Sen Bilme...

Sen Bilme...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.04.2011 - 06:08

Tuna, dört yaşındaydı. Öğrendiği bilmeceleri gördüklerine sormaktan büyük zevk alıyordu. Yanıtını, karşısındaki kişiden bekliyordu. Başkasından yanıt beklentisini ise, ona, ‘Sen bilme! Sen bilme!’ sözcüklerini söyleyerek, engellemek istiyordu. ‘Sen söyleme’ anlamına gelen Tuna’nın o sözünü, bugün bir başka alanda görüyoruz. Ülkemizin önemli bir sorununa ana muhalefet lideri çözüm önermeye görsün. Anında Tuna’nın yöntemiyle sözü kesiliyor:

- Sen bilme!

Örnek mi:

- Aile sigortası getireceğiz. Yoksul ailelerin elinden tutacağız.

- Kaynağını söyle.

- Köylülerin kullandığı mazottan KDV almayacağız.

On yedi yaşındayken yaşı büyütülüp darağacına gönderilen gencin mektubunu okuyanın, gözyaşı sel olmuştu. Bir başkası aynı gençten söz edince:

- Suçu ve suçluyu övmekten… soru açılıyor.

Kimileri, her türlü açılımın anahtarını elinde taşıyor. Ama, ‘af’ isteyen ana muhalefet liderine:

- Nasıl böyle bir şeyi söylersin? Bu yetkiyi sana kim verdi, sözleriyle, ‘Sen bilme! Sen söyleme!’ denmek isteniyor. Sahi, eşitlik ve özgürlük sözcükleri ne anlama geliyor? Sözlüğe bakalım mı?


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler