Sevgisizlik ülkesi
Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü alan, Rusya’nın Oscar adayı Loveless’te (Sevgisiz/ 2017) Andrey Zvyagintsev yozlaşan etik değerleri, gelenek ve görenekleri özgün anlatımıyla mercek altına alıyor.
Uzun bir süredir İsveçli usta Ingmar Bergman’ın 1973 tarihli psikolojik dramı Scenes from a marriage’ı (Bir Evlilikten Manzaralar) sinemaya yeniden uyarlamayı tasarlayan Andrey Zvyagintsev, ülkesi Rusya’daki kayıp çocuk vakalarına gönüllü olarak yardım eden Liza Alert grubunun öyküsünü Bergman’ın filmiyle birleştirerek Loveless’i (Sevgisiz/ 2017) gerçekleştirdi.
Çağdaş Rusya’nın eleştirel bir portresini çizen Zvyagintsev sorgulamasını orta sınıf bir çekirdek aile üzerinden gerçekçi, etkileyici bir vurguyla gözler önüne seriyor. Dramatik öyküsünü özellikle 2012-2015 yılları arasına yerleştiren yönetmen bu seçimini şöyle açıklıyor: “Filmim Ekim 2012’de başlayıp 2015’in Şubat ayında sona eriyor. 2012’de Rusya’da insanlar bir şeylerin değişeceğine inanıyorlardı, az da olsa bir özgürlük, değişim rüzgarı esiyordu. 2015’te ilgisizlik, anlayış yoksunluğu en üst noktaya tırmandı”.
Her filminde olduğu gibi Sevgisiz’de de özel yaşamla politikayı birleştiren sinemacı ayrılmaya hazırlanan bir aile üzerinden günümüz Rusya’sının umutsuz görünümünü irdeliyor. Zhenya (Maryana Spivak) ve Boris (Aleksey Rozin) artık birbirlerini sevmiyorlardır, boşanmak için gerekli işlemleri başlatırlar. Sürekli ebeveynlerinin kavgalarına tanık olan 12 yaşındaki Alyoşa (Matvey Novikov) acı ve yalnızlık çekmektedir. Alyoşa, ne annesi Zhenya’nın ne de babası Boris’in umrundadır. Radikal Ortodoks bir patronun işyerinde çalışan Boris metresi Masha’dan (Marina Vasilyeva) çocuk beklemektedir. Güzellik enstitüsünde çalışan Zhenya kendisinden büyük varsıl işadamı Anton’la (Andris Keishs) yaşamaktadır. Zhenya ile Boris oğulları Alyoşa için yatılı okul, çocuk kampı gibi alternatifler düşünürken bir yandan da kamu denetçilerine, sosyal hizmet görevlilerine yakalanmaktan korkmaktadırlar. İkisi de Alyoşa’yı yanına almak istemez.
Boris işini, maaşını yitirmekten çekiniyordur, patronu evli, Ortodoks, vaftiz olmuş elemanları iş vermektedir. Patron karakteri için Zvyagintsev, 2011’de süt fabrikasında evli, Ortodoks, vaftiz edilen eleman çalıştıran iş adamı Boiko-Veliky’yi referans almıştır. Zhenya evlenirken kocasını hiç sevmemiş, hiç çocuk istememiş, doğumda tiksinti duymuş, Alyoşa’yı emzirmemiş bir kadındır. Annesi ve babasınca hiç umursanmayan, görünmez bir varlığa dönüşen Alyoşa bir gün okuldan eve dönmez.
Okul müdürü Zhenya’ya okula gelmediğini bildirince Zhenya, Alyoşa’nın kaybolduğunu öğrenir. Boris’le Zhenya, Alyoşa’yı aramaya başladıklarında toplumun her katmanındaki yozlaşmayı, ilgisizliği alabildiğine görürüz. Küçük çocuğu bulmaları için polis ebeveynleri gönüllü çalışan arama grubuna yönlendirir. Bu arayış sırasında yitik bir ülkenin yitik insanlarını gözlemleriz. Çağdaş Rus toplumundaki etik ikilemlere, bencilliğe, şiddete, yabancılaşmaya, ikiyüzlülüğe, yozlaşmaya, sahipsizliğe tanık oluruz.
İdeolojik tuzakları, duygusal yoksunlukları, acıları, üzüntüleri, korkuları, güvensizlikleri sinemacı izleyiciye yalın, mesafeli bir anlatımla sergiler. Evlerde, pencerelerin, kapıların ardında saklanan bireyler adeta büyük bir tutukevinin içinde gibidirler. Alyoşa’nın aranması sırasında Zhenya varoşlarda yaşayan annesiyle yüzleşir. Eski Sovyet döneminin korkularını, güvensizliklerini, komplekslerini simgeleyen anne, kızının bilinçaltıdır. “Hayatta kimseyi sevmedim, bir tek çocukken
annemi sevdim, o da duygusuz bir kadındı, bana iyi davranmadı, sürekli beni aşağıladı. Kocamı da, oğlumu da sevmedim” der Zhenya.
Andrey Zvyagintsev, Rus toplumundaki her katmandan (orta sınıf, varsıl sınıf) portreler, prototipler sunar izleyiciye. Lüks bir restoranda birbirlerine çok benzeyen sarışın, çekici kadınlar selfi çekerler, anın tadını kendilerince çıkarırlar. Aradan üç yıl geçer, Boris ile Masha evlenmişlerdir, bir çocukları olmuştur. Boris çocuğuna karşı yine ilgisizdir. Anton televizyonda Ukrayna haberlerini izlemektedir, Zhenya, Anton’un yanından kalkıp balkona çıkar. üzerinde Rusya yazan eşofmanıyla koşu bandında koşmaya başlar.
Ana karakterler için özellikle bilinmeyen yüzler seçen Zvyagintsev, ilk kez kamera karşısına geçen Maryana Spivak’ın Rus sinema klasiği Ballad of a soldier’da (Askerin Türküsü, Yönetmen: Grigori Çukhray, 1959) oynayan ünlü oyuncu Zhanna Prokhorenko’nun torunu, oyuncu Ekaterina Vasilyeva’nın kızı olduğunu belirtiyor. Andrey Zvyagintsev’in Loveless’i (Sevgisiz/ 2017) 26 Ocak’ta Başka Bir Sinema kapsamında gösterime girecek.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması