Sarkozy'ye 'Türkiye' uyarısı

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin AB üyeliğini reddeden son açıklamalarına AB içerisinden tepkiler sürüyor.

İngiliz gazetesi Financial Times, Tony Barber imzası ile yayınladığı yorumda Nicolas Sarkozy'nin geçen hafta sarfettiği, "Avrupa sürekli genişleyemez, sınırları olmalı" sözlerini anımsatarak, Sarkozy'nin AB'nin Türkiye ile Rusya'yı da kapsayacak "ortak bir ekonomik ve güvenlik alanı"nı görüşmeye başlaması gerektiği ifadesine dikkat çekti.

Türkiye'nin üyeliğinin AB için "derin değişiklikler" getireceğinin açık olduğu, 2050 yılına kadar 100 milyonu geçeceği tahmin edilen nüfusu itibariyle Türkiye'nin birliğin en büyük üyesi olacağı kaydedilen yorumda Türkiye'nin kişi başına gelirin hala AB'nin üçte biri düzeyinde bulunduğuna, tarımın istihdamdaki payının 2005 yılında yüzde 26 olduğuna işaret etti.

Financial Times, en güçlü karşı argümanının ise İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt gibi kişilerden geldiğini belirterek Bildt'in AB'nin sınırlarının tanımlanmasının "yıkıcı ve tehlikeli" olacağı uyarısını yaptığını anımsattı.

Bildt'in, Türkiye karşıtlarının sık sık gözardı ettiği bir noktayı dile getirdiği belirtilen yorumda bunun da, bir ülkenin sürekli "çizginin yanlış tarafında" bırakılmasının,, AB'nin bu ülkedeki doğru yönde değişiklikleri cesaretlendirme gücünü azaltacağı olduğunu vurguladı. Gazete şöyle devam etti:

"Bu bir ölçüde şimdiden Türkiye'de oluyor. Ankara'daki birçok Avrupa yanlısı reformcular, AB'nin sözünü tutma niyetinden emin değildir. Siyasetçiler ve işadamları, diplomatik ve ticari fırsatları başka yerlerde, İran ve Ortadoğu'dan Rusya ve Orta Asya'ya kadar Türkiye'nin civarında arıyor.

Eğer AB, Sayın Sarkozy'nin önerdiği gibi kapısını Türkiye'nin yüzüne kapatırsa, bunun sonuçları, bugünkü yarı açık kapıya göre çok daha öngörülmez ve belki daha tehlikeli olur. Türkiye, askeri ve ekonomik açıdan oldukça önemli bir bölgesel güçtür. Osmanlı geçmişi, Türki kültürü ve İslami mirası sayesinde komşularını AB'den çok daha iyi anlıyor. Kısacası, Türkiye'nin alternatifleri var.

AB, haritalarda istediği tüm çizgileri çizebilir ancak Türkiye'nin kendi kaderini, belki AB beğenmeyeceği yollarda belirleyebileceğini unutmamalı."