Selvi'den krizden çıkış önerisi: 'Kulaklarımızdan dolar fışkırdığı' günlere döneriz
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, ABD ile yaşanan Brunson krizinin kilitlendiği konuyu yazdı ve krizden çıkış için çözüm önerisi getirdi. Selvi, bu adımın atılması halinde 'Kulaklarımızdan dolar fışkırdığı' günlere döneceğimizi savundu.
Bir süredir ABD'li Rahip Brunson'un serbest bırakılıp ABD'ye iade edilebileceğini yazan AKP'ye yakın Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, mahkemenin dün Brunson'ın ev hapsinin kaldırılması talebinin reddetmesinin ardından krizin düğümlendiği konuyu yazdı.
<haber-dikey:1055814,1054798>
Türkiye'nin Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın serbest bırakılmasını talep ettiğini yazan Selvi, Türkiye'nin girdiği krizden çıkması için ise yeniden AB rotasına girmesi gerektiğini, bu durumda da 'Kulaklarımızdan dolar fışkırdığı' günlere gerid döneceğimizi savundu.
Selvi'nin yazısı şöyle:
İZMİR 2. Ağır Ceza Mahkemesi Brunson’la ilgili adli kontrolün kaldırılması talebini “adli kontrol tedbirini gerektirici nedenlerde herhangi bir değişiklik olmadığı” gerekçesiyle reddetti.
Trump’ın Türkiye’yi dolar silahıyla vurmaya çalıştığı bir iklimde tahliye mümkün mü? Aslında yargının bağımsızlığını gösterme açısından tam da bu ortamda tahliye kararı verilebilirdi. Ama işte zamanın ruhu! Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt, bir üst mahkeme olan İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Kurban Bayramı’ndan önce üst mahkemenin karar vermesi bekleniyor. Bir yandan da Türkiye ile ABD arasındaki görüşmelerin ertelendiği yönünde haberler geliyor. ABD’nin, Brunson’ı ABD’ye getirecek uçakta görmeden hiçbir müzakereye yanaşmaması, Türkiye’nin ise eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın Türkiye’ye iadesi ve Halkbank soruşturmasının sonlandırılması ısrarı nedeniyle sıkıntılı süreç bir süre daha devam edecek. Herkes Brunson işi çözülmeden Türk-Amerikan ilişkilerinin düzelmeyeceğinin farkında. Zamana yayılan bir çözüm arayışı söz konusu. Ama sorun çözümsüz değil.
***
“Kulaklarımızdan dolar fışkırdığı” günlere döneriz
Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 28-29 Eylül tarihlerinde Almanya’ya yapacağı resmi ziyaret önemli olacak. Erdoğan-Merkel görüşmesi sadece Trump karşıtı cephenin “güç birliği” oluşturması anlamına gelmiyor; uzun süredir dinlenme odasında olan Türkiye-AB ilişkilerinin canlanması fırsatını da sağlayabilir. Bunun için ilk adımlar atılmaya başlandı. Türkiye-AB ilişkilerine zarar veren sorunlar çözülmeye başlandı. Yunanlı askerlerin serbest bırakılması, Büyükada davasının tutuklu sanığı Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Av. Taner Kılıç’ın dün tahliye edilmesi gibi. İnsan hakları karnemizi düzeltmeden AB ile ilişkileri düzeltemeyiz. Osman Kavala ve CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tahliyesiyle birlikte AB ile ilişkilerde yeni bir sayfa açılabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kopenhag Kriterleri’ni Ankara kriteri yapar, yolumuza devam ederiz” demişti. Hazır OHAL’i de kaldırmışken bu konjonktürü fırsata çevirebiliriz. Üç gün önce 17. yaşını kutlayan AK Parti’nin en önemli özelliği özgürlüklerin alanını genişletmek, reformlarla Türkiye’nin önünü açmaktı. 15 Temmuz darbe girişimi ile önceliğimiz güvenlik oldu. Ancak bu kriz bize gösterdi ki sermaye güvenli bir liman ve hukuki teminat arıyor. Türkiye yeniden AB’li gündeme döndüğü takdirde sermayenin kaçtığı değil, “kulaklarımızdan dolar fışkırdığı” günlere döneriz. Böylece Gezi olaylarından bu yana girdiğimiz türbülanstan çıkarız. Türkiye yeniden özgürlüklerin ve reformların konuşulduğu ülke olur.
Yeter ki uçağın burnu AB’ye dönük olsun...
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı