‘İşlediği cinayetin hesabını ülke çapında herkesin gözü önünde vermek zorundadır. Benim bütün çabalarım bunun için ben kitabı kendim için yazmadım ama herkes tarafından olay bilinsin diye yazdım. Eğer tek satırında kusur varsa burası kusurludur deyin bana. Evet devlet işlediği cinayetin hesabını bu ülkede versin istiyorum. Bu ülkede adalet olduğuna inanıyorum mutlaka ve mutlaka bunların hepsinin açığa çıkacağını düşünüyorum’’ dedi. Eşinin ölümüyle ilgili İstanbul Barosu'na müracaat ettiğini belirten Okkır, baronun olayla ilgili bir komisyon kurulmasına karar verdiğini anlattı.