'Şiddetin dini, dili, ırkı yok cinsiyeti var'

İTÜ Taşkışla Kampusu’nda düzenlenen bilgilendirme toplantısı video konferans aracılığıyla Türkiye genelinde bir çok kentte ve yurtdışından takip edildi. Toplantının açılışından konuşan Gülsüm Kav, depremin bile doğal bir afet olmadığını önlem alınırsa zararlarının azaltılabildiği belirterek “Kadınların öldürülmesi doğal bir olay değil yani durdurulabilir” dedi.

‘En ağır cezalar verilsin’

Cinayette kurban giden Mehtap Bülbül’ün ablası Meryem Bülbül “Kardeşim 25 yaşındaydı. 8 yıldır şiddet gördüğü eşinden boşanmak istediği için öldürüldü. Hiç kimse böyle bir nedenle öldürülemez. Bu katillere en ağır cezaların verilmesini istiyorum. Sadece kendi kardeşim için değil bu şekilde öldürülen tüm kardeşlerim için istiyorum. Keşke bugün farklı bir şekilde burada birlikte olsaydık” diye konuştu.

Gülşah Sarcan’ın annesi Bağdagül Sarcan da kızı şiddet gördüğü için defalarca savcılığa başvurduklarını ancak hiç bir önlem alınmadığını söyleyerek “17 yerinden bıçaklanarak öldürüldü kızım. Suçu neydi? Devlet çocuk yapın diyor. Peki devlet çocuklarımıza sahip çıkıyor mu?” diye sordu.

Şiddet gördüğü eşinden ayrılmayı öldürülmeden başaran Figen A. da “Şu an yaşıyorsam şanslı olduğum içindir. Telli duvaklı girdiğim evden polis otosunda çıktım. Şiddetin dini, dili, ırkı yok cinsiyeti var” sözleri ile duygularını dile getirdi. Platformun destekçilerinden 2011’de hayatını kaybeden Mihri Belli’nin eşi Sevim Belli de “Ben dünyanın en akıllı en becerikli insanı ile evlendim ama ondan hiç geri kalmadım. Aramızda sen öndesin ben öndeyim bir konu hiç olmadı” diye konuştu.

Toplantıya sanatçı Nur Sürer ve kızlarını cinayete kurban giden çok sayıda aile de katıldı. Konuşmaların ardından platformun hukukçuları kadınlara yeni yönetliği anlatıp, soruları yanıtladı.

Fotoğraf: Vedat Arık