Sağlıkta ihmal iddiası: Yürüyerek hastaneye gitmişti

19 yaşındaki Ufuk Elmas, 2014’te hafif gribal enfeksiyon belirtileri ile hastaneye gitti. Doktorlar kan değerlerinin düşük olduğunu ve vakit kaybetmeden bir üniversite hastanesine gitmesi gerektiğini söyledi. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden Ufuk’a “aplastik anemi” yani kemik iliğinin yeteri kadar veya hiç yeni hücre üretememesi teşhisi konuldu. Hastanede tedaviye alınan Ufuk’un durumu kötüleşti ve 1 ay sonra yaşamını yitirdi. Anne ise oğlunun yeterli tedaviyi alamaması ve enfeksiyon nedeniyle yaşamını yitirdiğini iddia ederek “Oğlumun bir şeyi yoktu. Yürüyerek gittiği hastaneden cansız bedeni çıktı. Son nefesime kadar mücadele edeceğim. Oğlumun hayalleri vardı, umutları vardı” dedi.

‘Bir ayda öldü’

Yatışın ardından oğluna kemik iliği biyopsisi yapıldığını anlatan anne Elmas “Biyopsi sonucu beklememize karşın gelmedi. Sonrasında yetersiz kemik iliği alındığı için sonuçların çıkmadığını söylediler. İkinci kez oğlum acı içinde kemik iliği biyopsisi verdi. Biyopsiyi özel bir merkeze götürüp incelettim. 1 hafta sonra aplastik anemi teşhisi konuldu” diye konuştu. Elmas, şu iddialarda bulundu: “İlik nakli gerekiyorsa bulalım araştıralım dedim. Kardeşi olmadığı için ilaç kullanılacak denildi. Bir ilaç kullanıldı, o ilaç sonrası durumu ağırlaştı. Doktorlar, ilacı verdikten sonra ‘15 gün hastanede tutacağız, sonra eve göndereceğiz’ demişlerdi. Verilen ilacın ardından ateşi çıktı, ishal oldu, yemeyi içmeyi kesti. Yoğun bakıma alındı, orada daha da kötü oldu. Enfeksiyon her yerini sardı. ‘Gençtir atlatır, geçer’ dediler. Umutlandım. 1 hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra 2014 Eylül’de yaşamını yitirdi. Yürüyerek hastaneye gitmişti. Ağır ilerleyen hastalıkmış, nasıl oldu da 1 ayda oğlum öldü?” Oğlunun ölümünün ardından hastane ve doktorlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu anlatan anne, valiliğin soruşturma açılmasına izin vermediğini kaydetti.

‘Raporda var’

Dokuz Eylül Üniversitesi’nden verilen raporda hastanenin ihmaline dikkat çekildiğini söyleyen anne, şöyle devam etti: “Üniversite ‘Ufuk Elmas’ın tanı ve tedavi sürecindeki klinik izlem koşullarının tıbbi standartlara uygun olmaması nedeniyle sağlık hizmeti sunumunda yetersizliğin olduğu sonucuna ulaşılarak idarenin sorumluluğunun söz konusu olduğu görüşüne varılmıştır” diye rapor verdi. Yeniden hukuk mücadelesi başlattım. İstanbul 12. İdare Mahkemesi’ne 10 bin maddi, 500 bin manevi tazminat davası açtım. Son nefesime kadar sorumluların cezalandırılması için mücadele edeceğim” dedi.