Savaş mağduru çocuklar cihatçı derneklerin elinde
Savaşa Karşı Yaşam Hakkı Meclisi, Suriye'deki çatışmalar ve Hatay üzerindeki etkileri hakkında bir rapor hazırladı. Raporda cihatçıların örgütlenme çabalarına elverişli ortam bulunduğuna dikkat çekildi.
Savaşa Karşı Yaşam Hakkı Meclisi, Suriye savaşı ve Hatay üzerine etkilerine ilişkin yayımladığı iki raporun ardından kentte milletvekilleri, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle 19 Haziran günü bir toplantı düzenledi.
Toplantının sonuç bildirisinde, Suriye sınırındaki kentin pek çok açıdan uçurumun eşiğine geldiği, cihatçı grupların lojistik faaliyetleri, sığınmacılar ile yerli halk arasında örgütlenme çabalarının engelsiz olarak sürdüğü belirtildi.
‘KOŞULLAR CİHATÇILARIN ÖRGÜTLENMESİNE ELVERİŞLİ’
Sığınmacı çocukların laik olmayan ve cihatçı gruplara yakın dernekler tarafından kurulan okullarda eğitim görmeleri başta olmak üzere çok sayıda olumsuzluğun, cihatçılara yakın sivil toplum kuruluşlarının istismarına ve cihatçıların örgütlenme çabalarına elverişli ortam sağladığına dikkat çekildi.
Sputnik'ten Elif Örnek'in haberine göre Yaşam Hakkı Meclisi, “Yakın vadede Türkiye cihadizminin açığa çıkması olasılığı ciddi bir tehlike olarak belirmiştir” ifadelerine yer verdiği bildiride, bu tehlikeye karşı cesur bir mücadele örgütlemek gerektiği vurgulandı.
‘SAVAŞ SUÇLARI DEŞİFRE EDİLMELİ’
Bildiride yer alan bazı tespitler ise şöyle:
Kentin kültürel varlığı ve kardeşçe yaşam koşulları aşınmakta. Yahudi varlığı tükenmiş, Çerkezler kentte bir gelecekleri olmadığı kanaatiyle iltica başvurusunda bulunmuş, Alevi ve Hıristiyan kesimlerdeki tehdit algısı güçlenmiş, Sünni kesimler kışkırtıcı propagandanın nesnesi haline getirilmiş, sığınmacılar giderek artan bir yabancı düşmanlığı altında cihatçıların kucağına itilmekte.
Cihatçı trafiğinin ve kent içindeki cihatçı faaliyetinin engellenmesi, sınırın savaşa yönelik lojistik destek faaliyetlerine kapatılması, savaş suçlarının ulusal ve uluslararası düzeyde deşifre edilmesi gerekmekte.
Sığınmacıların dışlanması, yalıtılması ve eşitsiz bir statüde yaşamaya zorlanması politikalarına karşın eşit ve entegre bir sosyal hizmet, sosyal hak anlayışı öne çıkarılmalı.
Sağlık hizmet birimleri artırılmalı, hem sığınmacılar hem de yerel halk açısından açığa çıkan sorunlar gözetilerek koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik özel tedbirler alınmalı. Sığınmacılar için de laik eğitim ilkesi işletilmeli. Emek piyasasında her türlü eşitsiz statüde çalıştırma politikasına karşı eşit çalışma hakkı savunulmalı.
‘SAVAŞ İKTİDARIN VARLIK KOŞULU’
Suriye savaşı, iktidar tarafından Türkiye’yi yeniden biçimlendirmeye yönelik bir araç olarak da kullanılmakta. Savaş, gerici bir diktatörlük yolundaki bu iktidarın bu iktidar da savaşın varlık koşulu. Hatay’ın barış mücadelesi; laik, demokratik, eşitlik ve kardeşliğin hakim olduğu barış içinde ülke bir mücadelesinin parçası olarak örgütlenmeli.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!