"Seçimin onlar için çöküş olacağını görüyor"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki seçim diyaloğu tartışması devam ediyor.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.11.2009 - 13:32

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Ben (Başbakanla) konuşmamda 'Yarın sizin ne yapacağınız belli olmaz' derken bir seçim olasılığını düşünerek öyle konuştum. O da doğrudur, kafamda o vardı ama daha sonraki tartışmalardan anlıyorum ki Başbakan bunu bir seçim olasılığı olarak düşünmemiş, hatta kendi ifadesiyle 'Kürt Açılımı' konusunda böyle konuştuğumu zannetmiş'' dedi.

Baykal, Ankara'nın Haymana ilçesi Yenice beldesini ziyaret ederek, bir inşaatın balkonunda yurttaşlara hitap etti.

29 Mart seçimlerinde CHP'li adayları tercih ettikleri için teşekkür eden Baykal, yurttaşlardan desteklerini sürdürmelerini istedi.

Siyasetin önemli dönüşüm zamanları olduğunu, şimdi de bu zamanlardan birinin yaşandığını vurgulayan Baykal, ''Siz de bu gidişatın değişeceğinin farkındasınız. Türkiye yeni bir yola doğru gidecek. Bu gidişe bir son vermek lazım. Elimize geçen ilk fırsatı böyle değerlendireceğiz'' diye konuştu.

Türkiye'de kökü, mezhebi, inancı ne olursa herkesin eşitlik ve kardeşlik anlayışı içinde el ele yaşadığını belirten Deniz Baykal, şöyle devam etti:
''Kimsenin bizi birbirimize düşürmesine, bizi birbirimizi ters bakar noktaya çekmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kimse bizi 'sen Kürtsün', 'sen Alevisin', 'sen Arapsın' diye ayırmaya kalkmasın. Bana ne olduğumu söylemek kimsenin işi değil, Başbakan'ın da işi değil. O Allah ile benim aramda. Sana ne. Herkesin kimliğiyle iftihar etmek hakkıdır. Bizim kimliğimizle uğraşmayın. Bin yıldır kardeşçe yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Kimsenin bize baskı yapmasına izin vermeyeceğiz. Bizim kimliklerimizi de kimse milleti bölmek için kullanmaya kalkmasın. Sen kimliğimle uğraşacağına, terörle uğraş, işsizlikle, yolsuzlukla uğraş.''
 

Erken seçim tartışmaları

CHP Genel Başkanı Baykal, konuşmasının ardından Yenice'den ayrılırken gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Baykal, ''29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri kapsamında Anıtkabir'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kendisi arasında geçtiği iddia edilen diyaloğa ilişkin 'külliyen yalan' dediği ifade edilerek, değerlendirmesinin sorulması'' üzerine şunları söyledi:
''Bu konuda giderek bir tartışmanın tırmandırılmakta olduğunu görüyorum. Ben bir katkı yapmamaya çalıştım. Şu ana kadar herhangi bir değerlendirme yapmaktan uzak durdum ama geldiğimiz noktada herhalde benim de değerlendirmemi yapmam gerekiyor. O gün yaşananlarla ilgili olarak aramızdaki konuşma basına doğru yansımıştır. Aramızdaki konuşma ile ilgili bir yanlışlığa ben tanık olmadım. Başbakan bana 'turlara devam mı?' diye sordu. Ben önce neyi kast ettiğini anlamadım. 'Anlamadım' deyince 'Yurt gezilerine devam mı?' dedi. Ben de 'Evet, devam ediyoruz' dedim. 'İstanbul'dan geldim bugün. Önümüzdeki günlerde de İzmir'e ve Karaman'a gideceğim' dedim. Sonra durdum 'sizin yarın ne yapacağınız belli olmaz' dedim. 'O nedenle devam ediyoruz' dedim. Başbakan da buna cevaben 'Evet doğrudur, her şey olabilir' dedi. Aramızdaki konuşma bu. Ve bu da basına bu şekilde yansıdı.''

Bu konuşmayı ''Medyanın, kamuoyunun bir erken seçim iması olarak ifade ettiğini'' anlatan Deniz Baykal, ''Ben de konuşmamda 'Yarın sizin ne yapacağınız belli olmaz' derken bir seçim olasılığını düşünerek öyle konuştum. O da doğrudur, kafamda o vardı ama daha sonraki tartışmalardan anlıyorum ki Başbakan bunu bir seçim olasılığı olarak düşünmemiş hatta kendi ifadesiyle 'Kürt Açılımı' konusunda böyle konuştuğumu zannetmiş'' dedi.

''Başbakan'ın daha sonra söylediği gibi 'Kürt Açılımı' kesinlikle orada söz konusu olmamıştır. Telaffuz edilmemiştir. 'Ben onu söyledim' diyor onu düşünmüş olabilir. Düşünmedi diyemem. Belki öyle düşünmüştür. Öyle konuşmadık. Sadece ne söylediysem odur'' diyen Baykal, ''Anlıyorum ki Başbakan benim bir olasılık olarak 'her şeye hazır olmak lazım Türkiye'de. O nedenle çalışıyoruz' demiş olmamı 'Elbette her şey olabilir' derken seçimi kastetmemiş. Olabilir, ben seçimi kastetti diye de düşünmedim. Başbakan erken seçimden bahsetti diye bir açıklamam da yok. Zaten o gün, o konuşmadan sonra Sayın Ertuğrul Özkök'le bir araya geldik. Ertuğrul Özkök 'Seçimi ne zaman düşünüyorsunuz' dediği zaman ben bu konuşmayı Başbakanla yapmış birisi olarak '2011 Mayıs'ında bekliyorum' dedim. 'Bu iktidar seçimi göze alamaz' dedim'' diye konuştu.

CHP lideri Baykal, iktidarın seçimin kendileri için bir çöküş olacağını gördüğünü ve cesaret edemeyeceklerini belirterek, bu kanaatini daha önce de ifade ettiğini, bu konuşmadan sonra da aynı değerlendirmesini sürdürdüğünü dile getirdi.

Baykal, ''Ben 'Başbakan seçim yapacağız dedi' demedim ama bizim bu konuşmamız aynen kamuoyuna yansıdı. Başbakanın bir yanlış anlaması böyle bir seçim spekülasyonuna yol açtı. Şimdi gelinen noktada Başbakan gereksiz telaş içindedir. Seçimden çok korktuğu bir kez daha görülmüştür. Erken seçimi göze alamayacağı bir kez daha görülmüştür. Zaten ben olaya böyle bakıyordum buna şaşırmadım. Başbakan seçim konusundaki bu korkusunu, bu telaşını daha soğukkanlı, daha anlayışlı, kendi yanlış anlamasının faturasını başkasına yöneltmeden ifade edebilirdi'' şeklinde konuştu.

Bir bardak suda fırtına koparıldığını ifade eden Baykal, kendisinin bir erken seçim anlayışında da olmadığını kaydederek, ''Bu konuşmanın da böyle yarı şakalaşma niyetinde yapılmış bir konuşma olduğu kanaatindeydim. Ama anlaşılıyor ki Başbakanın şaka kaldıracak bir durumu yok. Asabı çok gergin. Gereksiz bir tartışma. Olay bundan ibaret'' dedi.


"Şehit ailelerinin tepkileri anlaşılmalı"

Deniz Baykal, bir başka gazetecinin, ''Şehit ailelerine polisin dün müdahale ettiğini'' hatırlatması üzerine, bunun üzüntü verici bir durum olduğunu, başta yapılmış hataların devam ettiğini söyledi. Baykal, ''Seferin başında bir hata yaparsanız, seferin sonunda onu düzeltmek mümkün olmaz. Ciddi bir hata yapılmıştır. Bu açılım baştan aşağı hatadır'' diye konuştu.

Şehit ailelerinin tepkilerinin anlaşılması gerektiğine işaret eden Baykal, önümüzdeki dönemde de yeni adımlar atılacağının görüldüğünü, bu adımların da ciddi çalkantıları beraberinde getireceğini ileri sürdü.

CHP Genel Başkanı Baykal, bir gazetecinin ''Ahmet Türk'ün bir açıklaması olmuştu. Yaşanabilecek her türlü olumsuzluğun sebebinin sizle beraber Milliyetçi Hareket Partisi olacağı...'' şeklindeki sorusuna, ''Bunlar boş sözler, ciddiye alınacak tarafı yok. Yaşadıklarımız ortada. Polemik kaldıran bir konu değil. Kimseyle de polemik arayışı içinde değilim, gerçekler ortada. Bir tespit yapıyorum ben; PKK, DTP ve Öcalan beraber, siyasi beraber. 'Hayır beraber değiliz' bunu söylemek mümkün mü? 'Bunun bir önemi yok' demek mümkün mü? Önemi var. Bunu ona buna hakaret ederek, suçlayarak kapatamazsınız. Hükümet de bunlarla işbirliği yapıyor bu da yanlış'' karşılığını verdi.

Deniz Baykal, Yenice beldesini ziyaretinin ardından Bumsuz beldesine geçerek belde belediyesini ziyaret etti. Baykal'ın gezisine CHP Genel Sekreteri Önder Sav, parti yöneticileri ve CHP Ankara milletvekilleri de katıldı.

Eski genel başkan yardımcılarından Eşref Erdem, Baykal'ı Yenice beldesine gelişi sırasında partililerle beraber güzergah üzerinde karşıladı. Erdem, daha sonra seçim otobüsüne binerek Baykal'a eşlik etti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler